Hepimiz Kardeşiz Şiiri - Vecdi Murat Soydan

Vecdi Murat Soydan
647

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Hepimiz Kardeşiz

Ülkemiz üzerine oynanan oyunların evveliyatını özetlersek ortaya şu tablo çıkar: Yıllardır doğu ve güneydoğu bölgelerimiz hep bir sürgün yeri olarak görüldü. Gıcık gittiğiniz bir adam mı var,yaz iki satır şikayet dilekçesi, '' Sür doğuya, burnu sürtülsün.'' anlayışı ile hareket edildi. O bölgelerde yaşayan halkımız ekonomik,sosyal ve kültürel yönlerden eksik kalınca maalesef zamanla ön yargılarla hareket edilerek ikinci sınıf vatandaş algısı yaratılmak istendi. Devletimizin hizmetleri oralara istenilen seviyede gitmedi. Bir de 1980 ihtilali o bölge halkı ile askerimizi karşı karşıya getirdi. O dönemlerde cereyan eden hastalıklı kişilerin yapmış oldukları kişisel hatalar, kurumlara mal edilemez. Devlette devamlılık esastır. Kahraman, şanlı ordumuza zaman içinde iftira kampanyaları başlatıldı.Askerlerimizin köyleri yaktığı, o bölge halkına zulmettikleri algısı oluşturulmak istendi. Oralardaki toprak ağalığı saltanatının kökü bir türlü kazınamadı. Halka iş, aş imkanı sağlanamadı. Yeterli ölçüde fabrikalar kurulamadı, okullar açılamadı. Oralarda yaşayan kürt kökenli vatandaşlarımız, kardeşlerimiz okuyabilmek için bin bir zorluk ve çile ile batı illerine gittiler.Bir çoğu devletimizin üst kademelerinde görev aldı. Almaya da devam ediyorlar. Cumhurbaşkanları,Başbakanlar, Bakanlar, Valiler, Kaymakamlar,Müdürler, Doktorlar, Hakimler, Öğretmenler vb. her meslekten değerli insanlar, işte bu bölge coğrafyasından çıktı.

Tabi o bölgeler ihmal edilince, bölücü vatan hainlerine imkan doğdu. Cahil insanları kandırmak her zaman kolaydır. O bölgelerin yıllar öncesine dayanan ihmalleri maalesef bölücülerin ekmeğine yağ sürdü. Topraklarımız üzerinde rant sağladıkları için, o bölgelerin masum halkını kandırdılar.Bir de buna bazı devletlerin, ülkemizde karışıklıklar çıkarmak istemesi eklenince, zamanla öyle bir algı oluşturuldu ki; Türkiye Cumhuriyeti devleti toprakları üzerinde yeni bir coğrafyanın temellerini atmak için, o bölgelerde yaşayan masum halkımız üzerinde baskılar kuruldu. Askerine, polisine haince tuzaklar kuran, o bölgelerin her düzeyde kalkınmasını istemeyen malum güçler zaman zaman düğmeye basmak suretiyle halk ile güvenlik güçlerimizi karşı karşıya getirdiler ve çatışma ortamını doğurdular. Bunlara bir de geçmiş yıllardaki devlet politikalarındaki kararsızlıklar ve malum terör örgütlerini hafife almak eklenince, işte şimdiki tablo ortaya çıktı. Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı düşman bir halk oluşturmak istendi. Oysa o bölge halkıyla devletimiz arasında bir husumet asla olmamıştır. İş makineleri, kamuya ait araçlar neden yakılıp yıkılır sanıyorsunuz? Çünkü o malum güçler aldıkları emirlerle harekete geçiyorlardı da ondan. O bölgelerin kalkınmasını, gelişmesini istemiyorlardı.Durum böyle olunca; bölge halkı sindirilmek, korkutulmak istendi. Yol kesen, arabaları durduran, kimlik soran ve '' Buraların hakimiyeti bizden sorulur.'' imajı verilip,güvenlik güçlerimizi ve askerlerimizi pasifize etmeye çalışan malum güçler ortalarda cirit atmaya başladı.

Yıllardır birbirimizden kız alıp kız veriyoruz. Bizim kürt kökenli vatandaşlarımızla asla bir sorunumuz olmadı, olamaz da. Bu anlamda HEPİMİZ KARDEŞİZ. Aynı bayrak altında, aynı topraklarda ve aynı Allah'a inanarak yaşıyoruz. Mantıken anlayamadığım şu ki: Örneğin bir laz veya çerkez vatandaşımız Türk olduğunu onurla gururla söylüyor, cebinde Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyor. Ama maalesef bazı bölücüler işte bu TÜRK'lüğü reddediyorlar. Ama aynı mantıkla, topraklarımızda her türlü hizmetten faydalanıyorlar. Yani o kabul etmedikleri TÜRK topraklarında. Yahu bu maksatlı oyunlara gelmeyelim.Şimdi bir de '' halkların kardeşliği '' saftatası çıkarmışlar. TÜRKİYE CUMHURİYETİ tek başla idare edilir...Bir insanda da bir baş bulunur. İkilik ve karışıklık yaratmak kafa bulandırır. Bakınız Türk vatandaşının tanımı şudur: '' Türkiye Cumhuriyeti'nin tabiyetinde bulunan kişi. Yürürlükteki 1982 tarihli Anayasa'nın 66. maddesine göre, "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür."

İnsan hiç namusunu satar mı? Verir mi? Hele ki bu, namus gözüyle baktığımız TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ olursa...

Omuz omuza birlikte vermedik mi kurtuluş savaşını. Düşman çizmesi altında işgal edilmiş vatan topraklarımızı birlikte korumak için canımızı vermedik mi? Bu ülke bizim. Barıştan, kardeşlikten, sevgiden kime zarar gelir ki? Zaman, birlik olmak zamanıdır. En azından yeni nesil bilinçlenmeli, sevgi ve barış tohumları yeşermelidir. Lütfen bu sinsi oyunlara gelmeyelim. Hepimiz birlik olalım. Geçmişte yapılan yanlışlıkların sorumluları pek tabii insanlardır. Fakat bundan Türkiye Cumhuriyeti'ne düşmanlık beslemek anlamı asla çıkarılmamalıdır. İnsanlar toprak olur ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti inşallah sonsuza dek yaşayacaktır.

Bizler; Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Alevisi, Sünnisi ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde barış, kardeşlik, dostluk, hoş görü ve sevgi içinde yaşayan köklü bir aileyiz.

Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
10/09/2015- Isparta

Vecdi Murat Soydan
Kayıt Tarihi : 10.9.2015 12:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Vecdi Murat Soydan