Hepsi Aynı Trende Benle Beraber (Rüya) - ...

Gördüklerim ne güzeldi
Hepsi bir arada birlikte yolculukta
Ben neden aralarındaydım ki?
Nazım Hikmet Ran
Oturmuş kompartmanda konuşuyordu diğer şairlerle
Gelmişten,geçmişten bahsediyorlardı
Beni gördü Nazım Hikmet Ran
Hey evlat Gelsene
Şu elindeki kitaba bir bakalım
Senin şiirlerinmi bunlar?
Evet dedim
Baktı baktı mavi gözleri ile
Vay be vay dedi
Aynı memleket özlemi
Aynı sevgi özlemi Vay be vay
Aynı sarhoşluk
Sordu bana Nazım Hikmet Ran
Türkiye ile Rusyanın arası nasıl
Eh şimdilik idare eder bir sorun çıkmazsa politikalarla.
Şimdide doğal gazı kesiyorlar yavaş,yavaş
ABD’ye taraf Olduğumuz için
Ayrıca İran’da doğal gazımızı kesti
Bilmem nerede gözetliyoruz diye onları
ABD ile topraklarına saldırmayalım diye.
Yakında ekonomik kesintilerde yapmaya başlarlar Nazım abi dedim
Belli diyor eskiden olduğu gibi
Herşey ekonomi politikle ilğili
Soruyor,şairler,devrimciler, halen tutuklanıyormu
Hemde nasıl diyorum
Kimi hapise kimi sürgüne
Vay be diyor vay be.
Vatanımı özledim evlat biliyormusun?
Yukarıdakilere söyleyin benim mezarımı
Alsınlar memleketime.
İnsanlarımı,havasını,kokusunu
Vapur seslerini
El ele yürüyen sevgilileri
Acı çekenleri,emekçilerimi Çanakalede şehit düşenleri,
Vatanı için ölenleri,şiirlerimi özledim
Yurdumda kalayım
Gidin söyleyin onlara
Yada elele verin başlatın bir kampanya olsun bitsin
Alın beni yurduma,koynunda yaşayayım.
Hey Veli can yoldaşım ölümüne dostum baksana bir bana
Orhan Vel Kanık Pencereden dışarı bakıyordu o ara
Hey dedi bırak dışarıya bakmayı herşey aynı yolda
Yıllardır gidiyoruz,ben azmı baktım sevgilimi göreyim diye
Orhan Veli Kanık arkasını döndü baktı
Suratına baktım kafası bandajlıydı
Eliyle tutuyordu belli başı ağırıyordu
Veli bak aramızda genç bir şairimiz var
Hepimizi nasılda anlatıyor al bir bak kitabına
Orhan Veli kanık Nazımın elinden aldı kitabı.
Baktı baktı baktı
Sonra bana baktı
Sordu birden Ankarada Halen belediyenin
Açtığı Çukurlar varmı?
Hemde Alasından içine düştümmü zor çıkarırlar adamı
Güldüler bok çukuru desene diye
Peki İstanbul nasıl?
Oda ankara gibi her yer delik deşik parça pinçik
Tutturmuşlar marmara ray diye insanlar geçmez oldu Üsküdarda
Yolları hep böldüler ne yaptıkları mechul
Hepsi para peşinde
Şimdi sakalılar var belediyelerde,yukarılarda
Gülüyor Orhan veli Kanık
Nazım Duyuyormusun?
Şimdi sen olsan orada seni yine içeri tıkarlar vallahi
Kafasını salıyor veli abiye bakarak Nazım abi
O ara Nazım abi seslendi sevecen sesi ile Ümit diye
Uyuyan Ümit Yaşar oğuzcan’a
Ümit kalk sevgiler delisi kalk kalkta
Aramızdaki yürekli şairimizi gör
Yarı uyanık yarı uykulu
Ne var Nazım abi
Bak aramızda bizim yüreğimizi taşıyan bir şair var
Al bak kitabına
Ümit abi kitabı alarak baktı
Yahu beni anlatıyor sanki bu kitap
Diyor ki ordan Nazım abi
Tabii anlatacak ama bir şeylerden korkuyor
Bak şair arkadasim korkma yürekli ol doğruları yansıt,bakıyorum yüzlerine
Hapise düşsende,sürgüne gitsende,kurşuna dizilsende korkma
Veya bir pust tarafından vurulsanda.
Ümit abi sordu bana
Evlat sen hiç parise gittinmi?
Suratına baktım,nerde emekli maaşımla
Kıt kanaat geçiniyoruz nasıl gidelim ki
Ama Parisli gele biliyor biz gidemeyiz
Bize yasak çünkü para yok
Hüzünlü bir gözle bakarak kitaba tekrar bakmaya başladı
Bana Bir Şarkı Söyle İsimli şiirini mırıldanıyordu
Kitabıma bakarken
Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
İçimde bir şey kımıldıyor
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum.

Müsadenizle bir siğara yakacağım trenin koridorunda
Müsade senin dediler,ama gördüklerim daha farklı oldu
Kimler yok ki trende aman Allahım
Necip Fazıl,Can Yücel,Yahya kemal,Ahmet Arif,
Faruk Nafiz,Ahmet Muhip,Bedri Rahmi,Mehmet Akif
Behçet Necatigil,Cemal sürreya,Ahmet Hamdi,Neyzen Tevfik
Pir sultan,Aşık veysel daha bir yığın şair abilerimiz
Siğaramı yakamadım onları gördukçe.
Bir şaşkınlıktı aldı beni Benim ne işim var aralarında diye
Yoksa bendemi öldüm dedim kendi kendime.
Hey evlat
Efendim.... Oktay Rıfat ordamı? oralardaysa
Söyle Yoldaş Nazım çağırıyor seni de dedi
Baktım Rıfat abide orda yanına gittim
Rıfat abi seni Nazım abi seni çağırıyor yanına
Yüzüme baktı Sen kimsin?
Burda ne arıyorsun? Vallahi burda buldum kendimi
Bende bilmiyorum sebebini,gel bakalım dedi
Siğara elimde yanmadan Kompartmana girdik
Siğaranı içtinmi? hayır dedim
neden?
İçemedim ki bütün büyük şairleri birarada görmekten
Yakmaya bile fırsatım olmadı Nazım abi.
Nazım abi birden kalktı ellerini omuzuma koydu
Hey millet bakın bu arkadaş geleceğin şairidir
Hepsi birden baktı koridordan geçenler durup durup
Bakıyorlar içeri hoş geldin diyerek bende bir ter bir ter
Allahım diyorum nedir bu hikmetin neler geldi başıma
Bendemi öldüm acaba bir korkudur aldı benliğimi
Can Yücel suratıma baktı Kompartman kapısında
Nazım Abi bu arkadaş kim?
Geleceğin şairi Can bizlerin ümidini yüreğinde taşıyan
İlerici sairimiz,gerçek milliyetçimiz,gerçek halkcımız
Diğer şairler gibi gerçekçi.
Dur bakalım dedi Nazım abiye
Evlat söyle bakalım benim bir şiirimi.
Soğuk harp bitti
Sıcak savaşlar başladı
Memleketim de bir içsavaş halinde
Memleketim bir içkanamada
Döğüşelim barış içi değil mi?
Evet
Bak gördünmü Can fazla söze gerek yok
Nasılda anlattı ülkemizin durumunu
Değilmi can döğüşelim barış için isimli şiirinle
O zaman güzel yazmışsın öyle,şimdiki zamana uygun
Necip Fazıl içeri bakarak Nazım abi Mehmet Akif Nerede?
Ne oldu ki Hiç Ya onun bir şiiri varya ülkemiz için Yazdığı
E ne olmuş şiirini okuması için arıyoruz
Ne gerek var aha burda yeni bir Şairimiz var o Okusun
Olur Dedi Yan Taraftaki Kompartmana geçtik,
Orada Yahya Kemal,Ahmet Muhip,Bedri Rahmi,
Faruk Nafiz,Behçet Necatiğil,Cemal Süreyya oturmuşlardı
Beni görünce hepsi ayağa kalktı,sordular kim bu arkadaş
Necip dediler?
Nazım abi gönderdi bu yeni arkadaşı aramıza
Mehmet abinin şiirini okusun diye.
Birde kitabını verdi Nazım abi bakasınız diye
Necip abi haydi evlat oku bakalım istiklal marşımızı tam olarak.
Titreyen Dudaklarımla başladım okumaya
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal,
Hakkıdır, Hak'ka tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım;
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusum,korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar.
'Medeniyyet! ' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın!
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vaadettiği günler Hak'kın;
Kimbilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli;
Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli!
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

O zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım;
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerret gibi yerden naşım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal!
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklal!

