Bugünlerde Türk Medyasının en çok ilgilendiği ve bütün ulusal sorunlarımızdan vazgeçerek haber bültenlerini tek bir konu ile doldurduğunu görüyoruz.
Ermeni asıllı bir vatandaşımızın nefretle kınadığım bir terör olayı sonucunda hayatını kaybetmesi. Sayın Hrant DİNK'in bu kaybını üzüntü ile karşılıyor ve terörün ne kadar acımasız ve iğrenç bir olay olduğunu esefle bir kez daha görmüş oluyoruz.
Ne yazık ki gördüğümüz ve içimizi acıtan bir olay daha var. Gerek yabancı ülkelerin, gerekse Türkiye'deki bir takım zihniyetin iki yüzlü ve raiyakar tutumu. Dalkavukluk ve yalakalık şsha kalkmıış durumda. Elbette ki bir insanın anlamsız bir şiddet karşılığında hayatını kaybetmesi hepimizin yüreğini acıttı, hepimizi üzdü ama biz bu terör olaylarını ilk defa yaşayan bir toplum değiliz ki biz bu olayı 40 senedir yaşıyoruz. Yüzlerce şehit cenazesi seyrettik, yüzlerce, binlerce içleri yanan ana, baba, evlatların haykırışlarına tanık olduk. Onlar ağlarken, çırpınıp bağırırken gülenler, boyundan büyük laflar edenler bugün ne kadar da terörün karşısında oldular ' TÜRKİYE EN DEĞERLİ EVLADINI KAYBETTİ' diyen bazı insanlar acaba bunu gerçekten inanarak mı söylüyor yoksa söylemeleri gerektiğini mi düşünüyorlar.
Yıllar önce Ermeni ASALA örgütüne şehit verdiğimiz onlarca Büyükelçimiz, konolosumuz, büyükelçilik katiplerimiz ve başkaları daha mı az değerli insanlardı. Çok merak ediyorum acaba onların cenazeleri kaldırılırken Ermeni asıllı kaç insan hepimiz Türküz sloganını attı. Kaç kişi hepimiz bilmem kimiz pankartını taşıdı. Ayıptır, günahtır terörü hep birlikte kıınayalım, hepimiz birlik olalım kabul ama terör sadece sizin canınızı acıttğında, size zarar verdiğinde değil bize dokunduğunda da lanetliyelim.
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı