Irak yollardan dönmeni beklerdim senin.
Gecikirdin bazen
Yurdumu yönümü şaşırır da
Kaybolurdum işte o an
Ufalanırdı evren
Silinirdi zaman
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
şairler kahvesindeyim ve yine eskiyor içimde gece
ellerimi sıkı sıkı bağlamışım şebnem donukluğunda
mahsun dudaklarıma düşüyor limon tozlu kirpiklerim
ben küskün güne leyla olsamda sen biçare geceye yarenlik şiirler yağdır
ve ben eskitirim soluğu dökülmüş geceyi
ve eskitiyorum kendimi en güzel çehreye
her okur bir sevdaymış evet... aşk hiç eskimediki dağınık saçlarına dökülürken soluğum..içtenlikle kutluyorum eserinizi+10 ANT ..
Hep kalınsın şair yüreklerde...
Selamlar...
Yokluğunda evreni ufalayan bir varoluş ...
Bir yüreğin taşıyacağı daha anlamlı duygu olmamalı ve yoktur kanımca
Selamlıyorum bu varoluşun belendiği yüreği ve aktarıldığı şiiri
Saygıyla
Fatma Hatun Esen
ÜSTAD TAN DEĞERLİ BİR SEVDA ŞİİRİ. DUMAN DUMAN SEVDA KOKUYOR ALEMİN UCUNDAN. TEBRİKLER ÜSTADIM. SAYGIYLA.
Ne güzel naif anlatım
ya şiirinizin adı
hep yüreğimde kal
başlıca bir şiir
kovma beni yüreğinden
yüreğinize sağlık
teşekkürler
hasreti bu denli yogun hissetiren
yüreğiniz varolsun
saygı ve sevgimle
Hep Yüreğimde Kal
Irak yollardan dönmeni beklerdim senin.
Gecikirdin bazen
Yurdumu yönümü şaşırır da
Kaybolurdum işte o an
Ufalanırdı evren
Silinirdi zaman
Oynaşan beyaz köpükleri usulca avuçlamak isterdim
Sana dokunur gibi olurdum onları tuttuğumda
Duymazlardı ki sesimi
Düşlerimi anlatsam…
Apansız bir siyah perde boydan boya kaplamasın diye
Korkardım gökyüzünde oynaşan yıldızlara bakmaya
Bir sevi tanrıçasının ellerinden farksız ellerini
Arar dururdum ellerime uzanan
Duysaydım sesini
Bir kalıcı mühür olurdu
Yanık kağnı sesleri gibi yüreğimde çınlayan
Bir meltem eserdi sanki birden
Yüzünü kapatırdı saçların
Coşkun ırmaklar gibi akardı dudak uçlarına doğru
Aralandığında gözlerini görürdüm dalgalardan..
Irak yollardan döndüğünde
Bir hırsız gibi gizlice girerdin yüreğime
Ayak seslerinden tanırdım göksel varlığını
Sarılırdım bir kutsala sığınırcasına
Arınırdım korkularımdan...
Necdet Arslan
...hakikaten şiir okuyoruz, adres ve güzergah o denli uyumla, ahenkle belirlenmiş ki, rotanın fililakalı yüzüşün, nihavent akışı, ufuklar sevgilinin göz kapakları gibi açıp kaparken, bir şiir bezminde, hayat heyhulesini öteleyerek, yaşamın sırf sevisel payandalarının yüreği nasıl sonsuzluğu konuşladığı, bu tabloyu bize armağan eden şairimizin..
...engin duygu deniz dalgasının bitmemesi temennisi ile,
..selamlıyorum
ilhami
BURAM BURAM HASRET İLMEK İLMEK İŞLENMİŞ .SAYGILARIMLA KUTLUYORUM MEHMET KINDAP
kutlarım şairim yüreginizi saygılar tam puan sevgiyle kalın
Hep yüreğimde kal... Yüreğim kal... Kal...
Mükemmeldi...
Bir meltem eserdi sanki birden
Yüzünü kapatırdı saçların
Coşkun ırmaklar gibi akardı dudak uçlarına doğru
Yüreğine,kalemine sağlık üstadım,saygı,sevgiler sunuyorum.
Bu şiir ile ilgili 114 tane yorum bulunmakta