Sonbaharın ilk ayak sesleri duyulduğunda
Sararmaya başlayan otlar gibi
Hasat zamanı gibiydi ömrüm yokluğunda
Sonra seni buldum
Yağmur sonrası aydınlığına dönüştün karanlığımda
Sen;
Güneş gibi ıslak bakışlarıma gülümsemeye çalışırken
Bulutlu bir günün imlasını bozuyordu ılık nefesin
Lâle çılgınlığı oluyordum ömrünün bezgin yamaçlarında
İlk kez ışık almıştı yapraklarım
Gövermişti çiçeklerim
Papatyalı bir mayıs tarlasında çıplak ayakla yürür gibiydim teninin kıyılarında
Özgürdük
Kelebekler gibi uçuşuyorduk
Neşe ve hüzünle harmanlanmış bir eski zaman şarkısının eşliğinde
Benimleydin
İçimdeydin
Öyle ki;
Sevmelere, sevişmelere doyamadığımdın
Ama gel gör ki;
Uzaklık her yerde sevgilim
Biliyorsun, gideceğim
Kırların mahcup çiçekleri gibi eğilecek boynum
Sen resimlerinde bakınca durula durula boynundaki öpücüklere
Asıl ben özetini çıkaracağım
Böylesine derin ve tutkulu bir aşkın
Diz çöküp toprağı koklar gibi seviyorum seni
Öyle yakın ve öyle berraksın ki
Sıfıra yaklaşıyor aramızdaki yol sesini duyunca
Donan sular kaynıyor
Bahara dokunuyor ıslak bakışlarının
Damlalar yanılıyor nereye düşeceğini bilmeden
Ama sen ağlama sakın yokluğumda
Unutma
Kokunu rehin tuttum tenimde
Ruhumu da sana bıraktım dönene kadar
Özlem SABA
Özlem Saba
Kayıt Tarihi : 10.5.2019 12:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!