Bugün aklımdan şöyle bir düşünce geçti.
Geçtikten sonra ki kalanları paylaşmak istiyorum.
Düşünce şuydu;
Acaba dedim kendi kendime Aziz Nesin Zübük kitabını yazmamış dinin siyasete alet edilmesi konusunda fikirler vermemiş, Türk ulusunu uyarmamamış olsaydı son yirmi beş yılda yaşadığımız bilinçaltı yıkımını yine yaşar mıydık?
Sonra 12 Eylül, sonra 1950'de başlayan her mahallede bir milyoner kanlı soygunlar süreci ve bu rolü Türk ulusu aleyhine olduğunu bildikleri halde üstlenen siyasi partiler ve işbirlikçi siyasetçiler geldi aklıma.
Madımak oteli yangını tek başına bir yanıttı aslında. O yangın sonrası ders almamış olmanın da bir bedeli olduğunu bugün yaşamak zorunda kaldığımız ile yüzleştim en azından kendimle!
Ve kötülük yaşamın içine aynı su gibi akar yolunu bulur bir türlü dedim.
Bugün bile iyilik adına yazdıklarımız konusunda anında kötülük adına aksiyon olarak ters yönde giden anlayışlar olduğunu görünce kötü iyinin içinden beslenir ve iyi sayesinde kötü var inancımı bir kez daha pekiştirdim.
Seyircisi bol dünyaya seyredilecek senaryolar yazıyoruz iyiler ve kötüler birlikte. Sonuç çokta umurunda olmuyor kimsenin.
İlk kez farklı bir yerden bakmaya çalıştım ki belki iyiliğin içinden kötülük çıkarmanın sonunun kötülüğün kötülüğü olduğunu idrak edebilelim.
Siyasi düşünceye dönüşmüş inancın, sapkın düşünceye dönüşmüş bir devlet anlayışının Filistin'de destek gördüğü için nelere mal olduğunu görünce içimizde hala ne kadar gerici, ortaçağ kafasında bir kötülüğün inanç adı altında nasıl yaratılarak faciaya dönüştüğü ile insanlığı yüzleştirmek istedim.
Hak dinler ile oynanarak insanları inanç adı altında misyoner faaliyetleri destekleyen art niyetli çabalar bir araya gelince nasıl soykırım boyutunda bir kanlı faciaya dönüştüğünü hep birlikte gördük.
İnsanların üçüncü gözünü açıp vicdansız kalmalarını sözde sağlayan gerçekte ise kendini Allah yerine koyanlar için öldüren ve cihatçı olmalarını sağlayan ideolojik bataklığın maddeye olan muhtaçlığı artırıp oradan insan satın almak, eğitmek ve kullanıp atmak ile mümkün olduğunu hep birlikte yaşadık.
O zaman anca beraber kanca beraber demek zamanıdır.
Hep birlikte ayağa kalkabiliriz, hep birlikte katkımız sonucu düştüğümüz ve düşürüldüğümüz yerden! Neden birlik, beraberlik ve bütünlüğümüzü bozmak isteyenlerin bölücülük istediğini de buradan çıkarım yapmak mümkün.
İnsanlığın geldiği veya gelebildiği aşama bu.
Siz gelişmeyi hala bilim ve teknolojinin kötüye kullanılması olarak görenler iseniz daha çekecek çok çilemiz olduğu kesin.
Madde gücünü kullanma ahlakı insanlığın seviyesini gösterir. Bu konuda bugün ortaçağdan daha geride olduğumuzu birleşmiş milletlerin iki yüzlü yüzsüzlüğü ile gördük defalarca!
▪️Önder Karaçay▪️
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 23.9.2025 08:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
▪️♾️▪️▪️TÜRK ▪️▪️♾️▪️
Nato!
AB, C; Ç; D;E....
Nereye koyarsan koy
insanı
"Hak, hukuk, vicdan, merhamet, İYİLİK yoksa"
Kesin "ÇIKAR ORTAKLIĞI" vardır, örgütlü kötülükten beslenen!
O nedenle "KIZIL ELMA"
O nedenle "NİZAMI ALEM!"
Kaldıysa o da...
TÜM YORUMLAR (1)