Hayâllerinde olan, benim rengini bilmediğim panjurlara sahip o huzurlu evin anahtarını, kalp şeklindeki bir kutunun içinde, her iki yanında birer tane nefis çikolatanın bulunduğu, mutluluk renginde bir anahtarlıkla sunacağım sana…
Fitilini gözlerin ateşlediği ve sarılmaların, koklaşmaların, öpüşmelerin birbiri ardına yaşandığı günleri yaşayacağız o evde…
Bir kabadayı edâsıyla, aslında söylemeye cesaret edemeyeceğimiz sözlere, gerçekten cesaret etmeyeceğiz. Acıkmış bir kurt gibi saldırmayacağız birbirimize…
Sevginin üzerine hiç yakışmayan elbiseleri giydirmekten daha kötü ne var ki!
Biz, hep sevgiyle olacağız, iyiyle…
Paşa gönlümüze göre yaşayacağız. Yağan kar tanelerinin bile üşüdüğü havalarda can cana dolaşacağız sokaklarda…
Ay ışığının dahi aramıza girmesine izin vermeyeceğiz. Üzüntüleri, kendilerine hapsedeceğiz, hem de göz yaşlarıyla beraber…
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta