Pençesine yakalanılmış upuzun bir
hastalık gibi hayat
Az gitmek uz gitmek
Dere tepe düz gitmek
Şehirlerden
İnsanlardan gitmek
Kendinden başkasına gitmek
Her anında
Her saniyesinde bir gitmek kokusu var
Yolu hep gitmekten geçiyor insanın.
En tuhafı da şu ki,
Gittiğin onca yolu geri dönmek zorunda bırakılıyorsun sonra...
Bir keresinde
‘Aştığı yol kadar mı yoksa
arşınladığı yol kadar mıdır insan?’
diye sormuştu bir şair bozuntusu.
Bu gitmek hastalığının
en fanatik yolcularından
biriydi o da
Sırtında taşıdığı seyyar bir ömrü
vardı onun da
Her seferinde annesinden ayrılıkta
yaşadığı o ilk
acıyı yaşardı.
Her gitmek
onu biraz daha hastalardı.
Bir türlü kurtulamazdı pençesinden
bu hastalığın
Nitekim kader diye bir şey vardı ömrünün kapısında bekleyen
Ne kadar uzaklara giderse gitsin,
kaderin belirlediği sınırlarının ötesine
geçemiyordu.
İçindeki ülkelere yolculuk yapabilmek için,
kaderini de ikna etmek zorunda olduğunu
o da biliyordu.
Bununçindi
bütün uğraşları...
29.02.2020
Murat AkgündüzKayıt Tarihi : 18.3.2020 00:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!