Her görüş günü nazlı karçiçeğimle, cimcimemle
Zamana karşı bir yarışla, her hafta
Görüşüme gelen bir tanem
Tutsak olduğum 
Camekânları çift kat olan 
Şu zindanın 
Görüş kabininde 
Ne çok döküldü 
Ne çok
İkimizin arasına
İçimde fırtınalar biçen 
Onca gözyaşın, sancırken ruhumu, incitirken içimi
Kendime değil, hep sana yandım her görüş günü bin kez
Kalbimin ta orta yerinde, sancıyan bir yara var içimde 
Yarası kabuk bağlamayan, kan damlayan bir yara 
Sardunyam, menekşem, açelyam 
Her gelişinde 
Ne kadar çabaladıysam 
Ulaşamadım
Tutmak istediğim ellerine
Birde 
O çok arzuladığım 
Parmak uçlarına 
Yalnız tanığı ben olan
Masum olan ateşten gözyaşlarım, dökülürken avuçlarıma
Özgürlük sevdam gibi, sevdası içimde hep boy veren
O
Her görüş günü sonrası
İnatla tükenmedim 
Zulme direnerek 
Bende henüz umut varken
Bir daha görüşüme gelirsin
Diye
Ayrıca, hep seni 
Düşünüyorum 
Beni düşünen sen gibi
Her seven
Kendi sevdiğinin ardı sıra koşar habire 
Gözlerini yüreğime nakşettiğim 
Sana dair, her köşesinde sen olan
Koca bir dünya kurdum içimde
Hâlen umut varken bende
Bir gün 
Tüm yüreğimle geleceğim 
Sana 
O gün, belki en âlâsından 
Mutluluğu yaşayacağım sende
Yeter ki hiç umudunu yitirme, ben gibi sen de
O gün ellerin dolacak ellerime, güneş doğacak dünyamıza 
Mehmet Çobanoğlu
15.04.2018
Silivri
Kayıt Tarihi : 29.5.2018 23:17:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!