22 Temmuz 1953; Kastamonu / İnebolu/ Üçevler Köyü
Sanki ebedi saltanat tacı
Tepesinde mağrur meşe ağacı
Şu kayanın heybetine bir bak
Sanır mısın hep böyle yalçın kalacak?
Kumdan kardan rüzgârın kırbacı
Çekiç darbesi yağmur damlası
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Yorumunuz ve ilginiz için teşekkürler sayın Baltacı. Önce bir anlam kaymasını düzeltmeliyim: Duyulacak veya hatırlanacak olan şey Tanrı'nın sesi değil; hatırlanacak olan 'tanrının konuşması' bir simgedir. Tanrı kavramını anlamlaştıran bilgiye tekabül eden emareleri simgeliyor.
'Tanrı' sözcüğünü tüm dinlere ve inanç sistemlerine hitap edebilmek için kullandım. İnanç ve dinler tarihini tek Tanrılı dinlerden ibaret saymak yanlış olur. Ayrıca, tek tanrılı dinlerde bile herkesin tanrı inancı nicelikte bir olsa da nitelikte farklı olabilmektedir. Yani, şiirdeki manaya sırf İslami bilgiyle yaklaşmayın. Ayrıca unutmayalım ki bir olan Allah'ın sözünü herkesin bire bir aynı manayla kavramış olmayışı da Allah'ı biçimde 'BİR' anlamda çoğul yapabilmektedir. Bunun örneği şu an Ortadoğu'da süregiden mezhep çatışmasıdır.
Bana sormuş olduğunuz soruya gelince: Benim Allah inancım 'BİR'dir. Üstelik Allah sadece kayanın değil her şeyin içinden konuşmaktadır bizimle...
şaşırarak sormak istiyorum, ''hangi tanrı'' ibarenizden yola çıkarak, Siz kaç tane tanrının sesini duydunuz o kayanın içinden ?
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta