Sınıfın kapısından içeri girdi. Yabancı gözlerle içeriyi süzdü. Öğrencilerde ilk defa derslerine giren bu öğretmene dikkatlice baktılar, tedirgin.
-Tünaydın çocuklar
Hep bir ağızdan ilk tanışmanın, o ilk adımı atmanın heyacanıyla bağırdılar;
-Tünaydınnn Öğretmenimmm
Gülümsedi. Oturun çocuklar dedi. Yavaşça pencere kenarına yakın masasına oturdu. Göz ucuyla dışarıya baktı, her tarafta bembeyaz kar vardı. Ufak ufakta atıştıyordu kar. Benim geldiğim yerde yağmaz bu kadar diye geçirdi içinden. Ama benim doğduğum yerde yağar dedi. Kendini toparladı, öğrenciler pırıl pırıl gözlerle yeni öğretmenlerini süzüyor, kimisi düzgün, uzun saçlarına bakıyor, kimisi elbisesine, kimisi ise gözlerinin tam içine,
-Evet çocuklar ben sizin yeni Türkçe öğretmeninizim. cümlesini bititir bitirmez sınıfta bir uğultu koptu, öğrencilerden biri.
-Öğretmenim Mehmet Hoca ya ne oldu?
Bu duyguyu biliyordu, her öğrenci alıştığı öğretmenini sever,onu arardı. Alışkanlıklarından vazgeçemezdi. Gülümsedi...
-Taini çıktı, artık derslerinize ben gireceğim birlikte işleyeceğiz dedi.
Kimisi tekrar kendi arasında konuşmaya başladı, kimisi ise sevinçle el çırptı, anlaşılan Mehmet hocanın gitmesine sevinenler olmuştu. İlk ders ve öğlenden sonra, ne yapabilirim diye düşündü. Biraz düşünmeye ihtiyacı vardı, çocukların oyalanması için bişeyler düşünmeliydi,ilk dersten dersle çocukları sıkmak istemedi.
-Çocuklar bu ders kompozisyon yazmaya ne dersiniz?
Çocuklar ders işlemekten daha iyi olacağını düşünerek hep bir ağızdan;
-Tamamm,öğretmenimmm diye bağırdılar, kimizi gönülsüz, kimisi sevinçşe beyaz bir kağıt çıkardılar, ve yazmaya başladılar. Konu: konu yok serbest.
Tekrar ağır adımlarla masasına döndü, elini başına dayadı ve dışarıyı izlemeye koyuldu, iyi mi yapmıştı? gelmekle... oysa mutluydu o şehirde...mutlumuydu? belkide kendisininde bilmediği soru buydu? neyi bırakıp? nereye gelmişti? hayat bir şekilde devam ediyor, acısıyla tatlısıyla diye düşündü. İyi mi yaptım?
-İyi yaptınız Öğretmenimm. sesi ile irkildi, sanki düşüncelerini okumuş gibi sınıfın yaramazlarınan bir çocuk, bu ders iyi yaptınız, sayenizde kompozisyon yazıyoruz diye seslendi. Gülümsedi. Duvardaki saate baktı, farkında olmadan dersin sonunun yaklaştığının farkına vardı.
-Hadi çocuklar getirin artık yavaş yavaş, bakalım neler yazmışsınız?
Dışarı çıkmanın heyecanıyla, birer ikişer koşar adımlarla kağıtları masanın üzerine bırakmaya başladılar. Kimisi bir parağraf kimisi kağıdı dolurmuştu, Yılmaz ERDOĞANın şiiri aklına geldi.
Herşey yazılabilir beyaz bir kağıda
Nerdeyse sınıfın yarısı dışarı çıkmış, yarısıda ayakta kağıtlarını bırakmaya çalışıyordu. Biri hariç duvar kenarında ikinci sırada oturan, beyaz tenli, kısa boylu, ipek saçlı güzel bir kız öğrenci, hızlı hızlı bişeyler yazıyor yetiştirmeye çalışıyor gibiydi. Bakışları ona döndü, ama bekledi. Sınıfta sadece bir iki öğrenci kalmıştı.
-Canım sen vermiyormusun?
-Özür dilerim öğretmenim, az kaldı
-Tamam bekliyorum.
-Bitti öğretmenim. dedi ve beyaz kağıdı masanın üstüne bıraktı, herkesin aksine kağıdın ortasından başlayan, düzgün bir yazıyla yazılmış, ve beş dörtlükten oluşan bir şiir. Hımm dedi, şiir demek?
-Evet öğretmenim size ilk hoşgeldiniz hediyesi
-Saol canım dedi.Çıkabilirsin. Kız gülüsedi ve sırasından çantasını alarak kapıya yöneldi, bu arada göz ucuyla iyice merak ettiği şiiri okumaya başladı.
HEDİYE
Bir şiir mi olacak?
Sadece hediyen
Kalbinden kuşlar kanatlanan
Sevgili,
Bir söz mü?
Sadece;
Bu karlı ocakta,
İçimi ısıtması beklenen...
Bir defa mı söylemeli?
İnsan sevdiğini
Ve susup beklemeli mi?
Kanatlanan kuşların
İnmesini...
Sadece güneş mi?
Eritmeli
Bunca yıl buz tutan
Kalpleri,
Yoksa güneş gözlü
Sevgili mi?
Bir şiir değil elbette
Hediyen sevgili
Bir ömür olsa gerek...
Bir çırpıda okumuştu şiiri, ve çok beğenmişti, ilköğretime giden birisi nasıl bu kadar güzel yazmıştı. Teşekkür etmek ve ismini öğrenmek için kapıya döndü. Çıkmıştı, hızlı bir iki adım attı, arkasından seslendi.
-Hey bakarmısın canım? Adın ne senin?
Öğrenci arkasına döndü, şaşırmıştı. Biraz utangaç bir tavırla cevap verdi.
-Sueda, Zehra Sueda öğretmenim....
İsmail ÖzabacıKayıt Tarihi : 16.1.2012 13:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sueda...ve öğretmen

-Kağıtta yazıyor öğretmenim....(tabi bu istenmeyen bir cevap:)
TÜM YORUMLAR (3)