Hepsini Bağrıma Bastım

Yoğun bir günün uğultusu
gözlerimden dışarıya fırlayan bir ateş
ateşin üstünde dans eden, küçük, taşralı çocuklar
ve en güzel haliyle benimle sevişmek için hazırlanan bir ölüm anı
gecenin koynundaki fahişe yırtmaçlı eteğiyle
ayrılığın en sevimsiz hali
hepsi
hepsi bana aşıktı,
Sigaramın dumanını üflerken pencereden
yüzüme tokat gibi çarpan rüzgarın
sevgilisiydim ben
hepsini bağrıma bastım.

Bir otobüs camından izliyorum hayatı
ve bu ömrün hafifmeşrep tarafını
İsa'nın dirilttiği ölülerden oluveriyorum aniden
şahlanıyorum, Fatih'i sırtlayan aslan yeleli atıymışcasına
Alplerin tepesine göz koyuyorum.

Soyunuyor kader karşımda gerçeklerini
kıvrımlı vücudunu, zehir dolu göğüslerini
ve aniden bir ahlayış
ve haykırış
tepedeki kara bulutlar sağanak boşaldı
hepsini bağrıma bastım.

Renkli gece hayatlarının vazgeçilmez kadınına
gebe kaldığı gecesine şahit oldum
annesinin
ne ana istekliydi buna
ne de rahme düşen sperm
o gün de okunmuştu sabah ezanı
o gün de doğmuştu güneş
toplanan cemaat öyle dualar etti ki
kendilerinin bile inanmadığını gözlemledim

farza eşlik ettim
-ve esselamü aleyküm ve rahmetullah-
ardından
hepsini
hepsini bağrıma bastım.