Bumuydu senin sultanlığın, prensesliğin?
Bumuydu senin dillere destan güzelliğin?
Hani taşın toprağın altındı senin?
Hep kahır hep kahır kahır dolusun.
İhtiyarlamışsın, kalmamış gençliğin
Belirgin olmuş yüzünde çizgilerin
Ağlamaya bile mecalsiz mavi gözlerin
Hep kahır hep kahır kahır dolusun
Yolunmuş saçların, yarılmış tenin
Kalmamış o eski neşeli günlerin
Sendende büyük olmuş içindeki kederin
Hep kahır hep kahır kahır dolusun
Guatır olmuş sanki boğazın
Artık acıları çalıyor şen-şakrak sazın
En kalabalıkta en yalnızsın
Hep kahır hep kahır kahır dolusun
Yedi benin vardı yediside güzel
Hisarların vardı birbirinden özel
Şimdi teninde herbiri koca yara, bağına vurmuş yel
Hep kahır hep kahır kahır dolusun.
Vicdanım sızladı haline be İstanbul
Şimdi arada Fatih’ini bul
Sultan iken şah iken olmuşsun kul
Hep kahır hep kahır kahır dolusun
Sen kendini kaybetmişsin kendinde
Suç sende değil emanetçilerinde
Kızıloğlu gider duramaz sende
Hep kahır hep kahır kahır dolusun
Kayıt Tarihi : 9.5.2009 13:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mahmut Kızıloğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/05/09/hep-kahir-istanbul.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!