Hedef şiirinin devamı

Sebahattin Kömürlü
820

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Hedef şiirinin devamı

Başkan ,
Başkan oldu sonunda .
Ölülerin Ruhlarının üstüne basa basa .
Kırk ölü vardı .
Aslında,
Yayın yasağı vardı
Ama,
"Yine de yazıyordu
Söylüyor" du
Soysuzlar
Başkana inat .
Tüm matbuat,
Gülen Başkanın ,
Gülen Resmiyle donanmış.
Onücüncülüğü falan kabul etmiyor du, başkan.
Birinci olacaktı.
Birinci başkan.
Mutlak,
Dediği dedik.
Başbakanlar, cumhurbaşkanları,
Falan filan.
Dünya ,
Başkanı tanımak için ,
Külliye denen yere koşmuş .
Başkan dı,
Başkan.
"Namusum ve şerefim üzerine and içerim" dedi.
Ne demekse.
And'ı kaldıranlar,
Nasıl and içerler di?
Bilinmez ama,
Namusun da tanımı yapılmalı.
Hele ,
Bi de şeref vardı .
Duruyordu ortada.
Şeref,
Ölmedi mi?
Gömülmediymidi çoktan mezara.
Damat hazinenin başında.
Başkan ve başkaniçe,
Yan yana yürüyorlardı,
Güllere basa basa.
Güle basmakta bi sanattı.
El sallamalar falan.
Gülücükler yanaklarda.
Podyum olmuştu memleket .
"Verdikçe veriyor" du veren .
Muradına erdi emine.
Damatlar, oğullar ve kızlar,
Bir sürü yalaka ve yandaş,
Tüfekleriyle ,
Mermilerleriyle ,
Kutluyorlardı yep yeni başkanın,
başkanlık dönemini.
Zam mı?
Peş peşe geliyordu.
Kapanan şeker pancarı fabrikaları,
Memnundu kapandıklarından.
En kötü projelerinin ,
"15 Temmuz " olduğunu söyledi
Binali.
Bir Ali olmayan binali
İndi.
İnerken yine başkan oluverdi .
Olmayan meclise, meclis başkanı .
Ne de çok seviyorlar " baş" olmayı .
Başları düşük ,
Başkanların başı ,
Çanta yaptı eskiyen genel kurmay başkanını.
Nasıl da selam duruyordu,
Asker olmadığı halde
Sivildi eski genel kurmay başkanı .
ama,
Asker sanıyordu salak kendini hala.
Milli savunma bakanıydı artık.
Ne demekse,
Askerin kimliğini yok eden,
Boyununu sıktıran züppe .
Nasıl da gururluydu,
Başkanın yanında .
Alkışlıyorlardı başkanı .
Avuçları yanarcasına .
"Papazı verin, papazı alın" dedi,
Başkan .
Ama ,
İbne başkan ,
Dinlemedi
Başkanı .
Dolar fırladı.
Dolar daha fazla fırlamasın diye ,
Dualar okunmaya başlandı .
Dilemiyordu dolar ıhlası, felâhı, nası.
Tırmandıkça tırmanıyordu yavşak .
Başkan suskun,
Damat suskun.
Tekrar ,
" bozdurun dolarları bozdurun, bozdurdun altınları" dedi başkan.
" var mı ki dedi" bi göt gılı.
"Olanlara diyorum" dedi başkan.
Gülümseyerek.
Alkışladı salondaki bütün göt gılları.
Başkan tekrar tekrar gülümsedi.
Ama,
Dolar denen ibne,
Dinlmedi başkanı .
Yükseldi yükseldi .
Başkanın sesi kesildi .
Gazetelerde manşet,
"Hani dolar düşecekti "
Damat bile bi şey diyemedi.
Emine,
Demeç vermedi.
Öyleki,
Merkez bankası başkanı bile,
Başkandan fırça yemedi.
Muhalefet partisi lideri,
Veya
Muhalif olanlar bile,
"Bi çiş yerine
Beş çiş yapıyoruz " dedi.
Kargalar gülemedi.
Açlar doymadı.
Ama birileri,
Gece yarıları vurgun yer gibi,
Vurgun yedi.
Binali kayıp.
Devlet denen dönek
" askıda ekmek devrini başlattım " dedi.
Bu rezil soytarı
" dölsüz " olduğundan
Milletle alay edebilirdi.
Başkan,
Buna ne dedi ki,
"Beka Beka" dedi.
Bu tekerlemeyi,
Kendi gibi dönmeleri ,
Ekranlarda tekrar tekrar ediverdi.
İşin tuhafı,
Bu hergelelerde akıl yok da,
"Üst akıl" var diyorlardı.
Üst akıl neyse,
Almış tı bu alıkların aklını.
Başkan ,
"Onların doları varsa bizimde halkımız, Allahımız, rabbimiz var" dedi.
Dolar yine dinlemedi başkanı.
Allahı yoktu ki doların.
Allahı olan başkan ,
Allahsız dolara nasıl yalvarır,
Allah, aracılık mı yapacak dolarla başkan arasında.
Anlamak zordu bu tür teraneleri
Selden yıkılmış köprüler ,
Fındıklar denize dolmuş,
Allaha edilen dualar,
Ya dua edenler, dualarında samimî değil,
Ya da Allah bunları kaale almıyor.
Elbette bilirliyordu bilenler,
Bu vicdansızların ne acımasız olduğunu.
"Kumpasa uğradık" dediğinde,
Bu kumpası kendilerinin kurduklarını,
Bile bile,
Harp akademilerindeki,
Subay bozuntuları bile ,
Alkış tutuyorlardı bu ibneye.
"Özgürlüğün bedeli candır, can " dedi.
Başkan bozuntusu .
"Faize boyun eğmiyeceğiz" dedi.
"Dedem sarıkamışta şehit düştü " diyen bu deli,
Yalan söylediğini bile söyleyemedi.
"Can" diyor bedel.
Ama hergelenin canı öyle kıymetli ki,
Bir ordu koruması var arkasında,
"Tassarruf" diyor.
Altın varaklı bardaklardan su içen emine,
Tasarruf ne bilmez ki.
Sakallı damat,
Yeni vibratörler istemiyecek mi?
Ellişer ellişer banknotların dağıtıldığı, günlerdeki gülüşlerini,
Unutullarda mı şimdi,
"Tassarruf, tassarruf " diyor bu hainlerin dölleri.
"Be planım, ce planım var " dedi başkan.
"Aklımdan geçenlerimi okuyorsunuz " dedi Başkan .
Verdi veriştirdi.
İş adamları suskun.
Dolar, doymuyor .
Bakan damat,
Yep yeni bir dille konuşmaya çalışıyor.
Devlet "dolarları sürün" dedi.
Anlaşıldı ki, bu hain,
Bir önceki emri dinlememiş.
Dollara para bağlayan bu milliyetçiler,
Aslında milleti falan takmıyorlardı.
Geberen başkanlarının mangırları, ingiltere banklarında çıkmıştı ya.
Bi de milliyetçiyiz diyen bu soysuzlar,
Nasıl da aldatıyorlar bu kutsal milleti.
Çoktan gömüldüler tarihin derinliklerine.
Kaybolup gittiler.
Son çırpınışları bile değil .
Tescillendi hainlikleri.
Öyleki;
Bir gecede bozdurdukları dolarlardan,
Milyarlarca lira kazanan piçler
Nasıl milliyetçi olabilir ki?
Berat,
Gerçekten berat etti.
Tele toplantılar düzenlemekte rekor kırdı.
Başkanla aynı karelerde...
Damattı, bakandı berat.
Kanalların gülü oldu berat.
Sakalları bıyıkları bakımlı berat.
Fetö okullarında okuyan berat,
Doları kaldırdı, doları indirdi.
