Gözlerimde büyük bir boşluk;
Yüreğimde derin bir sızı...
Haykırır bedenim, dilim
Aşk aşk diye
Ayrılığın karşısında
Bağışıklık sistemim çöküyor,
Kronik bir hal alıyorum.
Giden bir kere gidiyor...
Ben, her gün
Aşkın kalbine, hançer saplıyorlar
Sevgiye, tecavüz ediyorlar.
Umutları yok ediyorlar,
Barışa kurşun sıkıyorlar,
Savaşın sırtını sıvazlıyorlar.
Ormanları, içindeki canlılarla birlikte ateşe veriyorlar
Ey sevdiğim! gel...
Alnıma bir öpücük kondur,
Kadınım de,
Helalim de
Uçur beni cennetine.
Attılar beni azgın dalgaların kucağına
Çırpınışlarım nafile.
Dibe vurduğumda paylaşılmaz oluyorum,
Bu köpek balıklarıda ne severmiş kan kokusunu.
bu gece gözyaşlarım topuklarımı
yıkamak istiyor
annesini kaybetmiş,
küçük bir çocuk gibiyim...
aşk diye içine atladığım derin kuyu,
kurak çıktı
ayna söyle bana: bu yüzümdeki
çizgiler nasıl oluştu?
bunların oluşması için yaşamış olmam
gerekmezmiydi?
beni bekle, birlikte güzel günler yaşıyacağız
diyen aşkımın yüzüne nasıl bakacağım?
bakışlarımız ürkekti
avuçlarımız ise titrek
dünyaya çıplak gelen bedenimiz
bizi giydirenlerin ipoteği altındaydı..
hayatın gölgesinde kaldık,
doya doya bir yaşam süren insanlara
Bizim aşkımız; güzel bir mola geçirmekten ibaretmiş,
İkimizde ters istikametlere doğru yol aldık...
Bizim aşkımızda papatya falları yoktur.
Sana aşığım, sensiz yaşayaman gibi sözler yerine
ben ona pijama, terlik,televizyon o bana dırdırcı kadın diyor.
Bizim aşkımızın nehrinde su berraktır
Çakıl taşları çok net görünüyor.
yazdığın şiirleri hangi duygularla yazdıgın hal ve şekil bakımından farklılık gösteren bir eşi benzeri olmayan şaiirime başararılar dilerim.yeni şiirlerinizi paylaşmanız dileğiyle
dizelerine yazdıların her an farklı bir duyguda hal içinde yazabilmek muhteşem birşey baraşarılarının devamı dilerim.