Hepinizden dâvâcıyım insanlar!
Menekşe dallarında kalmış umutlarınız.
Gözleriniz arzuların cennetinde.
Hâlâ yabanî güller açar çalılıklarda
Hâlâ paslı düşüncelerinizde bahar
Hepinizden dâvâcıyım insanlar!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
davacı insan davalı insan,,şemsi bellide bir insan kırmadımı bir yürek kırmadımı bir bilek yoksa sahiplenebildimi sağlam bir yürek günahın mayası insanlara çalınmıştır gerçek budur affetki affedilesin sözü şiir sözlerinden dahamı değersizdirki davacı kalabilmek nerdee kusursuz insan nerede duymadım göremedim göremezlerde biz kusur,biz eksik,biz bencil biz anlayan ve yazan gene biz yazdıklarımıza anlattıklarımıza uyum sağlayamayan..fetva vereninde dinleyeninde kusurları ortaktır ne yazıkki merhameti olmayının bağışlanamayacağını anlamak bağışlanmak için bağışlamak sonsuz şiirlere kavuşmaktır..
güzel düşündürücü bir şiirdi,
...Şemsi BELLİ ondan Allah razı olsun, mekanı cennet olsun.
...çok güzel adeta su gözesi niteliğinde çok az bulunan bir dehadır.
Ellerinizden şikâyetçiyim insanlar!
Rezalete madalya
Fazilete kelepçe takan,
...çok çok manidar. daha ne söylesin ki
Toplumsal şiirleri oldukça beğenirim. Bu şiire gelince, şiir,bütün insanları kapsadığı için '' slogan '' şiir olmuş.
Bakın: ....... davacıyım insanlar!diyor.İnsan insandan ne zaman davacı olur? Şiir akıcı sade ,duru şiir.Basit şiir. zira içeriği düşündürür!Hepimizden davacı olunca insan kalmamış,demektir. Şairin böbürlenmesi ve kendini beğenmişlik gibi duygular yatmakta. Saygılarımla.
üstadı,en kalbi duygularımla kutluyorum.eyvallah.
İnsanlığımızı bilelim...Bilinçli olalım.Haksızlıklar karşısında susmayalım.Kula kulluk etmeyelim...Yakınılmaktan kaçınıyorsak,'yağadanlık' olmayalım.Sayın Müjdat Gezen'in 'diline' düşmeyelim.Bugünler de geçer,değil mi?Rahmetle,saygıyla anıyorum.Güzel günler dileğimle dostlar.(MŞ)/05 Ekim 2013.
Zeki Müren…
Söylediği her şarkıyla mest olduğum ve öyle ki; usta bir sesin mızrabının ahenkli dokunuşlarıyla gönül sazımın tellerini titreten bir sanatkâr…
Gönlüm tınlaşırken ruhum dinginleşir, rahat ve huzur bulurum.
“GÖNÜL PENCERESİNDEN” şarkısını her dinlediğimde de farklı bir âlemde bulurum kendimi. “Ah bu şarkılar!” derim her defasında…
Bu şarkının sözleri, 30 civarında eser vermiş olan Şemsi Belli’ye aittir.
Gönül penceresinden
Ansızın bakıp geçtin
Bir yangının külünü
Yeniden yakıp geçtin
Mademki son şarkının
Kırık bir güftesiydim
Niçin yarım bıraktın
Neden bırakıp gittin
Bir yangının külünü
Yeniden yakıp geçtin
…
Şemsi Belli
*
Şemsi Belli toplumcu bir şairimizdir. Toplumcu gerçekçi şiirleriyle yanlışlıkları gören ve gösteren, toplumun aksayan yönlerini korkusuzca dile getiren, eleştirilerini genellikle yerel (yöresel) dil kullanarak yapan çok yönlü bir şair.
Günün şiirinde de genel anlamda “insanlığa” sesleniş var.
Allah rahmet etsin.
Sevgi ve saygılarla…
Şiir bana büyük Ozan Mahsuni Şerif'in şu dizelerini hatırlattı;
Dön Dön Ne Gezersin
Bu Dağlarda Deli Memo
Yorulmuş Kuşa Benzersin
Kanadı Yaralı Memo
Bu Düzen Böyle Kurulmuş
Bu Yola Giden Yorulmuş
Doğduğu Yere Kırılmış
Bilmem Ki Nereli Memo
Saçları Hareli Memo
Uydu Uydu Kime Uydu
Havadan Bir Ses Mi Duydu
Daha Dün Bizim Köylüydü
Şimdi De Koreli Memo
Bu Düzen Böyle Kurulmuş
Bu Yola Giden Yorulmuş
Doğduğu Yere Kırılmış
Bilmem Ki Nereli Memo
Saçları Hareli Memo
Der Mahzuni Vara Vara
Vardık Gördük Dalavara
Bey Saraya Sen Davara
Kırmızı Bereli Memo
Saçları Hareli Memo
Gönlünden Yaralı Memo
Dertleri Sıralı Memo
Kaderi Karalı Memo
Bu Düzen Böyle Kurulmuş
Bu Yola Giden Yorulmuş
Doğduğu Yere Kırılmış
Bilmem Ki Nereli Memo
Saçları Hareli Memo
Diline sağlık şair.
Cemil Meriç 'güneş sarayları da kulübeleri de aydınlatır' derken şairin mutlak yaratıcı olması gerektiğini vurguluyordu.
Ressam Drapasin 'çok güzel duyumsuyorum fakat şiire dökemiyorum'demesi üzerine Mallerme; 'herkesin duygusu düşüncesi var , her söylenen şiir olmaya yetmez'şeklinde karşılık veriyordu.
bu şiir işte oralarda bir yerde duruyor.
'Didaktik Şiir' formatında yazılmış ve tekrarlar tekrarlar...
Tebrikler emek için
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta