s
Eskimemiş umutların iksirlerine nabzımı verdim, bedeli sensizlik olan bir yaranın aranan ve yüreği acılarla tarananın ehli muhterisiyim.
Göğsümün hüzzamlarında çalınan yaşanası iklimimsin, sol yanım hep kış kıyamet ve sen benden gittikten sonra.
Üşüyen gecelerimde, yıldızlar kapatır sensizliği, ay okşar kara yaralarımı, sessizlik siner yalnızlığıma,sevdanın cürümüyle ruhun kürleriyle yaralarıma yeni ilaçlar sunar kalırım bir halinde.
Diğer hallerini, unuttum; ama hangi acıklı filmi izlesem, hangi hüzünlü şarkıyı dinlesem bir sen depreşir ölürüm oracıkta.Neden yoksun,neden o ağlayan,o sızlayan, o yüreği kanayan ben oluyorum.Bütün acılar beni senin aynanda taratır.Neden bu sen yansıması hep derinden derinden.
Bir kavuşmanın, bir anılmanın dahası bir hüznün orta yerinde aşka açtım özlemli kavuşmalarımı sen yoktun.
Ey dedim! Bu sonu susamış suların şırıltısı kadar sesli güzel, yüreğimde su kalmadı, derman kalmadı, sen kalmadı, dahası ben kalmadı.Sensiz bir bebek gibiyim,üstelik kirlenmiş dünyam, al leğeni, al anaç ve kumru halini gel yıka,gel avut, gel savur, gel yakıver ruhumun ışığını.
Bir düşün, bir dönüşün, yeniden sarılışın kıyılarına kurdum sevda otağımı. Yedi kapılı çadırımı, gökkuşağı desenlerle, yıldızlarla önünde yedi renkli sularla, yedi özleme adadım her şeyimi.
Sessiz kalışın çarptı siyah umutlara, bu kadar kırık camlar mı saplı benden yaralı kalbin.
Her suskunluk ruhta yeni bir depremdir,sarsıntısı uzun sürer,benim faylarımdan kaçma,aynı huyların volkanik sancısını taşımıyorum.Yarkabuğum sapasağlam,hiçbir hata,hiçbir siyah leke silemez,hiçbir olay alamaz beni senden.
Özlem sularımın özü yatağını asırlardır arayan çılgın nehirlerin dalgalı aynasıdır,aşka ve her haline ulanmış,bulunmamış, bir hazanın son yaprağına yazdım seni.
Hüsrana uğramış,uğraşlarımın uğursuz dizisinde her acıda seni oynar bensizlik.
İpek böceğinin yüreğimize dokuduğu kumru halısının üstündeyim, sevda duvarında asılı fotoğrafımıza baktım, susuz vahalarda umut ve aşk araması yapan suçlu ve kentli bir mecnunun göz nazarlarındayım.
Yolumuz beklemekse, yol hep hüzündür,hep yol çözümdür,hep yol gülümdür,dikenli avunmalar olsa, sen olsan da,olmasan da aynı yerdeyim.
Sana gelmenin gemisi azgın suların yaşanası renk cümbüşünde gidişinin buzuluna çarptı Adriyana Monitta öldü,sensizlik buz bulanık,ben ya.. bir de beni sor…Ne haldeyim, ne hal bende, ne ben bende, ne sen bende …Bir de beni sor,buzullar, uzlular, kavlılar ne ki?
Kaf dağların eteklerinde Kafka halime uzanan bir yamaç senin gidişinin Davasını ezberletiyor.Meğer her şey meçhul ve meşhur bir boşluğun uçurumundaki düşmeye yakın taş olmalı ki yüreğin birden taş kesildi.
Kelebeğin güneşe göğsünü verdiği en sıcak anlarımızda gitmelerin unutamıyor bülbül hazin halim
Sana puslanışım, sana dökülüşüm sana dağlanışım hatta sana ağlanışım, nemleri nazlı bulutları yağmur güncelere eklenmiş olmalı ki kıskanç gökkuşağı asil bir tutkunun en duru halinde bütün renklerden gelmene dair beyaz seviler sundu.
Sana gelmek,annesini çok özlemiş yeni yürüyen bir bebek gibi düşe kalka koşmak kollarına.Sarılsan bana,fasulyenin sarmaşığına sarılışı gibi ben gibi ,o eski sen gibi.
Sevdana dökülen krom olmak,kalaylanmak beyaz umutlarınla seni düşünmenin büyüsüyle gelişlerine uğurböcekleri yoldaş kılmak ne güzel olurdu.
Katran karası aşk arası bir yola düşünce ışığın dansı, gölge zikir eder güzelliğine.Ben seni güzelsin diye değil,beni güzel yaşadın diye,benden o müthiş duruşunla gittiğin için sevdim.
Göğüsteki yankımızın hissinde yaşamanın hisse senetleri rekor kırıyorken, yürekteki küresel kriz beni senden uçurup çırpınışlarımızla kaçışlarımızın imkansızlığında hasret yağdırırken,canımı,anımı, her şanımı paylaştığım terki diyarımın destanısın.
Sancımızı acımız sarar, okşar gidişler kalakalışlarımız. Tükenir mum, sararır umutlar,bir ışık doğar doğudan beklentisiz bir hazır gelinmişlik beni alır getirir sana.Bu da bir umudun kentine giriş için bir ömür yaşama zeylidir kalpkentimin devrik kraliçesi bilesin.
Kayıt Tarihi : 21.4.2009 01:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ayrılık acısı hiç bir acıya benzemez ölmek gibi...
Bir mengene arasında sıkışır kalırsın,kımıldayamaz çıkamazsın sadece debelenirsin acıyla, ruhun acır bedenin kanar acıyla....
En büyük aşkların ayrılışı bile olsa tek söylenecek söz zaman...
Zamana bırakmak bu noktada....
Her türlü düğümü çözecek olan.
Tebrik Ederim.
Yüreğinize sağlık.
tpn
'Kaf dağların eteklerinde Kafka halime uzanan bir yamaç senin gidişinin Davasını ezberletiyor.Meğer her şey meçhul ve meşhur bir boşluğun uçurumundaki düşmeye yakın taş olmalı ki yüreğin birden taş kesildi. '
teşekkürler efendim..
TÜM YORUMLAR (4)