Bu ne berattı,
Swap yaptı,
Bi şey yaptı.
Koca ülke,
Dilenciliğe başladı.
Ekranlarda teşekkürler.
Ingiliz bankaları batmış, mış .
Daha neler neler.
Başkan koymuş muş dünyanın aklına
Abd de ev alan oğul bilal mutlu.
Öyle bi ayar çektikler ki,
Aç geberen garipler bile mutlu.
Işsizlik azalmış mış,
Verim artmış,
Işsiz gezen yirmi yaşındaki delikanlı mutlu.
Nasılsa tuş olmustu amerikan emperyalizmi.
Dış işleri bakanı diyor ki "Abd samimi değil "
Anlayan var mı bu dümbelekleri.
samimi olsa abd,
Yine domalacaklar belli.
Ki,
Hala canları istiyor.
Canlarının istediği,
Çocuklarını abd ye gönderdiklerinden belli.
Belli "yezidin yanında yer alırım " diyen,
Yezit dölleri,
Daha çok "sikecekler bu milleti "
Başkan, partisine yine başkan seçildi.
Bi başkan değildi bu başkan.
Parti başkanıydı,
Milletin başkanıydı ,
Askerin başıydı .
Ne de çok seviyordu başı.
Baş olmak için neler vermedi başkan.
Namusunu verdi,
Yeminlerini verdi,
En yakın arkadaşlarını verdi.
Memleketin adalarını verdi.
Fabrikaları, köprüleri ,
Derelerde akan suları verdi.
Diyemedi,
Amk böyle başkanlığın.
Koskoca bir milletin onurunu verdi.
Başkan ,
Yeniden başkan olu verdi .
Atıp tuttu amerikaya,
Õyle ki;
Zannedersin dünya takılmış peşine.
Adam büyüdükçe büyümede.
Sorun,
Sindirecekmi bu büyümeyi gövdesi.
Yok,
Yoksa yakınmı patlayıp gitmesi.
Tanrı bu doyumsuzların ömrünü,
Kullarına kastından mı uzatmakta?
Abd karşıtı olan bu alçaklar sürüsü
Torunları abd vatandaşı olsun diye,
Çatlamaya on gün kala karıları,
Abd ye uçmakta.
Burda,
Tu kaka diyen soysuzlar,
Hala
Abd ye karşı.
Ayfon kullanmıyorlarmış güya .
Sofralarında kola,
Bilal milyonlarca dolara
Abd de arsa kapatmakta.
"Yeni bir saray yapacam" dedi başkan .
"Devlet" istedi dedi.
tuhaf değil mi,
Cumhuriyeti bitirdiklerini ilan ettiler.
26 ağustos 2018 günü
Atatürkün adını bir kere bile anmadılar, ki.
Bu hain dölleri
Bu topraklarda nasıl yeşerdi.
"Payanda " dedi,
"Paçoz" dedi,
İç işleri bakanı soylu
Seksen yaşındaki annelere.
Soyu bellimiydi bu soysuzun ?
Yavrusunu arayan analara,
Yardım etmek yerine,
Yerlerde sūrūklüyen bu zihniyete,
Soylu isimli soysuzlar,
Nasıl geldi biliniyor.
Yine,
Havlasın diye bu veletlere ,
Kemik atmakta bu hain iktidar.
Kimliksiz kalsın diye vatandaş .
Elinden geldiğini esirgememekte.
"Erdoğanın Türkiyesi, Atatürkün Türkiyesi değil" dedi.
Bir
Fransız piçi.
Atatürkün Türkiyesini yok eden emperyalizm,
Õvünūnüyor yaptıklarıyla.
Bu tarafta dört bakan,
"Avrupa birliği dedi"
Gündüzün havai fişek atan bu dangalaklar,
papazların önünde diz çöken bu hainler,
"Faşist alamanya " diyen bu soytarılar,
Yeniden sarılmaya çalışıyorlar avrupaya.
Etimesuttan havladı köpek.
"Altıncı filoya taş atanların mirasçıları, şimdilerde bu filonun tayfalığına heves etselerde" dedi.
Bu utanmaz adamlar, bu filoya secde etmediler mi?
Ki, hala sağ bu emperyal filoyu taşlayanlar.
Secde eden alçaklar da sağ.
Bilmez mi?
Bu devlet denen boşluk.
Bozdurduğu dolarlarla, aldığı liraları
Dolarlardı mı?
Bu ne menem bi milliyetçilik ki,
Hem secde eder filoya,
Paraları bağlamaz tl'ye.
Vatan haini demedi mi cumhurbaşkanı bunlara.
Vatan bunlara kaldıysa....
"Dolar baronları seni kurtaramayacak"
Dedi başkan.
Kimdi bu dolar baronları?
Bu hainler neden dolarla doldurmuştu karınlarını.
Bilmiyormuydu bilican başkan bu dolar baronlarını.
"man arkasından" gelen dolarlar ,
Gitmeden nasıl geldi.
Bu ibneler değilmi dolar baronu.
Kemal "bir dolarım bile yok " dedi.
Garip.
Akıl yok ki adamda,
Herkes dönüyorken köşeyi,
Seyretmiş avanak belli.
Bi de dolar baronu oluverdi.
Kemal şaşkın.
Başkana mı yetişsin, partiye mi?
"dokuz soru soruyorum dedi" Başkana.
Başkan tınlamadı.
"Kundurasından bi çivi düşmedi" bile.
Umurunda değildi başkanın.
Mazot yükselmiş, soğan artmış.
Limon ekşiymiş.
Bunlarla ilgilenmiyordu başkan .
Altın varaklı bardaklardan su içen başkan,
Elbet de aldırmaz bunlara.
"Bu da geçer yahu dedi"
Ama dinlemiyor amk doları başkanı.
Başkan cuma namazı kılmaya gidiyor, her cuma.
Yollar kapanıyor,
Konvoyla yollardan geçiyor başkan.
Böyle mi kılınır namaz?
Bi başkan namaz kılsın diye,
Binlercesi korumalık yapıyordu Başkana.
Başkan bunların da mı namazını kılıyordu, yoksa,
Bu ruhsuzlar başkanın önünde, arkasında,
Her yanda,
Hoca ne vaaz ediyor.
Boşuna.
"imf var ya, bu imf bizden borç istedi.
Beş milyar euro.
Verin dedim."
Dediydi başkan.
Değilmi ?
Nerden nere.
Bunları diyen başkan,
O gün, dolar baronlarını görmüyor muydu?
Kör müydü bu puşt.
"Her tür milliyetçiliği ayaklarımızın aldık diyen dümbelek "
Türküz, TÜRK Lirası demeye başladı .
Ye
Ye bilirsen.
"Bu da geçer ya hu " dedi.
Türküm demedi.
Geçire geçire geçiyor .
Memlekette şarbon yayılıyor
ama
"Fıtrattan" dır bile demiyor kimse.
Geçiyor,
Geçiyor,
Geçire geçire geçiyor.
Bu alçaklar her şeye alıştırdı milleti.
Ölüyorda,
Isyan etmiyor hala.
kimse.
Siz,
Hiç ejder suyu içtiniz mi?
Ya da ,
Duydunuzmu böyle bi içeceğin adını.
Ejder suyu içiyor başkan.
Sarayda.
Milli içeceğimiz "ayran" diyen başkan,
Altın varaklı bardaklardan
Ejder suyu içiyor durmadan.
Suşi falan yiyor.
"Milli" falan diyor.
Durmadan gezen bu adam,
Robotlaştığından mı,
Ejder suyu içtiğinden mi,
Yorulmak ne bilmiyor.
Götüne böğelek konmuş gibi,
Hopluyor jıplıyor.
Gülüyor.
Başkan mutlu,
Gelecekten umutlu,
Yandaşlarda mutlu.
