ben bu duvarlara çok fotoğraf astım
ilaçların, öksürükler ve astım.
ruhen garip bişeyler var üzerimde hayatım
biliyosun bilerek yapıyorlar, hepsi kasıtlı.
kendimi de çok kısıtladım zamanında,
ama yüzüme bakar bakmaz bi rüzgar estiriyorsun ki
kuş cıvıltılarıyla doluyor gecesi gündüzü insanın.
hep söylüyorum küsmeyelim diye.
dudağından geçiyorum,
soluğuna bilmem ne efendi hazretleri küstah laflar etmiş.
şimdi ben çok laf ederdim de,
biliyorsun o bilmem ne efendi hazretleri.
soralım bakalım biliyor mu hasretleri?
şimdi burdan afrikaya satır satır anlatırım.
ama birileri hisseder mi o pahanın içinde
bizim gibi fakir kasvetleri?
şahane bi belirsizliksin,
bunu da hep söylüyorum.
ben zaten biliyorsun, hep benim,
hep başa sarıyorum.
tütünler gibi sara sara yorganlara kendimi,
ama en çok gündüzleri uyuyorum.
biblolarıma da bakıyorum, gazeteye sardım hepsini kaldırdım.
seninle de çok gezdik tüm bu kaldırım
taşlarını, evvela şehrin dört bir yanını.
kara sular da inmedi değil kendimi aramaktan ayaklarıma.
ama sustum, annem vardı.
gardrobuma hacı şakir koydum,
kokusuna doyama diye retroluğumun.
tekrar boşver beni, tekrar anımsama.
kalk artık yaralı gecelerin şişeli masalarından.
ben de bir bardak çay koyup,
balkondan bina dolu manzarama bakacağım.
boşver diyerek etmedim dimi kabalık?
çünkü biliyorsun içim dertten bi hayli kalabalık.
Kayıt Tarihi : 18.6.2017 17:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!