Bittiği zaman hepsi birden sarılmaya basladılar
Kiminin gözü yaşlı kimi hüzünlü olarak.
Kompartman kapısından içeri Mehmet Akif abi baktı.
Kim bu benim şiirimi okuyan? kişi diye seslendi
Hepsi birden nerdesin be abi seni arıyoruz bi zamandır
Biraz dolaştım diğer şair arkadaşlarla günü ahval ettik
Bak senin medarı iftiharın olacak genç bir şair var aramızda
Biraz önce senin istiklal adlı şiirini okudu
İçimiz yandı ülkemize hasret diye
O ara Mehmet Akif abi peki dedi benim çok sevdiğim
Bir şiirim var onu okuyabilirmisin? nedir dedim
Müslümanlık Nerde?
Biliyorum dedim okuda dinleyeyim dedi.

Müslümanlık Nerde
Müslümanlik nerde! Bizden geçmis insanlik bile...
Adem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile!
Kaç hakiki müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlik, bilmem amma, galiba göklerdedir;
Istemem, dursun o payansiz mefahir bir yana...
Gösterin ecdada az çok benziyen kan bana!
Isterim sizlerde görmek irkinizdan yadigar,
Çok degil, ancak Necip evlada layik tek siar.
Varsa sayet, söyleyin, bir parçacik insafiniz:
Böyle kansiz miydi -hasa- kahraman ecdadiniz?
Böyle düsmüs müydü herkes ayrilik sevdasina?
Benzeyip sirazesiz bir mushafin eczasina,
Hiç görülmüs müydü olsun kayd-i vahdet tarumar?
Böyle olmus muydu millet canevinden rahnedar?
Böyle açliktan bogazlar miydi kardes kardesi?
Böyle adet miydi bi-perva, yemek insan lesi?
Irzimizdir çignenen, evladimizdir dogranan...
Hey sikilmaz, aglamazsan, bari gülmekten utan! ...
'His' denen devletliden olsaydi halkin behresi:
Payitahtindan bugün tasmazdi sarhos naresi!
Kurd uzaklardan bakar, dalgin görürmüs merkebi.
Saldirirmis ansizin yaydan bosanmis ok gibi.
Lakin, ask olsun ki, aldirmaz otlarmis esek,
Sanki tavsanmis gelen, yahut kiliksiz köstebek!
Kâr sayarmis bir tutam ot fazla olsun yutmayi...
Hasmi, derken, çullanirmis yutmadan son lokmayi! ...
Bu hakikattir bu, sasmaz, bildigin usluba sok:
Halimiz merkeple kurdun ayni, asla farki yok.
Burnumuzdan tuttu düsman; biz bogaz kaydindayiz;
Bir bakin: hala mi hala ihtiras ardindayiz!
Saygisizlik elverir... Bir parça olsun arlanin:
Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanin!
Davranin haykirmadan nakus-u izmihaliniz...
Öyle bir buhrana sapmistir ki, zira, halimiz:
Zevke dalmak söyle dursun, vaktiniz yok mateme!
Davranin zira gülünç olduk bütün bir aleme,
Beklesirken gökte yüz binlerce ervah, intikam;
Yerde kalmis, na'sa benzer kavm icin durmak haram! ...
Kahraman ecdadinizdan sizde bir kan yok mudur?
Yoksa, istikbalinizden korkulur, pek korkulur.

Aferin evlat aferin
Hiç korkmasın işte gerçek kahraman
Cemal Süreyya abi ordan seslenerek
Mehmet abi senin sanlı şiirinle ülke ayakta durmakta
Her okunuş korku salmakta emperyalistlere,vurgunculara.

O ara bir saz sesi gelmekte idi biraz ötede
Kulaka kabartım bu dedim bu Aşık Veyselin türküsü
Dedim kendi kendime söyleyeni merak ettim
Gittim baktım Aşık Veysel Şatır söylüyor,sazını çalarak

Allah birdir Peygamber Hak
Rabbül alemindir mutlak
Senlik benlik nedir bırak
Söyleyim geldi sırası

Kürtü Türkü ne Çerkezi
Hep Ademin oğlu kızı
Beraberce şehit gazi
Yanlış var mı ve neresi

Kurana bak İncile bak
Dört kitabın dördü de hak
Hakir görüp ırk ayırmak
Hakikatte yüz karası

Binbir ismin birinden tut
Senlik benlik nedir sil at
Tuttuğun yola doğru git
Yoldan çıkıp olma asi

Yezit nedir, ne kızılbaş
Değil miyiz hep bir kardaş
Bizi yakar bizim ataş
Söndürmektir tek çaresi

Kişi ne çeker dilinden
Hem belinden, hem elinden
Hayır ve şer emelinden
Hakikat bunun burası

Şu alemi yaratan bir
Odur külli şeye Kadir
Alevi Sünnilik nedir
Menfaattir varvarası

Cümle canlı hep topraktan
Var olmuştur emir Haktan
Rahmet dile sen Allahtan
Tükenmez rahmet deryası

Veysel sapma sağa sola
Sen Allahtan birlik dile
İkilikten gelir bela
Dava insanlık davası…

Veysel abiyi dinlerken Nazım abi bana sesleniyordu
Yoldaş yoldaş gel diye hemen yanına gittim
Bak yoldaş burdaki arkadaşlar seni imtihan edecekler
Eğer dediklerini yaparsan sana şairler üstü nişan verecekler
Olur dedim
Söyle bakalım
Ülkeni Seviyormusun?
Seviyorum
İçindeki şairleri kim olursa olsun severmisin
Severim
Düşmanın olsadamı? evet
Ülkeni yıkmaya kalksa müsaade edermisin?
Hayır
Neden?
O zaman onu gerçek düşman görürüm
Suratına istiklal marşımı okurum anlasın diye
Ezilen emekçinin hakkını nasıl alırsın?
Sendikayla devrimci sendikayla
Köylünün hakkını nasıl alırsın?
Gerçek devrimci köylü kooperatifler ile ürünlerini
Değerlendirip haklarını korurum
Emeklinin hakkını Yapacağımız Toplu sözleşmeler ile
Diş diş ile Hükümetle. Mücadele edip alırım zaman içinde
Kadın haklarına ne yaparsın?
Onların hayata geçmesi için elimden geleni yaparım
Her çeşit yolla.
İçeriye düşmüş aydın ve şairler için?
Onlar için meydanda olan yasaların değiştirilmesi için
Komiteler kurar komiteler ile
Mücadele derdim serbest bırakılsın diye.

Melih abi çık dışarı bir siğara iç öyle gel dedi
Peki dedim
Dışarı çıktım baktım pirsultan abdal orda durmuş düşünüyor
Yanına gittim baktım mırıldanıyordu şiirini

Bana medet senden olur efendim
Aşılmaz dağların dost ardında kaldım
Eller dosta doğru çeker göçünü
Elsiz viranede çöllerde kaldım

Sana derim sana ey kaşı kare
Artıyor eksilmez dost sinemde yare
Bir aşinam yok ki halımı sora
Yalanlı dolanlı dillerde kaldım

Sabahtan sabahtan semah tutarım
Dosta kadar gider oy benim katarım
Baykuş gibi viranede öterim
Gel gör ne perişan hallerde kaldım

Pir Sultan Abdalım ben de gülmedim
Aradım derdime dost derman bulmadım
Yol nereden gelir gider bilmedim
Kesildi kervanım bellerde kaldım.

Oradan Pirsultan Abdal’a birde bana bakıyordu
Yahya kemal yavaş yavaş yanımıza geldi
Kimsin? diye sordu bana ben Eyüp selahattin Dalkıran
Bir garip şairim,burda ne arıyorsun?
Bilmem bir anda burda buldum kendimi
Kimlerle tanıştın? kimler yokki
Halen şaşkınım inanın dedim
Güldü
Kimin yanındaydın şimdi?
Faruk abinin yanındaydım
orda mehmet abinin iki iki şirini okudum onlara
Kimlere? Cemal Süreyya abi,Bedri rahmi,Faruk Nafiz,
Behçet Necti,Mehmet akif abiler iledim
Hımmm Anladım.
Hadi Nazim abinin kompartmanı gidelim
Tamam dedim Yürümeye başlamıştık ki
Bir koşuşturma başladı trenin arkasına doğru
Koşun koşun diye bağırıyorlardı şairler birbirlerine
Durdurup kime sorduysam ne oluyor diye
Kimse cevap vermiyordu.
Koridor tıklım tıklım doldu önden gelenler ile
Zıplayıp ileri bakıyorlardı, merak bu ya bende başladım zıplayıp
zıplayıp bakmaya çalışıyordum
Geliyor geliyor diye bağırıyorlardı..
Baktım Nazım abi yanımda bitti.
Gel evlat senle bir konuşalım
Gelen kim? Dedim
Öğrenirsin her gelen şair için koşuşurlar bizim şairler
Yeni haberler duysunlar diye geldikleri yerleri özledikler yeri sorarlar,
Şaire,şairi bıktırana kadar haberlerin en incesinden,
En kalınına kadar öğrenmek isterler
Peki beni niye karşılamadılar? dedim
Güldü Nazım abi
Sen daha ölmedin ki
Senin beynin şu anda bizlerle.
Birden bir gümbürtü koptu
Pencereye baktık,başka bir tren hızla geçiyordu
Ne treni? bu Nazım abi
mavi gözleri ile bana bakarak tebessüm etti.
Siyaset treni, siyaset trenimi burdadamı siyaset var
Başladı kahkahalarla gülmeye
Bir gümbürtü daha koptu ötki pencereye baktım
Bir tren daha geçiyordu,Bu ne treni? dedim Diktatörler treni
Şaşkın şaşkın suratına baktıkça ben baktıkça o gülüyordu
Bak dedi evlat beklemedeyiz her gelen yolcu mutlaka
Kendi trenine binecek ve o gün geldiğinde bölük bölük
Gireceğiz sorguya ama sana ne mutlu ki yüreğin temiz
Halkın için, vatanın için, ezilen emekçi için koyvermişsin ortaya
Kendini her dürüstlük,haksızlık adına sen korkma,
senin yerin iyiler treni olacak.
Bir gümbürtü daha koptu bir tren daha geçiyordu
Bu ne treni? dedim Nazım abi
Bana ciddi ciddi bakarak askeri tren dedi
Şaşkınlık üstüne şaşkınlık yaşıyordum her nedense
Bak evlat dedi bu tren var bu trenin uzunluğunu görüyormusun
Günler sürer burdan geçip gitmesi için o kadar uzun ki
Sorma gitsin ama bir özelliği var ki hepsi diğer trenlerde olduğu gibi
Kategorize edilmiştir iyiden kötüye
Nazım abi Hitler hangi trende? ne yapacaksın?
Sordum işte,Siyaset treninde evlat
Oraya gitme imkanı varmı var tabi ama herşeyin bir sırası var
Bekleyeceksin uygun bir zamanda gideceğiz oralara
Ama bir şey varki o trenlerde her şey çok karışık
Gördüklerin karşında tüylerin diken diken olacaktır orda
Bazen acıyacak bazende daha çok yapın diyeceksin
Çünkü sen şairsin yüreğin dayanmaz bu gördüklerine
Kendi kendime başladım düşünmeye
Demekki öldüğümüzdede işler karışık olacak bu yerlerde
Dışarıdan sesler halen devam etmekteydi koridarlar tıklım tıklım
Neyzen Tevfik birden kompartmanın kapısında beliri verdi
Nazım Nazım kim geliyor biliyormusun? diye sesleniyordu
Kim? dedi Nazım abi
Atilla İlhan Atilla İlhan senin yüzünden hapislere düşen çoçuk
Gelsin bakalım yiğidimiz kuçaklayalım hoş geldin diye.
Ha evlat seni hitlerin bulunduğu trene sokup onu sana gösterirsem
Ne yapacaksın?
Onun ümüğünü sıkacağım.
Bak evlat zaten ölmüş serefiz sen onun ümüğünü sıkamazsın
Ancak ona öyle bir bakmalısın ki kendi halinde yaşayan
Ruhu dahi korksun bakışlarından her kötüye öyle bakmalı
Bakmalısında sadece bizim ülkenimiz için değil sana gerçekten dost olan
Halkların kardeşliğine yardımcı olacaksın bakışlarınla hem öyle bir bakmalısın ki hepsinin ödü kopsun ruhlarının içinde yalnızca senle gerçekten kardeşçe
Can olmuş halklara güzel ve sefkatli bakacaksın.
Nazım abi askeri trende kimler var anlatırmısın yok anlatmakla olmaz
Görmelisin,göreceksinde.
Yüksek sesle Bağırıyorlardı Atilla Atila Çok Yaşa diye
Gelip kompartmanın kapısı önünde durdular Nazım abiye bakıyordu
Atilla abi,Nazım abi ellerini arkaşında birleştirmiş suratına bakıyordu
Atilla ilhanın birden kollarını açtı gel dedi gel Halkların adamı gel
Gel devrimcilerin hası gel gel bir seni koklayayım hasretim,yoldaşım
Beni bir ağlamaktı aldı karşılarında Atilla İlhan Kim bu? ağlayan arkadaş diye
Soruyordu Nazım abiye
Geleceğin medarı iftiharı diyor Atilla İlhan abiye
Dışarı çıktım bir siğara yaktım derinden öyle bir çektim ki
Ciğerlerim Yandı öksürdüm durdum.
O ara Atilla İlhan Nazım abiye şirini okuyordu

