Hep Doldur Bakalım Şiiri - Habip Altıok

Hasan, diyordun ya; mecliste, sağlam koçum var,
Meclis böyleyken, aç musluğu, doldur be Hasan.
Şu fırsatı kaçırma, bak ilerde seçim var,
Çeşme akarken, sen testiyi doldur be Hasan.

Göster kendini, ihaleler hep sana gelsin.
Yollar, gemiler, barajlar, hep senin olsun.
Böyle akraba kayırmayı, dünya bir görsün.
Sende varken böyle dayı, doldur be Hasan.

Gidersin meyhaneye, efkârlı çıkarsın.
Meyhanenin masrafını da bize yıkarsın.
Bu işlerden de sen kârlı çıkarsın,
Boş bırakma sen şişeyi, doldur be Hasan.

Hasan, seninle hesabı, artık kapatalım.
Harmana gidelim, hasılata, taş atalım.
Attığın taş da bile, hile var, ne yapalım...
Biz samanı, sen buğdayı, doldur be Hasan.

Hasan, sonunda bu işlerin cılkı çıkmasın.
Sakın ha! Kırdığın cevizler, kırkı geçmesin.
İşini temiz yap artık, koku çıkmasın,
Tuzla deriyi, işkembeyi doldur be Hasan.

Sen düşünme hadisi, Ayet-i Kerime'yi,
Bir yolunu bulurlar, yaparlar hülleyi.
Artık günah yok, kurdular kutsal bankayı.
Bize faiz, sana kârpayı, doldur be Hasan.

Medeniyetin beşiğinde, hap yapıyorlar.
Keneviri, çedeneyi çok satıyorlar.
Sen ek, sen sat, adamlar bizi aldatıyorlar.
Boş bırakma piyasayı, doldur be Hasan.

Hasan, zaten sende yok, ne haya, ne de ar.
Çatlamış sende, olmayan damar
Biz hakettik, şaklat! Okkalı bir şamar,
Gel bizim boş enseyi doldur be Hasan.

Altmışı gördün Hasan, tevellüdün doldu bak.
Ömür bitiyor artık, yaş kemâle erdi bak.
Yemekte kavga etmeden, dil ile damak,
Bak dişin varken, boş mideyi doldur be Hasan.

Fiş alırdık eskiden mahallede bakkaldan.
Şimdi kart alıyoruz, banka denen çakaldan.
Ah! Hasan, sende varsa biraz merhamet, vicdan...
Çantayı, keseyi, kasayı, doldur be Hasan!