Her gelen gün dünü aratır oldu,
Aylar sıkıntıda, yıl sıkıntıda.
Dört mevsim içinde bahar kayboldu,
Çiçek sıkıntıda, gül sıkıntıda.
Ne canan huzurlu, ne can huzurlu,
Zannetme kullarda vicdan huzurlu,
Ne hancı huzurlu, ne han huzurlu,
Yolcu sıkıntıda, yol sıkıntıda.
Nedendir; ben bizi anlamıyorum
Ve ben kendimizi anlamıyorum
Konuşulan sözü anlamıyorum,
Lügat sıkıntıda, dil sıkıntıda.
Fakr-i maneviyat öz kardeşimiz
Hile-hurda oldu bütün işimiz
Yok yenecek bir huzurlu aşımız
Ekmek sıkıntıda, bal sıkıntıda.
Bu yara hoyratın elinden kanar
Kanadıkça kanı ummana döner
Suzuz bırakılmış bin yıllık çınar
Yaprak sıkıntıda, dal sıkıntıda.
Hikmeti içimde büyür bir sızı
Bu gidişat hali kahreder bizi
Dinlenmiyor gayri ozanın sazı
Mızrap sıkıntıda, tel sıkıntıda.
Kayıt Tarihi : 9.9.2005 11:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hikmet Elitaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/09/09/hep-sikinti.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!