Sarılmak, içten ve sımsıkı,
Gülümsemek, candan ve sımsıcak,
Öpüşmek, ateşli ve sırılsıklam,
Bakışmak, hasretle ve sessizce...
Ve yaşamak artık o andan sonra,
Adaleti olmayan bu dünyaya kafa tutan,
Hiç bir zorluğa bıyun eğmeyen bir anarşist gibi.
Mavi bir gökyüzüne hasret, kurumuş bir ağaç misali,
Erişmek istiyorken ölmek istemem doğrusu güzelciğim,
Dallarımda kuşlar yuva yapmalı, ötüşmeliler,
Bu benim kalbimin sesi olmalı...
Gölgemden tüm canlılar istifade edebilmemeli,
Hatta Nazım Hikmet’in, o çınar ağacı olabilmeliyim ben,
Aşıklar oturabilmeli yamaçlarımda…
Ve sen için varolduğumu hiç kimse bilmemeli.
Bunu yalnız sen bilmelisin.
En susuz kaldığım anlarda sen, gelmelisin bana!
Bu bir boran, fırtına da olabilir farketmez,
Yeter ki, sen gelmelisin bana,
Yağmur olup yağmalısın tüm bedenime,
Seni fersah fersah değil, dirhem dirhem hissedebilmeliyim.
Sana muhtaç olduğumu bilmelisin şimdi ve her zaman,
Ben senin olmalıyım, sen sahibim olmalısın.
Seninle iken kimse rahatsız etmemeli bizi.
Gerekirse daha şiddetlenir yağarsın tüm dünyaya,
Engellemelisin aramıza kimse girmemeli.
Şu yalnızlığımda umut olmalısın, her bir damlan ile,
Sonsuza dek seninle olacağıma.
Çünkü sensiz kalıp bir gün, kuruyup gitmek istemiyorum.
F. Erbil KUTLU
15.Kasım.2007.Perşembe / 13.30
Kayıt Tarihi : 15.11.2007 22:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!