Hepimiz Kardeşiz Şiiri - Muhammed Karabağ

Muhammed Karabağ
106

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Hepimiz Kardeşiz

Her sabah aynı Güneş doğar üstümüze
Aynı havayı teneffüs ettirir hepimize
Gökyüzü bizim, bulutlar bizim, Ülke bizim
Hepimiz kardeşiz, gerek yok başka söze

Kırlar bizim, bayırlar bizim, dağlar bizim
Zenginlikler bizim, yoksulluklar bizim
Ülke sathı evimiz, gökyüzü ise çatımız
Hepimiz kardeşiz, budur gerçek ahdimiz

Fikir çeşitliliği, Ülkemize renk katar
Hepimizin kalbi, Al Bayrak için atar
Birlik ve beraberlik, bizi ayakta tutar
Hepimiz kardeşiz, fitne bizleri yutar

Tarih buna şahittir, yıkamadılar bizi
Her karış toprağında, yaşıyor hâlâ izi
Güzel Ülkemizde, var düşmanın gözü
Hepimiz kardeşiz, yürekten verdik sözü

Kardeşler arasında, ufak kırgınlık olur
Et tırnaktan ayrılmaz, mutlu son bulur
Bin yıl geçse bile, kardeşlik baki kalır
Hepimiz kardeşiz, fitneciler hava alır

Muhammed Karabağ
Kayıt Tarihi : 7.6.2013 16:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


MUHTAÇ OLDUĞUMUZ GÜÇ KAYNAĞI “KARDEŞLİK” İnsanlar farklı anne babalardan, farklı coğrafyalarda, farklı renklerde olsalar da, aslında hepsinin anne-babası başlangıçta tektir. Dolayısıyla uzak da olsa birbirlerinin kardeşleri sayılırlar. Yüce Kitabımız Kur'ân-ı Kerîm, bu hususa dikkatlerimizi çekerek, insanlık soy ağacının başlangıcını hatırlatmakta, bununla da kavga değil, sevginin, ayrılık değil birliğin esas alınmasını istemiştir. Nitekim: “Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizi tanıyıp sahip çıkmanız için milletlere, sülâlelere ayırdık. Şunu unutmayın ki Allah’ın nazarında en değerli, en üstün olanınız, takvâda (Allah’ı sayıp haramlardan sakınmada) en ileri olandır. Muhakkak ki Allah her şeyi mükemmelen bilir, her şeyden hakkıyla haberdardır.” (Hucurat 49/13) ayeti insanlara özellikle de mü’minlere bu gerçeği hatırlatmaktadır. İnsanların dillerinin ve renklerinin farklılığı, birbirlerinden uzaklaşmalarını değil, sevgiyi ve yakınlaşmayı sağlayan bir unsur olmalıdır. Bu farklılıklar, Cenâb-ı Hakk katında birer âyet olarak isimlendirilmiştir ki, bu son derece önemlidir. Demek ki insanların farklı olması, -bu farklılık ister ırk, ister renk, ister coğrafya farkı olsun- Allah Teâlâ’nın birliğinin delillerindendir. Nitekim: “O’nun varlığının ve kudretinin delillerinden biri de: Gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin farklı olmasıdır. Elbette bunda bilen ve anlayan kimseler için ibretler vardır.” (Rum 30/22) buyrulmakta, farklılıklara birer ayet olarak bakmamız tembih edilmektedir. Bütün insanlar öncelikle insanlık ortak paydasında pek çok bağla birbirleriyle irtibatlıdırlar. İnsanların içinde mü’minler ise, daha özel ve kalıcı bir bağla birbirlerine bağlıdırlar ki, bu, iman kardeşliği bağıdır. Böyle bir bağ, insanlar arasındaki sevgiye bağlıdır. Sevgi olmadan bu bağın kurulması, kurulsa da devam etmesi mümkün değildir. Yüce Rabbimiz: "Müminler sadece kardeştirler. O halde ihtilaf eden kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki O’nun merhametine nail olasınız.” (Hucurat 49/10) buyurmakla, sevgiyi ihlal edecek söz ve davranışlardan kaçınılmasını, mü’minler arasında meydana gelen kırgınlıkların hemen giderilmesini ve ortaya çıkan muhtemel kargaşaların hemen sona erdirilmesini emretmektedir. Kardeşlik çok önemli bir bağdır. Ve çeşit çeşit kardeşlik vardır. Soy kardeşliği, süt kardeşliği ve iman kardeşliği. Bütün kardeşlikler belli bir yerden sonra bitse de iman kardeşliği sonsuza kadar giden bir kardeşliktir. Hindistan’ın büyük şairi Merhum Muhammed İkbal, ihtimal ki, yaşadığı dönemde İslam coğrafyasında zayıflayan, hatta kopan, böylece parça parça olan Müslümanlarının kopuşları karşısında şu mısraları dillendirmiştir: Ne Afganlı, ne Türk ne Tatarız Yeşillikler çocuğuyuz bir dalız. Bizim için yasak koku, renk farkı, Bir tek bahar beslenmişi biz varız. Mü’min, kardeşini sever. Zira bu sevgi, imanın gereğidir. Mü’minin sevgisi, dünyevi bir beklentiden, korkudan ya da çıkardan değildir. Onun sevgisi sadece Allah’tan dolayıdır. Kardeşinin de Allah’ın bir kulu olmasından ve onu sevmesinin İlahi bir emir olmasındandır. Mü’minin sevgisi Allah için olduğu gibi, buğzetmesi de, Allah içindir. O asla egosunu tatmin için ya da şahsi çıkarı için buğzetmez, düşmanlıkta bulunmaz. Mü’min, sevginin gereği olarak, mü’min kardeşleriyle arasındaki küçük farklılıkları büyültmez, büyütmek suretiyle de sevgiyi ihlal edici davranışlar içerisinde olmaz. Zira mü’min, Yaratıcısı, Malik’i, Mabudu, Rızık vereni, Peygamber’i, Kıblesi, Kur’ân’ı, Devleti vs. bir olunca, diğer ayrıntıları görmezlikten gelir, mü’minlerle ortak temel paydalarda buluşur ve sevgiden uzaklaştırıcı her davranışı hayatından siler. Mü’min bilir ki Allah Teâlâ katında en kıymetli şeylerden biri, mü’min kardeşini sevmektir. Zira Allah Resûlü (s.a.s.) “Amellerin en faziletlisi Allah için sevmektir”[1] sözüyle ümmetini sevgiye teşvik etmiştir. Sevginin birtakım tezahürleri vardır. Bu tezahürler olmadan sevgiden bahsetmek mümkün değildir. Sevginin belirtilerinden birisi, mü’minin kardeşiyle ilgilenmesidir. Bu ilginin diğer bir göstergesi, mü’min kardeşi hastalandığında ya da herhangi bir sıkıntı içerisinde bulunduğunda, onu yalnız başına bırakmaması, ziyarette bulunması ve gerektiğinde teselli etmesidir. Sevginin diğer bir tezahürü, kardeşini affedebilme büyüklüğüdür. Zira seven, sevdiğinin kusurlarını görmez. Kusurlara göz diken, dost bulamaz. Dost bulamayan da zaten sevemez. Sevgi, bir toplum ve o toplumu meydana getiren fertleri birbirine bağlayan kopmaz ve koparılamaz çelik bir bağdır. Bu bağla birbirine bağlı olan bir toplumu, yıkmak ve yok etmek mümkün değildir. Yüce Kitabımız, güçlü olmanın yolunun, birbirine sevgiyle kenetlenmiş mü’minlerin oluşturacağı topluluktan geçtiğini, aksine güç ve kuvveti olmayan, dolayısıyla kimsenin kâle almadığı ve hiçbir etkinliği olmayan bir yığın haline gelineceğini hatırlatır.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhammed Karabağ
    Muhammed Karabağ

    Güzel yorumlarınız için Leyla hanım çok sağ olun teşekkür ederim.

    Cevap Yaz
  • Leyla Gülsüren
    Leyla Gülsüren

    Şiir güzel, öyküsü güzel, Bilalözcan hocamızın yorumu güzel, Kalemleriniz hiç susmasın, Saygı ve Selamlar efendim. +10

    Cevap Yaz
  • Muhammed Karabağ
    Muhammed Karabağ

    Teşekkür ederim Bilal bey,sizinde yüreğinize,kaleminize sağlık sizde çok güzel anlatmışşınız üstadım.

    Cevap Yaz
  • Bilal Özcan
    Bilal Özcan

    Kardeşler arasında, ufak kırgınlık olur
    Et tırnaktan ayrılmaz, mutlu son bulur
    Bin yıl geçse bile, kardeşlik baki kalır
    Hepimiz kardeşiz, fitneciler hava alır

    Muhammed Bey Aziz Kardeşim!

    Yüreğinize sağlık hizlerimize tercüman olmuşunuz biz lafta değil özde kardeşiz kardeşin yükü kardeşe düşer ğpaylaşım için şükranlarımı sunarım muhabbetle tam puan
    kabul buyurun

    buda bizimki acizane

    ***Gelin Canlar Bir Olalım.

    Vatan bizim, bayrak bizim,
    Sevda ile dolu özüm,
    Ayrı durma iki gözüm,
    Gelin canlar bir olalım.

    Üç beş değil bir olalım
    Bir yolunda bir olalım,
    Gönüllere yar olalım,
    Gelin canlar bir olalım.

    Yanacaksak sevda ile,
    Can-ı canan evla ile,
    Yar yaratan Mevla ile,
    Gelin canlar bir olalım.

    Ayrı ayrı heder olduk,
    Geldik aha gider olduk,
    Nifak ile beter olduk,
    Gelin canlar bir olalım.

    Canlar cana, can olmak var,
    Yar yoluna yar olmak var,
    Narçiçeği nar olmak var,
    Gelin canlar bir olalım,

    Dost gönülden tutuşupta,
    Sevda yolunda buluşupta,
    Hak için hakça bölüşüpte,
    Gelin canlar bir olalım.

    Elif elif gecelerde,
    Elif yazan hecelerede,
    Muhabbetle yücelerde,
    Gelin canlar bir olalım.

    Yeter gayri öz can yeter,
    Gül dalında gonca biter,
    Sabah olur, bülbül öter,
    Gelin canlar bir olalım.

    Çiçekdağdan Selam ile
    02.07.2010
    Bilal ÖZCAN

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Muhammed Karabağ