bana bir şimşek çak
ortalık fena karanlık
yüreğim örtülüyor
ağır bir dalgınlığa genişliyorum
durmadan değişen o mevsimde
dağlarda kalın
omuz omuza bulutlar
çok fena kalabalık
ellerim çıplak
bana bir şimşek çak
kötü bir tuzaktayım
bilmem ne yapsak
aklımda fikrimde onlar
yaşlı ve genç
erkek ve kadın
korkularıma tutsak

bana bir şimşek çak
içim içime sığmıyor artık
vahim bir çağrışımdan
daha vahimine atlamaktayım
bana bir şimşek çak
belki fena halde
yanılmaktayım
o ince kız çocuğu
gün doğmadan her sabah
bir hapisaneden bir nezarethaneye
kelepçeli götürülüyor
dudakları titrek
gözlerinde buğu
bilmem ki nasıl anlatayım
bağışlanmaz suçu dünyayı sevmek
bir de o
adını bile bilmediği
kıvırcık saçlı'devrimci'öğrenciyi
fakülte kapısında vurulmuş
yağmurun altında
çıplak
bana bir şimşek çak
çok yanlış anlaşılmaktayım
hesabım yanlış bir mahkemede görülüyor
içimdeki zemberek
boşandı boşanacak
yaşamak mı gerek
yoksa unutmak mı
şaşırmaktayım
galiyef yoldaş ne olacak
galiyef yoldaş sibirya sürgünü
sanki yalın bir bıçak
kayarak
bir kırlangıç hızıyla
bulutların arasından
karanlığın böğrüne saplanacak

galiyef yoldaş ne olacak
galiyef yoldaş sibirya sürgünü
elinde bir mektup eski yazıyla
artık yüzünü bile unuttuğu
karısından
burnunda sadece kokusu var
ilkbahar kadar müşfik
sonbahar kadar yumuşak
galiyef yoldaş ne olacak
avrasyada hala mazlumların uğultusu
kısa bozkır atlarının nallarından
gizli kıvılcımlar ki etrafa saçılıyor
azadlık mermileridir
çekirdekleri çelik
cehennem gibi sıcak

bana bir şimşek çak
sala veriliyor görünmez minarelerden
İzmir de istirdat ı yaşamaktayım
bir yangın soluğu sokak içlerinden
kordonboyunda muzaffer atlılar
fahrettin paşanın süvarisi
bana bir şimşek çak
yolumu aydınlatacak
gazi'nin gözlerinden
mavi bir şimşek
kuva-yı milliye mavisi
aynı emaneti taşımaktayım
'hürriyet ve istiklal benim karakterimdir'
çünkü hain sinsi ve korkak
aynı düşmana karşı
savaşmaktayım