Gecenin bir yarısında içe çekilen sigara kadar zararlı,bir o kadar rahatlatıcı yalnızlıkla yine sarmaş dolaş...
Şiirlerin vazgeçilmezi renksiz bir yağmur imdatta...
Dalların ucunda düşmemek için direnen yağmur damlalarının kokusunu alır gibiyim...
Sadece onu izasındaki toprak şanslıdır canına can diye...
Yalnız süsü veren besin arayışındaki kedi bile sokak başındaki eşiyle şimdi...
Klasiklerin en adisi sarhoş evinin yolunda...
Evde dövülme korkusundaki kadın...
Beşiğinde yarı anne,yarı aslan sütü kusmuğu kokan sübyan bebe...
Bekçi kulübede görev başında,yani televizyon...
Reklam aralarında içine düşer bir korku ya konrölde ise patron...
Yolcu uykuyla uyanıklık arasında seyahatte...
Muavin,çay servisinde...
Şoför amasörlü koltukta gözler kan çanağı...
Sağdan üçüncü sırada yaşlı teyzem; eller tesbihi şekillendirmekte...
Belki o vakit görmediğim bir sokak çocuğu yalvarmakta köprüye yakın benzin istasyonundaki markete bir paket sigara için...
Ve ben sadece tek kanatlı pencereden içeri giren soğuğu farketmeden kalemimle saf ve temiz kağıdın arasını yapmaya çalışıyorum...
Belki bir sazım olsaydı söylerdim iddiasız bir türkü...
Olsun yetmez mi üç ayaklı olduğu için dördüncünün yerine koyduğum kırık sandalyeli masa ve üstünde doksanlardan kalma yarı karalanmış ilkokul defterlerim....
Çoğu şeyi ne gördüm,ne bildim...
Bildiğim nadirlerden oldu; sigara ciğerime,yalnızlığım ise benden başka herkese zarar veriyor...
Kayıt Tarihi : 15.1.2010 11:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!