Hele bir ölmeye gör
Öyle bir hışımla gömerlerki seni
Şaşarsın
Mezarlığa girişle çıkışı cemaatin
Yirmi, yirmibeş dakikayı geçmez
Daha camide başlar festival
Tanıyan tanımayan herkes
Hakkını helal eder sana
Öncesinde avlu evlere şenliktir
Ezanı beklerken cemaat
Koyu bir sohbet vardır
Her köşede
Epeydir görüşemeyenler
Sayende buluşup hasret giderirler
Çekinmeden espri yapıp gülenler
Birbirine el şakası yapanlar bile çıkar
Siyah gözlük takmış küsler
Bucak bucak kaçarlar
Birbirlerinden
Sessiz küfürler geçer içlerinden
Sonrasında canhıraş bir telaşla
Cenaze arabasına taşınırsın
El üstünde tutulduğun
Omuzlara alındığın
Belkide ilk ve son anın
Tadını çıkarırsın
Ve arabalara koşulur
Garibanlar içinse
Kiralık bir iki otobüs bulunur
Konvoy büyük bir ihtişamlı kopar camiden
Ardından
Birkaç el sallanır maziden
Koyu bir yalnızlık sarar seni aniden
Kırmızı ışığa yakalanıp
Konvoydan kopanlar
Ya da konvoyu sıkıcı bulup
Ara yoldan sapanlar olur
Oysa menzil aynıdır
Tabakhane tam ters tarafta kalır
Böylece gelinir kabristana
Bir öndeki aracı takiben
Bulurlar gömğleceğin yeri
Bir ibrik dolusu su
Baş ve ayak ucuna
Sokuşturulacak tahtalar
Ve meyilli döşenecek latalar
Çoktan getirilmiştir hemen oracığa
En yakınlarından birkaç kişi
Sessizce atlar çukura
Pür dikkat indirilirsin
Aşağıdan sana uzanan kollara
Yan yatırılırsın çukura
Sırtına destek için
Toprakla beslerler altını
Özenle dizilirken tahtalar
Yukarıda her kafadan bir ses çıkar:
Oğlum siz ikiniz çıkın çukurdan
Amcan doğru söylüyor
Bir kişi kalsın yeter
Tahtaları düzgün dizin
Olmadı, sondaki tahta biraz ince kaldı
Şunu al oğlum, inceyi ver bana
Hah, bak şimdi iyi oldu
Ne iyisi yahu, baksana şurası açık kaldı
Hoca ise zor tutmaktadır kendini
Ha sövdü ha sövecek
Ulan bu kadar biliyorsanız
Ne diye çağırdınız beni
Hasbin Allah ve süphanallah
Der içinden
Alacağı beyaz zarfı düşünerek susar
Tutar kendini
Kabrin hemen yakınında olanlar
Ciddi bir hüzün ve suskunluk içindedir
Yol yordam, usül adap bilirler
Lakin beş on metre uzağında kabrin
Kimi çökmüş, kimi ayakta
Üçlü, beşli gruplar
Yine gamsız ve koyu
Bir sohbete giriftar olmuştur çoktan:
Hayırdır üstad?, epeydir görünmüyorsun
Yurtdışındaydım be sadıç
İş, güç işte, dünya telaşı
Biraderin ne yapıyor?
Ne biraderi birader?
Senin Biraderin ya işte , Rıza
Ha o mu?
O bizim teyze oğlu Musa
Neyse ya boşver
Akşamki maçı izledin mi?
Evet
Nasılda taktı topu doksana herif
Burak yahu, kabiliyetsizin teki
Yüz defa vursa, anca biri gider oraya
Yeminle acıyorum ona verilen paraya
Para dedin de, yazlığı satmışsın
Yok be, yıkıldı yazlık
Hadi ya, hayırdır deprem filan?
Kaçaktı bizimki, belediye adisi gelip yıktı
Yengem çok üzülmüştür
Bilmem, üzülmüştür herhalde
Haydaa, o da ne demek oğlum?
Boşandık ya birader
Sekiz sene oldu
Hatta, ertesi gün senle kafa çekmiştik
Beni baya teselli etmiştin
Birden ortadan kaybolup
Hesabı bana ödetmiştin
Şişşt, susalım hacım
Hoca duaya başladı
Gel şuraya çömelim
Burası gölge, güneşte kalmayalım
Bak aklıma ne geldi
Biz ölürsek camiye kadınları almayalım
Derken müthiş bir kürek kapma yarışı
Başlar aniden
Bir acele, bir telaş
Kürek kuyruğu olur bir anda
Kürekler karaborsaya düşer adeta
Kapanın elinde kalır
Bir iki kürek toprak atıp
Yere bırakırsın küreği
Adabı budur
Ama abartır bazıları
Neredeyse tek başına gömecek seni
Bir türlü bırakmaz küreği
Zorla çekip alırlar sonunda
Boş bulunup kapaklanır yere
Kılçıksız bir küfür yankılanır havada
Ayıp oluyor arkadaş derler etraftan
Yan tarafta ise
Küreğin sapını böğrüne yiyen birinin
İki kaburgası kırılır
Bu iş orada kalmaz tabii
Hesabı dışarıda sorulur
Adı mezarlık işte
Ne itibarı, ne önemi vardır ölünün
Ne de üç kuruşluk aklı dirinin
Sonunda böyle böyle gömerler seni
Hoca çömelir başucuna
Ve başlar okumaya
Hoca okur sen dinlersin
Cemaat taziye kuyruğuna girer
Başsağlığı dilenir birer birer
Derken, sessizliği bozar bir ses:
Sayın cemaat, dışarıda ikramımız var
Çıkış sanki panayır yeri
Cemaat üzgün haliyle, cemaat acılı
Ve dahi bu acıyı bastırmak gerek
Pide ve ayranla bastırılır o acılar
Bazılarının acısı baya büyük olmalı ki
Ancak ilave pide ve ayranla bastırılır acılar
Hem de kimler,
Ağalar, beyler, efendiler, hacılar
Kimi mezardan çıkar çıkmaz
Açar arabanın teybini
Kimi yarımkalan sohbetine dalar yeniden
Hepsinin omuzunda
Mühim bir vazifeyi ifa etmenin
Dayanılmaz hafifliği
Onlar uzaklaştıkça
Sen yalnızlaşırsın
Bu kadar çabuk mu diye geçer aklından
Sen hele bir ölmeye gör
Öyle bir hışımla gömerlerki seni
Şaşarsın
Hele bir ölmeye gör..
Kayıt Tarihi : 24.7.2021 01:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!