- Senle, soluk aldıklarım mil çekmiş dünyama, mil çekmiş kara bahtıma.
Dirhem dirhem gidişin bulaştı hasta yüreğime. Kanamalı bir aşk hastası oldum. Severek eridim yokluğuna. Hiçbir güzelin ilacı yüreğime ilaç olmadı.
-Güzlerimin gözlerinde çiçekler açıldı zambak zambak,sen seviyorsun diye
-Yanıldım baharlarda,üşüdüm aşkın buzullarında.
-Çağır ateşleri!
-Yak! Bu yüreği, yak bu sevdayı, yak , geleceğini.
Can evimde kalmış, kırık dökük mazileri de yak. Yaşadıklarının hatırını da.
-Bil ki; kördür,bil ki laldir, bil ki isimsizdir, bil ki sensizdir sana kalışım.
-Hep hasretin sözlerinde aşka açılan gözlerin derin bir sızıya çağırır. Can damarımda kalan aşk hamurumsun. Beni sevgine yoğurdu hayat.
Bil ki; hep yangındır,hep küldür, hep bekleyiş ummanıdır bu yürek.
-Affet! Seni bırakıp gidiyorum.Pişmanlıkların lal masallarında aşkının aslanı olarak gidiyorum senden.
-,Özlemin soluksuz hecelerde beni vurdukça, suskun kalışın, uzak kalışınla çiftleşip imkansız dağlar üstüne dağ ördükçe bu yüreğin sesi kesilir.
- “sevdim seni...yine sevdim..” severek gidiyorum.İşte bu dur kazancım.
-Şimdi git.
-Bensiz açılan huzur pınarlarında yıkan. Bütün ilklerini benle yaşadın. Bütün sonlarını biriyle yaşamak adına git.
- Geçmişe açılan mağaramda kalma, mağaramdaki sarkıt-dikitler arasında damlamasın yaşadıklarımız.
-Geçmiş bitmiştir, sevgim bitmiştir, diyerek kendi yüreğinle kumar oynama.
- Bu kent sana ders verecek, bu kentte yaşayanlar sana yalansı, sahte sevgiyi sunup yüreğinle oyun oynadığında anlayacaksın.
-Leyla değilsin, çölün yok. Bu metruk kentin aşıkları haz pazarında seni de pazarlayacaklar anlık masallarına.Bu kadar yürekten,bu kadar can evinden kimse sana seslenmeyecek. Bakir dünyalar arayacaksın,İstanbul ve dünya sana küçülecek. Modernizmin delere ettiği genleri bozulmuş neslin aşk yurdunda gerçek aşkı bulana kadar yüreğin susacak.
- Beni arayacaksın hep beni. Bunu adım kadar biliyorum.Şimdi gitmeleri otlatarak,can kırıklarını iyileştiriyorsun.
-Şimdi git.
-Gönlümde kimin künyesi asılı? Son bir kere,bak o ben renkli gözlerinle.
Hala gözlerimde akan mavi nemleri gör aşka akıyor, aşk denizine akıyor buhurlarım. Ağlamayı unutmuşsun benden gideli.Ya da güçlü görünmek için böyle bir roldesin.
-Ben sağanaklarına teslim olmuşum.Islanmış ve uslanmışım sevgi renginde. Gökkuşağının altında aşk içiyorum .
-Aşk gitmiş, aşk ağlıyor halime.Senin gidişini özetlemiyor yeni sevdalar.
Kime baksam bakışlarının izleri çizilir, kime sarılsam bir elim boşta.Seni arar, seni yakar sol yanım. Fısıldamalarım yabancı bir hevese atar beni.
- Şimdi git, ben iyiyim. Ben iyinin pi sayısıyım. Beni sayan bilir can çiçeğim.
-Heveslerin karesini alacak,kare köklü işvelerde beni çözecek aşk matematiği güzeller de var.
- Çarpılmayı biliyoruz. Birbirimizi baştan çıkarma çıkarmalarını da.Sonra dağılan halimizi toplamayı da .
-Öğrendim dört işlemi şimdi git.Çarpım tablonu as gönül sınıfına.
-Sana çarpılacak belki biri çıkar. Ezberler seni bir kere, son kere değil…
-Son kere ben çarpıldım sana, ben bütünlerini ezberledim.
-Pişmanlığın sığ sularında Yunus halimi görmedin.Yunus gibi aşka yazılışımı görmedin. Yunus gibi ermişliğimin yemiş ağacından sevi sevi yemedin naz çiçeğim.
-Hüzün uğrağının son durağında özlem treninden atladın. Şimdi kendi bilinmezliğinde kendini arıyorsun.Yalnızlık ,mutlulukmuş gibi mumyalayıp susuyorsun.Raysız, aşksız, bensiz bir yolculuktasın. Huzur kentine gidiyorsun.
-Huzur orda kendine huzursuz. Bilmiyorsun. Yükün gitmelere yakın, bana dönmelere ağır. Ağır bir şarkı gibi söz söz benden gitmeleri unutmayı çalışıyorsun. Oysa şarkı ağır,şarkımızın sözleri unutulmaz olunca kalakalmaları büyütüyorsun.
- Bu şarkı bitmez demiştin, bu şarkıyı bitirmenin sol la.fa.. aralarındasın.
Sol yanında sülünler can kırıklarını kemiriyor. Aklımda kalışın dürtülerini ütülüyor. Saklımda olman,seni çok istemem göz pınarlarına ders veriyor.
- Kendine gelemediğim,kendin gitmediğin, kentsizliğinde susuyor dünyan.
- Bana dönmenin donanması hazır.Oysa denizlerin donmuş, gözlerinden damlalar akmıyor. Benim için ağlamadığın belli oluyor. Benim için yanmadığın belli.Denizin buzul olmuş, aşk magmam eritmiyor bir türlü.
-Güven sıcaklığımı bilemem lazım,sana olan sevgimi ıslamam lazım gönül harelerinden. Zerre zerre zer olmam gerek “İlla sen “ sonsuzluğunda.
-Sevgiye ısındığımız, kavuşmaya yapıştığımız hayatın odalarında seni sevinçlerimizin ömrü yaptım. Göz pınarlarından oluşan aşk okyanusumuza sayısız mavi bırakarak MAVİŞE olarak yazdım yazgıma…
-Sen benim Mavişemsin,, ırmaklar, göller, denizler,okyanuslar kuruncaya dek.Ki dünyanın sonu ile senin sonun çok yakın.
Kayıt Tarihi : 20.8.2010 12:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!