Hem Ağlarım Hem Giderim Şiiri - Sezayi T ...

HEM AĞLAR HEM GİDERİM

Anadolu'da düğün telli duvaklı olur,
Görücü usulüyle herkes eşini bulur.

Bunu gerektirir di örf, adet, gelenekler,
Beyaz atlı nasibi kızlar evinde bekler.

Nasrettin Hocanın da varmış bir kerimesi,
Ataya hürmet ile çıkmaz mış asla sesi.

Yıllar su gibi akmış beklenen vakit dolmuş,
Evlenme yaşı gelmiş bir kısmet bekler olmuş.

Hocanın hanesine biri gelir nihayet,
Kızını isteyecek kabul görürse şayet.

Aileler arası başlar geliş gidişler,
Düğün hazırlığına doğru gidiyor işler.

O zaman bulunmazdı salon, düğün sarayı,
Tüm hazırlıklar biter, gelir düğün alayı.

Gelini bindirirler süslü, beyaz bir ata,
Yolculuk başlayacak artık yeni hayata.

Kızlar gıptayla bakar al duvaklı geline,
Bir buket gül verirler kınalanmış eline.

Baba evinden ayrı kalmak kıza zor gelir,
At hareket edince hıçkırıklar yükselir.

Hoca kızına der ki; "Eğer gitmem diyorsan,
Yol yakınken in attan eğer istemiyorsan."

Kızı duvak altından der ki bizim Hocaya;
"Bu kadar sene sonra kavuşmuşken kocaya,

Kısmetimi tepemem, kaderim buymuş derim,
Üzülme babacığım, hem ağlar hem giderim."

Sezayi TUĞLA (30 Temmuz 2020)