Helallik Dileyen Var Mı Yarine

Gadasın alırım gözünde yaşın,
Deyip de yanmayan var mı yârine?
Tövbeler etsen de, gecende düşün,
Cayıp da anmayan; var mı yârine?

Öldürür güldürmez, bir ahla isen,
Gençlik geri gelmez, eyvah la isen,
Ömür bak biter, inşallah la isen,
Külleri soğuyan; var mı yârine?

Kuruntu ve inat, yıllara ziyan,
Aşkım güzeldi ya... Vardı bir kıyan!
Hele ki: “Sus, Sen Dur.” Olma aksayan,
Denilip de cayan; var mı yârine?

Kucak açmak yetmez, sev sevenini,
Umursamaz kimse, aşk gevenini,
Çeken bilir ancak, diz dövenini,
Özürler dileyen; var mı yârine?

İnsan mı? Edermiş aşkı en acı,
Gülü hırs kurutur, bülbül ilacı,
Sevenlerden biri, olur sılacı,
Ömrünü dağlayan; var mı yârine?

Oturdum. Dünüme baktım şöyle bir,
Sigaramı yaktım. Eyledim sabır,
Nedir? Ne değildir? Düşündüm ve bir;
Uğrun, uğrun söven, var mı yârine?

Hüseyin KURAÇ’ ın, özü merhamet,
Hayırlısı Hak’tan, var bir keramet,
Yüreğine saplı kaldı“Nedamet”,
Helâllik dileyen, var mı yârine?

10.08.2017 – 21.07
Sarımazı-Belen/HATAY