İhaleler yandaşlara.
Üç tas fıstık yedi başkan Astana'da.
Damat yanında,
Bacak bacak üstüne atmış.
"Ateşkes isterim" dedi başkan.
Olmadı tabii.
Ve bi tweet attı
"Onbinlerce sivil insanın öldürülmesine seyirci kalamayız"
Anladınız mı alçaklar.
Abd askerlerine ırakta "başarılar" dileyen,
Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde,
"Nota vermek, müzik notasına benzemez" diyen alçak,
mısırda rabiaa öldüğünde ağlayan,
Yemende yüzlerce çocuk katledildiğinde susan.
Pkk ya yüz milyon dolar veren suuda bi şey demeyen,
Suudlu köpeğin ölüsüne üç gün yas ilan eden,
Tekmelerle öldürülen TÜRK gençlerine acımıyan başkan,
Astanada Ne diyor anladın mı?
Fıstıkların tadı,
Damağında kaldı başkanın.
Kanallarda hainler, anlatılıyor
Başarı başarı .
"Büyük devlet olmak için büyük nüfusa ihtiyaç var." dedi. Başkanın danışmanı.
Kapılar açık, örülen duvarlar delik.
Rus uçakları bombalıyor iblidi
Dış işleri bakanı "en samimi tükiye " dedi.
"Bu krizide aşacağız, aşarsak kimse bizi tutamaz"
Savurdukça savuruyor bakanlar.
"Tazminat davası açmazsan na mertsin" dedi. Kemal.
Yüzbin lira,
İkiyüz binlira,
Kolayından para .
Başkan, alışmıştı beleşe.
Kemalde para bol.
Aç davayı, al parayı.
Ama, man adasından gelen dolarlar,
Deniz yolundanmı,
Karadanmı, havadan mı geldi?
Boş ver açıklama bunları.
Aç davayı,
Kemal ödesin mangırları.
"Siyasi rant" dedi. Kalın.
Frenkeştayn kılıklı adam.
Ama diyemedi dolar baronu değil, başkan.
Bi çürümüşlük, bi kokuşmusluk ,
Her yanda yangın,
Şarbon çoğalmakta, ama
Kimse sormuyor böyle bir soru.
Kalın, kalın kalın konuşmakta.
İkiyüz elli bin liralık dava açtılar, kemale.
Doymak bilmiyen bu açlar,
Varlık fonunu cukka indirdiler cebe.
Başkan varlık fonu başkanı yaptı kendini.
Kendin pişir kendin ye gibi,
Kendi kendini atadı.
Damat ta başkan yardımcısı.
A.Ş gibi yönetmek istiyordu ülkeyi.
Tamda dediği gibi oldu.
Abd gazetelerine makale yazdı başkan.
Beni dinlemiyorlar diye.
Yakında abd'de karışırsa,
Sakın şaşırma.
Nazar değmesin,
Götünü kaşısana,
Kıskanma.
Milyar dolarlık uçağa baksana,
Uçakta yatak odası,
Salon,
Kocaman salon,
Başkan bu uçakla uçacak .
Uçamıyanlar çatlasın.
Dolar da düşüşe başladı.
Müjdeler olsun.
Ama velakin,
Faizler arttı.
Ama ne artış.
Başkan,
"Bu ancak esrar ve eroin ticaretin de olur" dedi.
Ama,
Başkanı dinlemedi merkez bankası başkanı.
Bu ne iş?
Bi abd başkanı dinlemiyor du başkanı, bi de merkez bankası başkanı çıktı .
Başkan ne bok yesin?
Dinlemiyorlar başkanı .
"Sıkı duruş devam edecek" diyor. Merkez.
Ne desin başkan.
"Faiz mi enflasyonu doğurur , enflasyon mu doğurur faizi"
Bi bilseydi kim kimi doğurur.
"Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurtamı tavuktan çıkar " bilsene.
"Faiz enflasyonun bi defa sebebidir, enflasyon neden değil neticedir. Faiz nedendir. Dolayısıyla faizi aşağı çekmek gerek ." Alkış alkış.
Tabii anladı salaklar.
Ama faiz anlamadı.
Çıktı çıktı çıktı.
Çıktı amk faizi
Faiz de dinlemiyor başkanı.
Başkan ne yapsın?
Sõylesenize.
Birde bitli işçiler çıktı.
Bitli, pireli, tahtakurlu işçiler.
Õlen işçiler.
Fravunların fravunlaştığı,
Dünyanın en büyük havalimanı
Inşaatını yapmak isteyen firavun,
Uçak üstüne uçak alırken,
Gariban işçilerin üstüne polis, jandarma gönderdi.
Övündükçe övünüyor.
" uçak hibe" dedi.
"Mahkemelerde süründüreceğim" dedi,
Bir tek kendilerine yaratılmış dünya.
Dünya'ya böylesi zulmü reva gören firavun,
Yüzlerce işçinin ölümüne, bi de
"Açılışı gecikleştirmek istiyorlar " diyen sözüm ona gazeteci piçler türedi .
Ecelsiz ibneler, hainler.
Ormanları yıkıp, gölleri yok eden katiller,
Uçaklarınız yere çakılıp geberdiğinizde,
Bi zerreniz toprağa düşmiye .
Yok olup gittiginiz de, hiç bir şeyiniz kalmasın gök kubbe altında.
Bu doyumsuzluk neydi böyle,
İş bankasına saldırmıya başladılar yine.
Varlık fonu bile kesmedi başkanı.
Ne gözü doyuyor ne de karnı,
Dünyayı versen ister ayı.
"Birileri basmıyoruz " dedi.
"Bastırdık." Dedi. Başkan.
Seferberlik ilan ettik yetiştirdik "
Kimdi başkan, "bas" dediği hâlde basmıyan.
Niye zorlarlar başkanı.
Bassanıza, başkan "bas" deyince.
Basmadığınız yerde, bastırır başkan.
Anladınızmı ? ULAN.
Başkan:
"İhya dönemini yaşıyoruz"
"Manipulasyon var, kriz falan yok,
Burası amerika değil"
Anlattı gazilere,
Gaziler alkışladı.
Başkan, ellerini şöyle bi havaya kaldır dı,
Başını salladı,
Kendinden emin,
Karşısındakiler yemini yemiş, tavuklar gibi,
Başkana ram oldukları belli,
ki,
Arttıkça artıyordu alkışların tonu.
Bu gavatların çoğu,
Sahtecilikten gaziydi.
Tankın poposuna pamuk tıkayan gazilerden.
Õzel gazilik maaşı alan gaziler.
"Seyit Onbaşıyı" bilir mi bu gaziler?
Duymuşlarmıdır adını?
"Burası çok önemli "
"Şimdi "
"Burası çok önemli"
"Yorulmadık değil mi dinlerken "
"Burası çok önemli "
Dedi. Amp (açık mert korkusuz) piçi.
"Burası çok önemli "
Neresi çok önemli?
Burası.
"Çok önemli bi şey dedim "dedi.
Ve bi alkış tufanıdır koptu.
Berat albayrak anlamıştı, anlattıkları anladıklarını.
2023 de hedefler belli.
Parmakları kıpır kıpır sevinçten.
Bu tarafta intihar eden baba
Çocuğuna bir pantolon alamamanın bedeli.
Nereden bile bilsin berat bu bedeli.
Onun için ekonomi çok güzeldi.
Seyit Onbaşı da kim ki.
Askerlik Ne?
Vatan ne ki?
Seyit onbaşılar kim ki?
"Keşke yunan galip gelseydi " diyenlerin soyundan gelen soysuzlar,
"Şimdi ihya dönemini yaşıyoruz,
Hep beraber " dedi.
Ne güzel değil mi?
Daha ne güzellikler göreceksiniz,
2073 bi gelsin,
Ölmez sağ kalırsanız belki
Ejder suyu içme vakti geldi.
Bu, dünya dediğin ne,
Beşten büyük değil
Mi?
Yok ya dünya beşten büyük
Hadi ordan
Dünyaya nerden bakıyon ki?
"Dünya beşten büyük değil" dedi başkan .
Gelde inanma!
Başkan almanyada
Camii açılışında konuştu .
Geldi burda da konuştu.
"Beni vatandaşlarımla buluşturmadılar"
dedi.
Hep
Şak şak
Bi sürü yavşak.
Almanyada merkel,
"Belge gerek " dedi.
Başkan "ajan" dedi, "fetö" dedi.
Daha bir sürü şey dedi.
Merkel, dinledi.
Başkan,
"Masraftan kurtulduk" dedi.
Halbuki hazırlamışlardı herşeyi.
Tuz atırıyorlardı ete reklamlarda
Oysa ispanyol turistler yanıyordu et yenen mekanda.
Beş bin polis korudu başkanı almanyada.
Böyle bir lider varmı? y dı dünyada .
Baskan mıydı ? Cumhurbaşkanı mı?
Türkiyede başkan,
Dışarda cumhurbaşkanı olan bu adama,
Elbette bir sıfat yetmezdi.
Bu ciğersiz alçaklar,
Şehit kanından beslenen bu vampirler
Abd şirketine bakanlıkları teslim ettiler.
Ve dediler:
"Güney doğu kürkistan ,
Doğu karadeniz lazistan olacak.
Her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına alıyoruz."
Anladınız mı?
"Yerli ve milli dedi damat"
Ne büyük bi alçak,
Alçaklığı bile alçaltan bu alçak,
Emperyalizmin temsilcisi olan şirkete,
Övgüler dize dize,
"Yerli ve milli" diyor.
Ne iş?
Anladınız mı?
HAİNLER.
Başkanın yüzüncü başkanlık günü,
Sekiz asker şehit,
Ne yas var memlekette, ne de haber haberlerde,
Bu ne tür kahpelik,
Sakallı piç söylese.
Haber.
Sabah ezanında camii yıktılar Üsküdarda.
"700 tanede biz öldürürüz " Dedi. Başkan .
Bu kadar yetez mi?
Sekiz şehit için bu kadar laf.
"Fikri danışmanlık da almayın dedim.
Biz bize yeteriz" Dedi. başkan.
Emine alkışladı,
Zevat alkışladı.
Eee, ne gerek vardı bu emperyal şirketi kiralamaya.
"Cehaletten mi? ihanetten mi?"
Bu döneklerin dönekliği,
Cehaletten mi, ihanetten mi?
Başkan böyle dedi,
Damat başka şey dedi.
"O, uçağı geri ver " dedi kemal .
"dava açmazsan mertsin," dedi. Kemal.
"Salı gününü bekleyin" dedi kemal
Şehide "kelle" diyen alçak,
"Benim mehmedim. " dedi.
"Benim " nasılda sahiplenmiş mehmedi.
Vatanı kurtaranları rezil etmeyi vazife edinmiş biri,
Demedi mi "iki ayyaş"
Ki , o iki ayyaş,
Kurtardı mehmetçikle vatanı.
Mehmedin başına çuval geçiren abd emperyalizmine,
"başarılar dinleyen" biri,
Şimdi "mehmedim " diyor.
Bu ne ki?
Papazların gölgesinde yeşerdiklerini unutmuşlarda,
"Mehmedim " diyor.
Mehmed kurşun yeyip öldüğünde bile,
"Şehit" diyemeyip, "para için öldü" diyen alçaklara bi şey demiyen kahpeler,
Mehmedi nasıl sahiplendi ?
"Gelin ulan vurun " diye haykırırdı,
Evi basılan parti başkanı.
Milliyetcilere.
Böyle zamanlarda yaşıyorduk .
Ne demişti başkan:
"Burası çat kapı ülkesi mi?
Burası türkiye türkiye .
Napıyorsunuz ?"
"Ey! Amerika Burası türkiye, türkiye .
Burası hukuk devleti"
"Ver papazı, al papazı "
Vermedi amerika papazı.
Aldı papazı.
Bütün oyunlardan abd galip çıkıyor,
Başkan iyice cılklaşmış,
İş bankasına takmış kafayı,
Orayıda boşaltacak belli..
Turumpla anlaşmış ki,
" kimse müdahele etmedi" dedi.
Belli ki müdahale var.
Var ki "müdahale yok" diyor ibne.
Dolar düşecek mi şimdi?
Bilal emir verdi " fiyatları yüzde on düşürün" ulan.
Serbest ekonomi bitti.
Yeter, kim kimi becerir devri sona erdi.
tayyip becerecek her şeyi .
Soyundu yeni baştan,
"Devlet bahçeli de yanım da," diye.
Ne garip muhalefette yanaşma oldu.
Vıcık vıcık her yan.
Uçurumlar parça parça insan dolu,
Ekranlarda reklam.
Her yana korku sinmiş,
Yılanlar bile çıkamıyor yuvalarından.
"Sizin ülke mūslüman değil mi,
Dediklerinde,
Halkı müslüman " dedim. Dedi.
cılk.
Vay anısını,
Ya hu. Cat stevınsla yemek yerken kızı,
25 bin dolar istediğinde,
Nasılda mutluydu, değil mi?
Hadi kızları kızdı,
Ogullarıda mı baş örtõlüydū?
Ki abdde okudular.
Bu cılk,
Ne kadar mağdur oldu ki,
Milyonlar mağdur.
Görmüyordu.
"Bu fakir" diyordu kendine.
Cılk
Sanki, bir yüzüğü olduğu zamanlardaymış gibi.
Bin odalı saraylarda fakir.
Su şi yiyen fakir,
Uçaklara binen,
Binlerce koruması olan fakir,
"Bay kemal bu parayı nerden buldun" diye. Haykırdı.
Milyonlarca lira tazminat alan fakir,
Helalinden kazandığı tazminatların kaynağını soran fakir,
"Bay kemal"i, donsuz bırakmıya yemin etmiş. fakir,
Cılk.
"ılişkilerimiz mūthiş olacak"dedi. Turmp.
Bütün yandaşlar sevinçli.
Ilişki kuracaklar ya!
"Bizde geç kaldık. Ama bedelini de ödedik."
"Kâinat boşluk kaldırmaz " dedi. Cılk.
Fizik alimiydi . Cılk.
Hemen hemen değil, her konuda alimdi.
"Camiden terörist çıkmaz" dedi.
Cılk.
"Yani çift dikiş"
Anladınızmı?
Kendi kaç dikiş?
Bi dikiş, emekli dikişi,
İkinci dikiş millet vekili emekliliği,
Üçüncū dikiş başkanlık.
Dördüncü dikiş örtülü ödenek.
Beşinci dikiş,
dikiş tutmuyor.
Anladınızmı?
Anlıyanında, anlamıyanında...
"Ciddi anlamda kriz var"
"Dolarlarımızı bozdurduk,
Ayfonlarımızı kırdık. Papaz gitti.
Olan bize oldu" dedi.
Bi salak.
Sanki şimdiye kadar hiç olmamış gibi.
Bi de gülüyordu utanmadan...
Salondan alkış.
Konuşan millet vekilyidi,
Alkışlıyan millet .
Bi tuhaflık vardı. Ama,
Anlaşılması zor.
Fındık dedi.
Bir çok ibne,
Önerge verdiler meclise, (neyse)
Verdilerde,
Veren ibneler sahip çıkmadılar önergelerine.
İktidar alkışladı. Tüm muhalefeti.
Bi de küfüre günah demiyorlarmı...
cılk dedi ki "beş yüz üniversite arasında yokuz"
Bi de olacak mıydın?
olsan cılk olmazdın değil mi cılk.
Cılk olmakta kolay değil, değil mi?
Yok ettin milyonlarca insanın kimligini.
Zombileştirdin insanlarını ruhlarını,
Alay ettin bilimle,
Dalga geçtin tüm değerlerle,
"Moşer " falan dedin.
Utanmaz adam.
"Ben Türkūm" dedi cılk.
"Ama Türkçü değilim" dedi.
Bu piçler,
Ne diyorlardı anlamak mümkün değil .
"İttifak bitti "dedi. Biri.
Bir diğeri "devam ediyor" dedi.
"Keçeyi suya batırıyor " ne demekse. Dedi.
"Biz size büyük geliriz, bizi yiyemezsiniz"
Dememiş miydi cılk.
"Ben çekip gideyim o zaman" dedi.
Önünde düğmesini ilikliyen kaltağa .
"Yol arkadaşımı yedirmem" de dedi.
Cılk.
Güvenilmez bu ibnelere.
güvenilmez.
"Gel lan muharrem buraya " dediğinde,
"Kaybettik" dedi. Muharrem.
Bir de bu soytarılara oy verdik utanmadan .
Çaresizlik,
Nasıl öğretilmişti ki,
Nöbetler de donarak ölüyorduk.
Beton santrallerinde cumhuriyet bayramı kutlamaya çakışıyorduk,
Lâiklik düşmanlarıyla.
"varlığım Türk varlığına armağan olsun.
olsunda niye armağan olsun " dedi.
bi bakan.
Bu vatansız nerden bilsin vatan, millet
kavramını .
öğretmemiş doğurup kazananlar.
Bu yüzden, başkan dedi ki,
"mermi de yiyecek, donarakta ölecek asker "
"sen nerden bilecen "
Bu katiller sürüsü
Nasıl zapt etti bu canım memleketi.
komutan dedi ki "eksi kırk dereceye dayanıklı elbise "
meğer donarak ölmenin adı, türkçede
"hipotermi geçiren" imiş.
anladınız mı?
dangalaklar .
dilimiz böyle ce zenginleşmiş oluyordu.
tüm kanalarda bayram,
matbuatta manşet,
" turumpla görüşecekmiş" başkan
ne kadar ucuzdu yalakalık.
Bu ne rezillik ki,
daglalarda parçalanan cesetlerlerin ardından,
gülüyordu first layd.
turumpun karısının yanında .
Ne de mutluydu karı koca.
galip devletlerin yanında
"galip gibi "
"gösterdik "dedi başkan.
Bir canın parçalara ayrılmadan önceki haykırışları,
kayd edilmiş kasetlere.
Bu edepsizler degilmiydi,
"dünya beşten büyük" diyen.
Ne oldu da koca imparatorluğu parçalayaların yanında,
sırıtıyorlar emperyal sofralarda.
yayın yasağı vardı.
dağlarda parçalanan canlar hakkında .
çift katlı uçağına kuruldu başkan, başkaniçe. gitti.
emperyal uşaklarla yan yana olma uğruna .
hani, "lav oluyoruz" dunuz ulan,
"ezanı susturaranların karşısında patlarız " diyordun.
Bu alçaklar mermilerle yıkmadılarmı minareleri.
ey hain "lav" olamadın,
"patlayamadın " ama ,
yanlarında, yanaklarında gülücüklerle
çok mutluydunuz.
ab ye girmeyi hedef olarak seçtin yine .
Ne yörüngen belli ne yönün.
askerlerin bedeni parçalanıp yere düştüğünde,
terk edip gittin ülkeyi .
kimdi emir aldığın baban?
kimliğin neydi belli değil .
andımız için söylediklerin , kim oldugunu da söylüyor aslında
da
bunca yalaka ve yandaşlarınla, kaybolacan yakında .
ama,
Bu harabe durum arkasından
kına yakacak gõtüne belli,
Bu yüzden köpeğin yine havlamada ,
boy attı birden bire meydanlarda sözcülerin,
bir sözü başka, bir sözü bambaşka.
aslında,
sizler bu kutsal topraklara serpilen zehirdiniz. yalan mı?
"sayın" dediginiz adama,
"kahraman" dediginiz adama,
"beş vakit namaz kılıyot" dediğiniz adama,
"terörist başı" demeye başladınız katile.
niye?
utanmanız yok belli de,
aynaya bakıp yüzünüze tükürdügünüzde,
yüzünüz söylüyordur ne yüzsüz olduğunuzu.
Bu ne rezillik ki,
Dağlarda parçalanan canların ardından
First layd
Gülüyordu.
Trumpun karısının yanında
Ve de mutluydu karı Koca.
"Gösterdik" dedi başkan,
Bir canın parçalara ayrılmadan önceki haykırışları...
Kaydedilmişti kasete.
Bu edepsizler değil miydi,
"Dünya beşten büyük" diyen.
Ne oldu da,
Koca imparatorluğu parçalayanların yanında,
Sırıtıyorlar yemek sofralarında.
Yayın yasağı vardı,
Dağlarda parçalanan canlar hakkında.
Uçağına kuruldu gitti başkan.
Emperyal uşaklarla yan yana gelme uğruna.
Hani,
"Lav" oluyodun alçak.
"Ezanı susturamazlar, ezanı susturanların karşısında patlarız" diyordun hain.
Bu alçaklar mermilerle yıktılar minareleri ırmakta.
Nerdeydin!?
ey hain,
Lav olamadın.
Patlayamadın ama,
Yanlarında, yanaklarında gülücükler.
Çok mutluydun.
Ab ye girmeyi hedef olarak seçtin yine.
Ne yönün belli, ne yörüngen.
Askerin bedeni parçalanıp yere düştüğünde,
Terk Edip gittin ülkeyi
Kimdi emir aldığın baban
Kimliğin neydi belli değil.
Andımız için söylediklerin,
Kim olduğunu da söylüyor aslında.
Da,
Bunca yalaka ve yandaşınla,
Kaybolacan yakında.
Ama,
Bu harabe durum arkasında,
Kına yakacan götüne belli.
Bu yüzden köpeğin yine havlama da.
Boy attı birden bire meydanlarda.
Sözcülerinin,
Bir sõzü başka,
Bir sõzü bambaşka.
Demeye başladı ,
Aslında
Sizler bu kutsal topraklara atılan zehirdiniz.
Yalan mı?
"Sayın" dediğiniz adama,
"Kahraman" dediğiniz adama,
"Namaz kılıyordu" dediginiz adama,
"Terörist" diyorsunuz şimdi.
Niye?
Utanmanız yok belli de,
Aynaya bakıp tükürdüğünüzde yüzünüze,
Ne yüzsüz olduğunuzu
İkrar ediyorsunuz kendi kendinize,
Utanmadan bi de
"Aldatıldık" demeniz yok mu?
"Kul Hakkı yiyorsunuz" dedi bir puşt.
Bu puşt,
Öyle bir puşt ki,
Sarıklı cübbeli, fesli,
Tam bi puşt oğlu puşt,
Yunan piçini ziyaret ediyor.
Tüm görkemiyle çıkıyor ahalinin karşısına,
Başkan sözcüsü sahip çıkıyor bu puşta.
Sahipsiz bir memleket oldu buralar.
"şehirlere sahip çıksalardı" diyor bi manyak.
Kalın kalın konuşuyor,
"Halkın onayı olmayan projeye imza atmıyacam" diyen manyaklardan ,
Neler türedi neler.
Ölmüş hayvanların leşini,
Et diye sattılar millete.
Müslümandı hani bunlar?
Müslüman leş eti yer mi?
