Kalem elimde , bekliyorum sadece
Geçen zamana inat susuyorum
Bi o kadar konuşuyorum kafamın derinlerinde
Ne yazmalıydım , bir şiire böyle başlanmazdı
Neyin sessizliği bu
Bir şey koptu içimden, sesi hâlâ dönüyor duvarlarda,
Ama kimse duymadı, duymayacak da...
Ben yeniden doğuyorum şimdi, kimsenin bilmediği bir yerden,
Kendi içime, kendi sessizliğime doğru...
Parça parça ve küçüklü büyüklü adımlar eşliğinde,
Eksik olur insan
Her uğraşısında veyahut benliğinde
Yeterli bulmaz kendini
Eksik olur insan
Karmaşanın içerisinde
Bilmem kaç gecenin sıcağında
Buz tuttu ellerim sensiz iken
Her sabah yeni bir akşam başlardı bende
Sessiz , soluksuz sevgi doluydu , acı verirdi
Sen vardın bir de
Felek döner, gönül yorulur, yâr bulunmaz,
Ömür zâlim, yol uzun, sabırla dolmaz.
Ne bir hoca anladı halimden
Ne bir derviş
Yoldaki yırtık pırtık adam gibiyim
Gece çökerken bir aydınlık güne
Ruhuma ince bir sızı işlerdi
Böceklerin değişik melodisi
Kulağımda izler bırakırdı
Bir de ben vardım
İki paraleldik biz seninle
Aynı döngüde beraber
Göz göze değsek te
Tenlerimiz mahkumdu ayrılığa
Hapsolmuştuk o iki çizgiye
Peki benim acım ne olacaktı
Kederim , hüznüm
Kimseciklere acamadigim o yüreğim
Derdimin kuyusu
İçimdedir de peki ya ben ne olacaktım
Boş bir odanın rutubet tutmuş kısmıyım sanki
Soğuğum, yıpranmış ve eskimişim
Biraz da geçmiş kokuyorum , korkuyorum
Korkuyorum o eve bir daha kimse gelmeyecek diye
Kapım aralanmayacak bir nefes girmeyecek içeri diye
Soğuğum yıpranmış ve eskimişim şu tazecik bedenimde
Karşına geçip bakacağım sana öylece
Sadece karşında oturup
Uzun uzun dalacagim gözlerine
Ben susacagim, biz susacagiz
Öyle uzun , öyle hisli bakacağım ki sana
Anlayacaksın ,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!