Henüz yirmi yaşlarında bir gençti Bay E.
Gecenin bir yarısı bulduğumuzda onu
Loş ışıklı dairesinin yatak odasında,
İşte tam da şurada boylu boyunca yatıyordu.
Kimse tanımazdı onu;
Nereden geldiğini, nereye gittiğini,
Bu binada yaşadığını bile bilmezdik.
Bir gece yarısıydı yine böyle,
Büyük bir gürültü sonrası
Bay E. kaskatı kesilmiş yatıyordu yerde.
Herkes korku içerisindeydi;
Kimileri yardım için bir telefon ararken
Bir ben hareketsiz duruyordum
Ve bir bendim sanki o an,
Genç adamın boynundaki ipe yıllardır bakan.
Henüz yirmi yaşlarında bir gençti Bay E.
Gecenin bir yarısı bulduğumuzda onu
Loş ışıklı dairesinin yatak odasında,
İşte tam da şuraya çarpmıştı başını
Boynuna astığı ip koptuğunda.
Günler, haftalar geçmişti
Herkes evine çekilmiş bir daha da kimse Bay E. ile ilgilenmemişti.
Yapayalnız ve hafızasını kaybetmiş bir adamdı şimdi o;
Ne zaman beni görse loş ışıklı evinin sokağa bakan camından insanları izlerken,
Bir şeyleri hatırlamaya başlıyormuş gibi
Acı bir tebessüm oluşurdu yüzünde.
Günler, haftalar geçmişti
Herkes evine çekilmiş bir daha da kimse Bay E. ile ilgilenmemişti.
Yapayalnız ve hafızasını kaybetmiş bir adamdı şimdi o;
Gecenin bir yarısı patlayan silahın sesi uyandırmadan yine herkesi
Rüyamda görmüştüm, bana:
Sessiz ol! diyen Bay E.’yi.
Henüz yirmi yaşlarında bir gençti Bay E.
Gecenin bir yarısı bulduğumuzda onu
Loş ışıklı dairesinin yatak odasında,
İşte tam da şurada boylu boyunca yatıyordu.
Kimse tanımazdı onu;
Nereden geldiğini, nereye gittiğini,
Bu binada yaşadığını bile bilmezdik.
Bir gece yarısıydı yine böyle,
Büyük bir gürültü sonrası
Bay E. kanlar içerisinde yatıyordu yerde.
Herkes korku içerisindeydi.
Kimileri gördüğü manzaraya dayanamayıp terk ederken
Loş ışıklı evin yatak odasını,
Bir ben hareketsiz duruyordum
Ve bir bendim sanki o an
Genç adamın masasında duran kâğıda yıllardır bakan.
Hiç tanımazdım Bay E.’yi
O da tanımaz sanıyordum beni.
Bir gece yarısıydı üzerinde:
“Sana…” yazan kâğıdı elime aldığımda,
Çok sonra okumaya cesaret edebilmiştim
İçinde bana yazılmış kelimeleri:
“Biliyorum, hafızamı kaybettiğimi sanıyordunuz
Hâlbuki sırf niçin intihar edeceğimi göstermekti amacım;
Bir iple bulmuştunuz beni ve başımı yere vurduğumu sandınız.
Hâlbuki anlatmak istediklerim vardı benim
Ama hiç biriniz anlamadınız.
Şunu unutma ki genç adam:
İnsanlar yalnız öleceğin zaman sana değer verirler.
En komiği de budur aslında;
Her ne kadar korksalar da sana bir şey olmasından
Ölmeni beklerler aslında.
Yaşadığın her an biraz daha onları suçluluk duygusu sarmadan.
Sana bunları niçin anlattığımı belki bilmiyorsun,
Belki sen de gerçekten benim hafızamı kaybettiğimi sanıyorsun
Ama birgün sen de anlayacaksın;
Yıllar sonra birgün
Sen de bu loş ışıklı evin yatak odasında tek başına oturacaksın.”
Henüz yirmi yaşlarında bir gençti Bay E.
Gecenin bir yarısı bulduğumuzda onu
Loş ışıklı dairesinin yatak odasında,
İşte tam da şurada boylu boyunca yatıyordu.
Ve yıllar sonra bugün artık yetmiş yaşındaydı Bay E.
Gecenin bir yarısı bulduğunda kendisini
Loş ışıklı dairesinin yatak odasında tek başına,
Tam da elli yıl önce kendisine yazdığı mektubun son satırlarını yeniden yazıyordu:
“Sen, genç adam!
Hayatı bu kadar sevmezken
Hâlâ niçin intihar etmediğimi soruyorsan
Ve soruyorsa sana tüm tanıdıkların niçin hâlâ intihar etmediğini
Söyle onlara:
Yaşamanın zaten uzun süreli bir intihar etme biçimi olduğunu;
Önemli olanın şimdi veya sonra değil
Yapayalnız öleceğimiz gerçeği olduğunu…”
Kayıt Tarihi : 6.2.2013 03:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!