İnsan bile olamıyan bu soysuzlar,
Gastecileri kovmaya başladı,
"Bir kaç kuruş" diye, örtmeye çalışıyor yolsuzluğu.
Uçak pilotuymuş alçak.
Babasıda bakandı.
Krallık geri geldi.
Haberiniz yok.
Baba dan ogula geçiyor devlet,
Miras gibi.
İktidar, iktidarsızların elinde.
Satıyorlar memletin dağını taşını.
Öyle ki,
Tarihin taşları çalınıyor artık .
Eminenin dudağında gülücük,
Sultanlığa hazırlanıyor Bilal
Çekiyor yayını, bırakıyor oku ,
Ok , buluyor hedefini.
Bilal mutlu,
Milyarlık yatırımların altında bilalin adı.
Devlet Bahçeli'nin bahçesini bellemeye başladı.
Şimdi,
Onunda defterini dúrdúlerki,
Hayt, huyt" etmeye başladı birden bire.
Ve
De
Kimse bir şey demedi, niye?
"Asker, donarda" dendiğinde
Toplum denen "curuh" ta,
Vicdan kalmamış ki,
Hala,
Yerli yerinde başkan denen ibne.
Bu memlekette,
Neler olacak daha ?
"Ahim" kararına meydan okudu başkan.
Tek başına,
Zorda kaldığında,
Anında kıvıran bu adam,
"Herkes kendi yoluna " dedigi halda,
Bahçeli denen dümbüge sığındı yine.
Dümbük,
Öyle bir dümbük ki,
Dümbüklúgú tarihe gömdü.
"İttifak" dedi.
"İttifak dağıldı" dedi.
Dúmbúkler alkışladı.
Garip mi?
Değil mi?
Anlamak mümkün değil.
"Sitok yapıylar" dedi başkan.
Soğan beş liraya çıkınca.
Terörist oldu soğanı depolayanlar.
Kudurmuş gibi cılk.
Soğan dediğin ne?
Memleket te domates on lira.
Su pahalı,
Elektrik pahalı,
Dolar, düştü düşmesine,
Mazot pahalı.
Bu gavat düşmüş soğanın peşine .
Basıyor, bastırıyor soğan depolarını.
Soğan da düşer yakında.
Ama,
"Milletin AMK daha çok koyacağız" diyenler,
Dönecekler köşe köşe köşeyi.
"MAN adasından" gelen dolarlar,
Ne kadar doldu belli değil ama,
Kar altında kalan pancar,
Dondu mu?
Dondu.
"Oy yok" dedi.
Kazığa oturmuş köylü.
Ama, zamanı gelince,
Oy, yine bu ibnelere.
Başkan denen cılk,
"Kadıköy, Beşiktaş, şişli kaymağını yiyor memleketin"
"Bunlar Var ya bunlar" dedi .
Bunlar kimdi ?
Ki,
Bu ibneyi,
Böylesi yaralamış.
Bunlar dediği, bunlar,
Ayrıtım gücüne sahip olanlar.
İzmirede ver yansın etti.
"Biz yaptık yatırımları" dedi.
Neydi bu azman,
Doymak bilmiyordu durmadan,
Düşman yaratıyordu.
Gõtüne taktığı gõt gılı
"Kim olursa olsun destekliyoruz" dedi.
Dalkavukları, bunu da alkışladı.
Koskoca Türkiye cumhuriyeti,
t.c olacak
Devlet denen götlek,
Çekimser kaldı.
Hani devletin lan,
Bu nasıl devletlik ki,
Adına bile sahip çıkamayon.
Türkiye cumhuriyeti valisi,
Bir anda TC valisi oldu.
Tabelalar dagişecek.
Daha ne mi olacak!
Akil adamlar karar verecek belli.
Oslo nerde bilen var mı!
TC oradan dümenlendi,
Ki,
Tüm ibneler orda.
Şimdi,
Viyadük altında kalan ölü,
Ölsün,
Õlsünde,
Yayın yasağı ne ki?
Bunu bilmek,
Veya bilmemek,
Neyi değiştirecek ki ,
Adam õlmüş.
Ya hu.
Adam,
"Amína koymaya" devam ediyor.
Yayın yasağı ne ki,
Bilal le damat,
Damar denen Berat,
Karar verecek İstanbul belediyesine kim aday olacak?
Pazarlık bu.
Hani Türkiye seksen milyondu.
Başkan damat bi de Bilal,
Bunlar yönetiyor seksen milyonu.
"Zillet ittifakı" dedi biri,
Bir diğeri "şer irtifakı" dedi.
Bir manyak,
"Baldan tuz olmaz
Su da ateş yanmaz,
Rte'den Cumhurbaşkanı olmaz."
Dediydi değil mi?
Bunca döneklik ortasında,
Millet şaşkın.
Leş eti yiyormuş yesin,
Kimin umrunda.?
Patates soğan " sitokta"
Başkan koşturuyor,
Nişadır sürmüş kıçına,
"Kaymagını yiyorlar" diyor
Ama,
Ejder suyu bardaklarda,
ABD emperyalizmine peşkeş çekildi Atatürk orman çiftliği.
ABD de kale yapıyor Atatürk orman çiftliği ne.
İnadına inadına,
Teslim ediyorlar ülkeyi emperyalizme.
Sanki,
Boşuna şehit olmuş Mehmetler.
Hiç olmamış kurtuluş savaşı.
"Yunan galip gelseydi" diyen puşt,
Baş tacı olarak oturuyor başkanın sofrasında.
Sırıtıyorlar zebani ekranlarda boy boy.
Diyanet,
Milyarlık otomobillerde.
Gelinen nokta ...
"Peruyada gelecen mi" dedi başkan .
Uçağında arabası.
Arjantin, Bolivya falan,
Koca Amerika kıtası,
Gez başkan Gez.
Bu dünya sana yaratılmış sanki
Soğan yedi lira.
Patates beş,
Sana ne
Yalaka gastecilerle poz verdi basına.
Sakın kaldırıp başını bakma gök yüzüne,
Yıldızlar bile kıskanıyor seni.
Sen ki,
"Allah'ın sıfatlarını" taşıyan biri,
"Peygamber den üstün" hata yapmayan biri.
Bu,
Ne iş ki böyle biri,
"İstanbula ihanet ettik, etmeye de devam ediyoruz" ediyoruz der.
Böyle biri,
Nasıl,
Mukayese edilir peygamber le.
Mısıra gitti mısır bitti
Suriye ırak libya
Sırada daha kim var
Türkiye yok oldu gitti.
Tüm mallarını sattın memleketin,
Yetmedi,
Varlık fonu diye bir şey kurdun,
El koydun ülkenin değerlerine,
Belli ,
Bu dünya doyurmıyacak seni,
Torak doyuracak gözünü.
Lakin, belli ki,
Toprak kabullenmiyecek senin leşini.
Leşini,
Atarsa empetyalizm okyanusa şaşırma.
Tüm hizmetkarkarını yok etmedimi emperyalizm?
Kendine gel ,
İmanı güdük.
Tazele imanını.
Her tepeye minare dikmekle,
Müslüman olamazsın, biliyon,
Değil mi?
İmanını tazele,
Belki affeder mevla seni.
"Enflasyon düştü" dedi damat.
Büyük zafer kazanmış komutan gibi,
Sakallarında gülücük.
Öyle mutlu ki Bilal,
Gelecekten umutlu.
Tarlada kalmış şeker pancarı,
Umrundamı?
Enflasyon düşmüştü,
Et ihracatı başlamıştı birden bire.
Dünya tersine mi dönüyor, yoksa
Vitrinde seksen lira bir kilo et.
Ve Türkiye, et ihraç ediyordu.
Ette fiyat düşmüyor niye?
Ejder suyu içen ibne,
"Refah seviyesi yükseldi" diye,
Et çok tüketliyormuş memlekette.
