Hem NALINA, Hem MIHINA….

(IMPRAMATUR SECRETUM VERİTAS MYSTERİUM) (*)
“..Sırları,istediğiniz kadar yayınlayın, GERÇEKLER,
esrarını daima korur..”
———————————————-
Bir gün,bir Superisine,eskaza takıldığımda,
Neler söyler,Eş’in,dostun? ! Çevreden duyulduğunda? …
Enbaşta karın söylenir: “ Nedir,adam,hayırola? ..”
Gene giyinip-kuşandın? Er vakitte düştün yola? ! .”
Hem nalına-hem mıhına,söyler durur,neler,neler ! .
“..Bilmiyorum sanma sakın! .İşitirim biçok şeyler..
Kâlbin teklemeğe başlar! Fazla atlayıp-zıplama! ..
Biyerde düşüp-kalırsın! .Sakın zamparalık yapma! ..
Elin,ayağın buz keser..Güçlükle nefes alırsın;
Ayakların gitmez olur,ardından bakakalırsın! .
Gençliğin aklına gelir,boğulursun kederlere,
Tutunacak dalın olmaz; düşer-kalırsın yerlere! ..
Hüzün kaplar yüreğini..Gözlerine dolar yaşlar..
Metabolizman bozulur..Ardından titremen başlar! .
O’na,buna fazla bakma! .Görenlere ayıp olur! ,
Yüzüne de ateş basar..İtidalin kayıp olur! ..
Hem,şimdi bu havalarda,dizkapakların sızılar;
Nene gerek kocacığım,kraliçe olsa Kızlar? ! .
Sonra,hep böyle gitmez ki..Bin yıl yaşasan nolacak? ..
Başın göğe mi erecek,dünya sana mı kalacak? ..
Yorgun kâlbini hoplatır..içlerinden biri,birgün! …
Maazallah,ben söyleyim,mortayı çekersin o gün! ..
Gölgeden git,güneş çarpar! .Açıkta fazla dolaşma! .
Nolur gözünü seveyim,kimseciklerle dalaşma! ..
Pek te fazla yorulma ha! ..Tansiyonun çıkar- düşer…
—-Biraz susar..
Eve de fazla takılma,belki oran-buran şişer..
Aman hasta,masta olma! .sıkı giyin ihtiyaten,
Senin ile uğraşamam,bak ben de hastayım,zaten…
Senden küçükleri göçtüüüü! ..Haline binlerce şükret..
Suya-sabuna dokunmaaa! .Sen de benim gibi sabret!
Doktorları dinledin,bak,sonra demeyesin vaaaay,vaaaay!
Öyle fazla da tıkınma! .Eski yediklerine say! ..
Dolapta yağsız peynir var,al bi dilim kepek ekmek; ;
Fazladan yok,bundan sonra,öyle abur-cubur yemek..
Bahçelerde,kafelerde içme sakın çok demli çay! ..
Seyahati de düşünme! .eski gezdiklerine say! .
Kızla,oğlanla,torunla didişmekten çıktı canım! ..
Hanginizle uğraşayım? ! Yeter artık.ben de can’ım .
Aman,gözünü seveyim,herbirşeye heves etme! .
Sakın ona-buna uyup…yakışıksız yere gitme!
Elli yıldır canım çıktı..Sizin için koşturmaktan!
Yeyip-bitirdiniz beni .Öldüm,bittim uğraşmaktan! ..”
——–Başlarımız yerde geçen iki dakikadan sorra:
”..Fazla ileriye gittim..Özür diliyorum canım…
Sen bunları duymamış ol! . Kurban olsun size can’ım! …”
-ERDEK-2005
Bir sabah yürüyüşü öncesinde,kibarca ikazından,aynen..
(*) Rıta Monaldi ve Franesco Sorti’nin müşterek
yapıtından..17.y.y. Papalığında,öyle her eserin yayınlan-
lanmasına kolayca izin verilmezmiş..