Hendek'in Kırık Nefesi Şiiri - Haydar Güner

Haydar Güner
149

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hendek'in Kırık Nefesi

Adapazarı’nın sıcak akşamında,
saat 17.32’de,
yer bir anlık sarsıldı,
6.6 büyüklüğünde,
sessizliği kıran,
bir çığlık gibi.

Hendek, yara aldı,
binlerce yürek titredi,
336 can,
toprağa karıştı,
birer umut, birer anı.

Karanlık çökerken şehre,
yıkılan evlerin altında,
yaşamlar sustu,
ama rüzgâr taşıdı direnişi,
yeniden doğmanın sözünü.

Haydar Güner
Kayıt Tarihi : 17.8.2025 18:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


20 Haziran 1943, yaz sıcağının ağır bastığı bir gündü. Adapazarı’nın Hendek ilçesinde insanlar bağda, bahçede ya da akşam yemeği hazırlığında… Saat 17.32’de, yerin derinlerinden bir inilti yükseldi. Önce kısa bir uğultu, sonra aniden gelen şiddetli bir sarsıntı. 6.6 büyüklüğündeki deprem, bir anda tüm kasabayı çığlıklarla doldurdu. Evler çatırdadı, duvarlar yıkıldı, yollar yarıldı. Toz bulutu gökyüzünü örttü. İnsanlar sokaklara fırladı ama çoğu evlerin, duvarların altında kaldı. 336 can, o günün akşamına kavuşamadı. Birçok aile bir anda yok oldu, binlerce kişi yaralandı, yuvalar yerle bir oldu. Çöken evlerin altında yalnızca insanlar değil, anılar, fotoğraflar, umutlar da gömüldü. Karanlık, şehrin üzerine daha erken çöktü. Elektrikler kesilmiş, sokaklar sessizliğe bürünmüştü. Ama o sessizlik, yalnızca enkaz altındaki iniltilerle bölünüyordu. İnsanlar elleriyle taş kaldırdı, kulakları her çığlığa kesildi. Gece boyunca rüzgâr, enkaz kokusunu ve insanların çaresiz dualarını taşıdı. Fakat aynı rüzgâr, yeniden doğma sözünü de fısıldıyordu. Çünkü her felaket, Anadolu’nun insanına diz çöktürse de ayağa kalkma azmini silemiyordu. Hendek’in kırık nefesi, tarihe acı bir iz bıraktı. Ama o nefes, aynı zamanda hayatta kalanların göğsünde direnişe dönüşerek, bir gün yeniden yaşamın kurulacağına dair söz verdi.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!