Sarıkamış - 1963 www.micingirt.com
Bakakaldık şu gurbetin ardından
Dost akraba felâkette sel gibi
Anam çöktü ağır yükün derdinden
Tahammülü çölde solan gül gibi
Öpüyorum ara ara ismimi
Adaletin fıtratına gel gibi
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu sabah ' noktalardan oluşan tualiz, dağılırsak bozuluruz' dedim.
Evet Ömer bey, eskilerin açık kapıları, eskilerin sıcaklığı, samimiyeti kalmadı.Köy olsun ilçe, il olsun hepsi bar ve şatafat meraklısı...
Ben çocukken yoksulluk vardı, ayağımızda lastik ayakkabı, belki yamalı bir pantolon bir don ama yüzümüzden gülüşümüz, dudaklarımızdan tebessüm eksik değildi.Komşu komşuydu, akraba akraba...Bayram bayramdı, ziyaret ziyaret...
Hep içimde eski Türkiye vardı ve onun için özenmiştim tekrar Türkiye'ye...Temelli dönüşüm muhteşem olacaktı.Ama Türkiye batıyı aratmıyor.
Kime selam versem, şunu aldım bu kat benim...Nasılsın desem hemen maddi yönü anlıyor.Oysa en başta sağlık ve insanlık olmalıydı.
Şükür diyenimiz kalmamış vesselam.
Şiirinize baştan sona katılıyorum.Gözümüz para, dilimiz para, anamız para, babamız para olmuş.:(
Lüxün sonu yok.Bunu ne zaman anlayacaklar?...Bir tek çelik tabutlarda, takım elbiselerle gömülmememiz kalmış.Sanıyorum oda yakında moda olur.
Bu yara benimde yaram, sabah sabah deşildi kanıyorum.
Yüreğiniz dert görmesin efendim.
Saygılar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta