Her bayramın öngünü
İçime dolar hüzün
Ben aynı yerdeyim
Tenimde nefesin
Kulaklarımda sesin
Yok şimdi
Ceberut hempa
Nerdesin
Her bayramın öngünü
Gurbet olur sılam bana
Sen yoksun ya
Zindan gelir yuvam bana
Anlasana
Her bayramın öngünü
Geliyorsun düşüme
Teklifsiz
Düstursuz
Sisler İçinde
Daltaban
Ağlıyor yüzün
Gülümsüyor gözün
Bir kelime şekerden
Bir kelime zehirden
Bulanık sözün
Hayra mı yorayım
Şerre mi
Afallıyorum
Aynı nehirde iki kez yıkanamazsın
Demiş ya
Halt etmiş Herakleitos
Mümin aynı delikten iki defa sokulmaz
Buyurmuş da Muhammed Mustafa
Heyhat
Her bıçağa boyun uzatan
Akılsıza
Ne fayda
Aldırma yürü
Sen olmayınca
İşte böyle sayıklıyorum
Bayramın kutlu olsun
Sen eğlen dur
Nasılsa ben
Hep ayakta uyuyorum
Sıkıyorsa gıcır gıcır mokasenlerin
Canını yakarlar
Maazallah
Kalavrahanesi de niali de
Yamacısı da
Elhamdülillah
Hem bol hem mahir olur
Oraların zanaatkarları
İlk fırsatta
Hafiften dövdür fort kısmını
Açılır
Gevşer de
Rahatlarsın
Evelallah
Burnunu okşatma burnunu
O halince kalsın
Ki papuçta pupayı örter paça
Alnaçta bakanlar mücerret sansın
Ne demiş atalarımız
Yere sağlam basacaksın
Karda yürüyüp izini belli etmeyeceksin
Eyvallah
Bir de karıncayı
Yoksa piremiydi
Neyse ne
Uymazdı zaten buraya
Uysa da uymasa da
Aradan geçirdik ya neyse
Ama demezdi bunu
Gılgameş
İştar'a
Beni de demedi say
Ki pirin yanında dilsiz gerek
Kapadım ağzımı
Kaygılanma
Karanlık gecelerin
Beş köşeli yıldızı
Mabedin hep ışık saçsın
Karanlık çekilsin aradan...
Kayıt Tarihi : 17.3.2020 12:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!