Efkarlı bir gecenin füme rengi düşleriyle avunuyorum
Yıldızlar baştan çıkarıcı tavırlarıyla
Tüy gibi düşüyorlar yastığıma
Sevdanın seyrine dalıyorum gizlice
Seni seviyorum diyorum usulca
Eski bir gramofonun sesiyle ürperirken
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
BÖYLESİNE ZIRHLI VE DONANIMLI MISRALARINIZA TAKDİR DUYGULARIMLA TAM PUAN DİYOR LİSTEME DAHİL EDİYORUM...SAYGILARIMLA..VELİ SAVAŞ
Kaç hayali infaz ettim vazomda ki çiçekler solduğunda.
Bembeyaz patiskaların üzerine serserice düştü yapraklar
Umudumun feryatlarına aldırmadan.
Kararlıyım dünyanın bütün solmuş çiçeklerine
Kürek kürek sevgi atmaya,
Zeytinliklerden çaldığım dalları ak güvercin kanatlarına takmaya..
Evet kararlıyım…..
Kırk yıllık kahvenin hatırını yürek cezvemde ısıtmaya..
Tebrikler kaleminiz daim olsun.
Sanırım bir şair için en zor şey kelimelerle sınırlı kalmak ve siz bunu çok güzel başarmışsınız kutlarım ....kaleminize, yüreğinize sağlık....
Sevdanın seyri gibi...
Zamanla yarışarak değil imbikten süzülmüş gibi...
Çok güzell yine...
Kocaman sevgilerimle kutluyorum
Sevgili Zeynep Nilgün Gökçeöz....
Zordur ısmarlama nefaseti boyamak, adı bilinmeyen bir melodiye güfte yazmak ve bitabında bir ad koymak... Tebrik ediyorum.
Şiir yazmak sıradan bir edim değildir.Onu var kılmanın koşulları öylesine karmakarışıktır ki...Duygu boyutu,algılama boyutu,kavrama boyutu,istenç boyutu,mekan boyutu,zaman boyutu...bunlardan bazılarıdır.
Ve şiir yazmak önceden saptanmış koşullara tabi olan bir sürecin emrinde de değildir.
İşte bundan dolayı şiir yazmak güçtür.
Güçlüğünden dolayıdır ki her yazılan şey şiir olamıyor.Şiir yazdığını sanan her kalem erbabı şair kabul edilemiyor.
''Şairlik bir meslek değil; bir duruştur.'' derken,Robert GRAWES olayın gölgede kalan yönünü aydınlatmaya çalışıyor.
Şiir yazmak,istence bağlıdır,demiştim.Evet; şair,yazmak için kendini mekana ve işlevine koşullandırması gereklidir.Yani us'unda yabancı olmayan nesneler,objeler,duygular,duyumsayışlar,imgeler,imgelemler...barındırmalıdır.Özdeksel söz varlığına eklentilerin yapılması,bunları alışamadığı ortam ve koşullarda görmeye çalışması ve ''yapay''olarak kullanması algı boyutlarımızın ayrıklaşmasına da neden olur.
Yaşam ile sanat arasındaki kavramsal ilişkiyi,kendi us'umuza girmesine izin verdiğimiz sözcüklerle anlatmak,ya da o nesnelerle yansıtmak ne derecede sonsuzluğa taşır sanatçıyı; bilemiyorum.
Ancak,açıklamalara düşen nottan da anlaşılacağı gibi bu güzide şiir bambaşka nedenlerden doğmuştur.Bir sanatçıyı en üretken dönemlerinde ''kışkırtarak'' ses getiren yapıtlar üretmeye zorlamak da vardır.Doğaldır.Sanıyorum ki Değerli Rengin de bunu gerçekleştirmeyi istemiştir.Ben buna''Sanatın tulumunu çıkarmak'' diyebiliyorum.Nesneler üzerinden şiire yeni bakış açılarını yükleyebilmek şairi en zorlayan eylemlerden biridir.
Görülüyor ki Zeynep NİLGÜN böyle bir zorlama içine girmemiş.Verilen kumaşa uygun olarak elbiseyi dikmiş..Verilen malzemelerle en güzel yemeği ortaya çıkarmış.
Şiir baştan sona, üst üste gelen duygu sağanaklarıyla lirizmle bezenmiş.Okuyucu,alıştığı biçemini bu şiirinde de garipsemeden buluyor Sayın GÖKÇEÖZ'ün...
Ve şiir görsel ve sözsel büyüsüyle,duygu zenginliğiyle sonsuzlara açılıyor.
Bu ''ender'' bulunabilen ve ''imrenilerek okunan'' şiirin ortaya çıkmasına proje geliştiren Sayın ALACAATLI'ya teşekkür ediyor; ''Evet,şiiri yazarsam ben böyle yazarım! '' diyebilen Sayın GÖKÇEÖZ'ü kutluyorum.
Ben zevk aldım okurken. Çok zordur seçili kelimelerle güzel bir şiir yazabilmek. Tam puan. Sevgilerimle
Emeğinizin karşılığını layıkıyla almışsınız.
Yürekten tebrikler efendim.
Emeğin karşılığını vermiş şiir...kutluyorum.
Tam puanımla,sevgiler :)
Zamanla yarışmısın ama güzel dizeler çıkmış ortaya.
Kutlarım
Sevgimle
Bu şiir ile ilgili 71 tane yorum bulunmakta