İşte bu yüzden, anlıyor musunuz?
Et çok yiyormuşuz memlekette.
Vatandaş soğan bile alamıyan
"Çocuğuna kazak alamayan anne"
Anlatınca derdini, ne der meclis başkanı?
Başbakan lıgı lagv eden,
Meclis başkanlığını bırakmayan,
Bin ali,
Durmadan inen,
Başka bir mekana giden ali,
Biliyorsun en son gidecegin yeri,
Değil mi?
onursuzluk payandasını astın boynuna,
Ali.
Emrinin emrindesin bin ali.
Öyle protokol falan bahane,
Ne derse emirin onu yapacan ali.
Adam "teşekkürler ederim" dedi.
Neye teşekkür ediyor du bu katil.
Demir yollarına dökülen kanın bedeli,
Bi kuru "teşekkür"le ödeniyordu.
Bıyıklı düzgün bıyıklı, bakan
"Teşekkür" ediyordu.
Sinyslizasyon yoklugunda,
"Uzaya gidiyoruz" dedi başkan.
"Harakata hazırız" dedi spiker.
Suriye ye giriyormuşuz.
"Emevi camı inde namaz..."
Kılacak alçaklar.
"Bu kaza tüm boyutlarıyla araştırılacak"
Hep böyle diyor ibneler.
"Ölenlere rahmet"
"Kalanlara sabır"
Ne güzel değil mi?
Ve,
Milli savunma bakanın arkasında başı örtülü bir bacı.
Sallıyordu başını.
Milli savunma bakanını onaylıyormuş gibi.
Gelinen nokta bu.
Dalga geçiyorlardı savaşla.
Gözleri kararmış gibi.
"Yeni bir yüz gün başladı"
"Kar, faiz, enflasyon" dedi başkan.
"Muhterislerin kursağında kalacak"
Diyor.
"Dillerini" yutmuşlarmış,
Fırsatçılar.
"Bay kemal, biz çiftçiye traktör yetiştiremiyoruz" dedi, başkan.
Köylü pancarı yere çalıyor.
Bir dangalak,
"Sarı yelek giyen, çıplak yatmayı göze almalı"
Dedi.
Bu dangalak, başkanın osuruğu olmayı kabullenmiş.
Garip bir ucube,
Adı devlet.
Mekanizma işliyor .
Olmayan mecliste kavga.
"Onlar perçinle yapıyordu, biz kaynakla" yapıyoruz,
Neden, insanımız daha rahat gitsin, tangur tungur değil" dediydi cılk.
Dedi de oldu?
Raylardan fırlayan vagonlar,
Utanmıyan adamlar,
"Çağ atladık" değil mi?
Verin oyunuzu verin,
"Daha çok koyacak" bu katiller.
"Teşekkür ederim" diyen manyak,
"Sinyalizasyon, olmazsa olmaz değildir" dedi.
Ne dedi, bu dangalak.
Anlamak mümkün mü?
Ne gerek bilime sanata,
ne gerek var felsefeye.
"Bakara, makara" de geç.
Bu düzen,
Böyle düzmeye devam edecek.
"Bunların efelikleri, bizim ordumuzu, gemilerimizi, uçaklarımızı görene kadadır" dedi başkan.
Alkışlar, alkışlar.
Belli ki bi savaş çıkaracak manyak.
Yok, olmadı .
Dön geri.
Seçim bitti.
İndi yelken.
Olur ya,
Hep böyle olur.
Hep böyle oldu.
Alıştı millet poh poha.
"Ver mehteri"
Zamanı.
Zamanıdır zamanın
Aklı havada olanların aklını almak.
Başkan biliyor işi.
Bakanlar konuşuyor mecliste.
"Ey kemal artık kaçamazsın"
"Portakal mı, mandalina mı, narenciye mi" dedi. Başkan.
Kudurmuş gibiydi.
"Camii de bira içtiler"
Dedi cılk.
İnanırmısınız?
İnanmazmısınız?
"Dolar baronları"
"Dolar bulunduran vatan haini"
Diyen alçaklar,
Dolarlı fon ihraç etmeye başladı.
"Hain" kim di.?
"Hain" neydi?
Alçaklık,
Nasıl açıklanır ki.
"Susacam" dedi.
Bay kemal.
Sustu.
Kemal sustukça,
Kudur du başkan.
Belli ki, mangırı kalmadı kemal in.
Kemal suskun.
Başkan kudurgan.
Gözlerinden lav fışkırıyor gibi.
"Sokağa çıkamazsın dedi.
" sokaktayım "dedi. Bay kemal.
" kafama silah dayandı"
Diyor. Milli savunma bakanı.
Tuhaf olan, alkışlıyor meclis bu lafı.
Koskoca gkb koruyamıyor kendini, kendi karargahında.
Ve de diyor ki ki,
"Başıma silah dayalı"
"Rahat uyu" maktan bahs ediyor.
"Hakkımızı helal etmiyoruz" dedi,
Başına mermiyi sıkanlar dan geri kalanlar.
Bu adam, bu adam gibiler,
Askerin başına çuval geçirildiğinde,
"Ne yani savaş mı açalım" dedilerdi.
Anlıyormusun ahali.
Kimler iktidarda.
Ve,
Sevinç çığlıkları başladı.
Abd "çekiliyoruz" dedi. Diye.
Nereden çekiliyor katil.
Tüm yandaş ve yalakalar,
Büyük bir zafer kazanmış gibi.
Uluma ya başladı lar.
"Yargı" dedi.
Bunların cezasını verecek.
Bu başkan,
Yargıyı sırtına almış,
Her sıkıştığında,
Hakim, savcı, polis.
Yanındaydı bu puştun
Bu puşt
Ömrü boyunca taşlama yapanlara,
Tehditler savuruyordu.
Hem de ne tehdit.
Tiyatrotcular bile çıkamayacak sahneye.
Kim ne diyorsa desin,
gitmiyorsa başkanın hoşuna,
Hapis yolu gözüküyordu.
Ve,
Bu memleket özgürdü
"Artık, bunların haberi yok" diyordu başkan.
"Esnaf, kepenkleri kapattı" dedi başkan
Esnaf kalmış gibi.
Kepenk var Başkan
"Traktör yetişmiyor muş" çiftçiye.
Çiftçi mi kaldı anadoluda.
Başkan, förtlete förtlete gözlerini,
"Sokağa çıkamazsın diyordu."
"Bay kemale"
"Bayrağa sahip çıktı, silaha sahip çıktı, kurana sahip çıktı" dedi.
Kudurmuş it.
"Jesti, reste çevirmezlerse üç şehir bizim olacak" dedi.
"Balda tuz olmaz" da dedi.
Daha bir sürü şey dedi.
"En çok zararı bu şahıs görecek" dedi.
Bu utanmaz adamlar tehdit ediyordu ahaliyi.
Kimse konuşmasın, kimse yazmasın.
Kış uykusuna mı yatacak koca Bir ülke.
"Ne mutlu türküm diyene" demek bile suçsa,
Bu ibneler niye toplandı tbmm de.
"Önce tazminat, sonra ceza" dedi başkan.
Doymak bilmiyen bu açlar sürüsü,
"Beş yüz bin lira para" dedi.
Boğazı sıkılan paşa.
Beşyüzbinlik adam.
Bir paşa,
Kendini paraya satar mı?
"Kuranı kerim, Türk bayrağı, altın kaplama tabanca hediye ettim" dedi. Devlet.
Bu hainler sürüsü, sanata ve sanatçıya zulüm ediyordu.
Bir de,
"Abuzer kadayıf filimni seyretsinler" diyor .
Dangalak.
Bu adamlar, nasıl doluştular buraya.
Bura tbmm değildi.
Asalakların toplantı merkezi demek,
Demek gerekte,
Haha, değişmiyor adı niye?
"Türkiye Cumhuriyeti" demek ve yazmak yasaklandığı halde,
Tbmm niye deniyor niye?
"Bizim demokrasi anlayışımız, saidi nursinin kitaplarını savunmaktır." dedi. Bay kemal.
Bu bir hainin, hainliğinin beyanı değil de, ne.
Nasıl batıyoruz bataklığa bile bile.
Her yan hain dolu.
İktidar, muhalefet, her neyse...
Bir tek yurt sever yok mu mecliste.
"Demokrasinin tam anlamıyla uygulandıgı az ülkelerden biriyiz" dedi başkan.
Ve,
"Bay kemal ben senin cumhurbaşkanın
değilim " dedi.
"Bay Kemal sen niye cumhurbaşkanı adayı olmadın?" da dedi.
Başkan denen bozuntu,
Muhtarlara ,
Muhtarlar inanmışlardı bunlara.
Alkış alkış.
Ve muhtarlar umreye gidecekler.
Her yan yavşak ve yumuşakça dolu.
Demokrasi işliyor tıkır tıkır.
Gara yaklaşıyor tren,
İnme vakti geldi mi, gelmedi mi?
Demokrasi treninden inme vakti.
Bu rejim,
Demokrasi değildi.
Teokrasi demek daha doğru da,
Başkan teokratta değildi.
Erdoğanraksi mi ne.
Erdoğanraksi de neyin nesiydi.
Peygamberdi, Allah'ın sıfatlarını taşıyan biri
Bir rejim kuruyor adı belli değil.
Bu gavat demedimiydi,
"Papaz kılığına girerim" diye.
Yön ve yörünge yoktu memlekette.
Dün
"Ey Amerika diyen" dangalaklar,
Amerikancı oldular birden bire.
"kınından çıkmış kılıç gibiyiz" diyen biri bile,
"Erdoğan'ın arkasındayız, bahçelinin yanındayız" diyorsa,
Gel de küfür etme.
Bu alemin boşluğunda,
Düşmüşüz bir kere boşluğa .
Tutunmak mümkün mü boşlukta.
Boşluk boş.
Her şey anlamını yitiriyor.
Bu kadar ucuz mu bir ulusun yok edilmesi.
Sayfalarda başarılar, anlat anlat bitmiyor.
Okumuşlar boş geziyor.
Memleket kalkınmış mış.
Yollar, tüneller,
Millet bahçeleri falan filan.
Bir büyük aldatmaca.
"Altın yıla" giriyormuş dünya.
Vay efendim neymiş,
Emperyalizm yenilmiş miş.
Emperyalizmin kuyrugunda Türkiye
Emperyalizmi yenmiş miş ,
Duy da inan.
İnanmak kolay da,
Bu kutsal topraklara, ölü toprağı nasıl Serpil di.
Diriliş,
Bir başlasa diriliş,
Yeniden coşkun akacak su.
Sanki dereler dondu,
Nehirler kurudu.
Göller yok oldu.
Bu düzenbazlar
Tüm bunlar yetmez gibi,
Denizleri doldurdu doldurdu.
Geliyoruz geliyoruz diye,
Düşman hattına haber veriliyordu,
Bu yaratılan düşmanla kol kola gezen adam,
"Kardeşim" dediği adama "katil" demeye başladığından beri, emperyalizmin kuyruğunda,
Savrulup gidiyor.
Vatandaş ayrışmakta boyna.
Bir yanda "illet "
Bir yanda "zillet"
Atışıp tutuyordu dangalaklar.
Başka vatan mı vardı bize,
Zulm ediyorlardı boyna.
Millet,
İnim inim inliyor, kimin umrunda.
Başkan hırsından förtletiyor gözlerini,
Bu alçaklar zümresi iktidarda kalsın diye,
Saldırıyor hainler garibanların üstüne.
Gariban, garip kaldığı süre,
Çıkaramıyacak sesini,
Ki
Biliniyor diye,
Gariban garip ya,
Dolduruyor oyları,
Her seçimde, bu ibnelerin sandığının içine.
Böyle bir süreç, işledikçe işlemede.
Deli dumrul devrinde bile, böyle bir işkence, reva görülmemişti gelene geçene.
Ali,
Paylaşılamıyan bin ali,
Meclis başkanı ali,
Belediye başkanlığına aday olan ali,
Hukuku guguk yapan ali, yasa tanımıyan ali.
Başkan "istifaya gerek yok" dedi.
Ram oldun bu cümleye.
Hem meclis başkanı.
Hem belediye başkan adayı, ali
Bin ali
Paylaşılamayan ali,
Ali olduğun,
Yumuşak "ğ" yi kara tahtaya yazmadan belli.
Belli de,
Uçurduğun trenler arkasından gelen ruhların hesabını nasıl verecen, ali.
Alilik sana yaklaşıyor da.
Bu memleket in günahı ne?
Taşımak zorunda mı bu millet seni.
Her hal, sonun geldi ki,
Bu oyunlara alet oldun bin ali.
İnmesini öğrendiğinden,
İndirip bindiriyorlar seni.
yıkılan viyadükler altında kalan canların ızdırabını duy ali.
Denize saldığın göllerdeki kurbağıların sesin duy ali.
Ve başkan dedi ki:
"Bizde kibir yok"
kibir ne bilmiyor başkan.
"Ey Kemal" derken,
"Ey ABD"Derken,
"Katil ESET" Derken,
kibirli değil di
Köylüye "Ananıda al git" diyen alçak.
Kibirli değil,
Kibir ne ki?
Kibir ne?
Birden havlamaya başladılar niye?
Amerikan sevdalıları,
"Sen kimsin" demekle,
Sanki tanımıyordu kimseyi.
"Kabul etmiyorum" dedi başkan.
Bu başkan,
Abd ye kuyruk sallayan başkan.
Yalakası daha hızlı,
"Dalton musun, balton musun"dedi.
Daha bir sürü şey dedi.
Zevat alkışladı bu haini.
Her an dönen,
Dönek.
Bir kere dik dursa.
Düzelecek omuru belki.
bi başkan,
Bi Cumhurbaşkanı,
Bi de parti başkanı olan bu adam
Ne olur bilen var mı?
"Benim baş örtülü bacım" dedi yine
Kim bunun baş örtülü bacısı.
Neydi baş örtüsünden aldığı acı.
Feryadı figanı.
Belli değil ki.
Her seçim arifesi,
Bunun baş örtülü bacısı sahneye çıkıyor du.
"Seçim siyasi bir faaliyet değildir" dedi.
Bin Ali. bu mu bu
Ali, ki,
Ne Ali.
"Herkes istifa etsin" de dedi.
Başkan,
"Şu para var ya şu para, nelere muktedir. Kapitalizm, nelere muktedir"
"Her yanı betonlaştırıyor, denizleri dağları yok ediyor" dedi cılk.
Ne enteresan değil mi?
"Ruh sağlığı yasası çıkarmalı" dedi. Devlet.
Ruhu varmıydı bu ruhsuzun.
Bundan dolayı mı ruh arıyordu bu manyak.
"Balda tuz olmaz" diyen de bu.
Bakalım daha neler yumurtlayacak.
Bakan gülüyor
"Çünkü gerçeği biliyor"
Gülen bakan böyle dedi ekonomi hakkında.
"Akp nin alameti farikası, sözünde durmasıdır"
Dedi cılk.
Hangi sözünde durmuştu bu alçak.
"Ben bu davanın savcısıyım." dediğinde mi,
"Asker lik yan gelip yatma yeri değildir" dediğinde mi,
"Çetelerle kim işbirliği içinde" dedi.
De,
"Sayın apo" dediğini unutmuş.
"Megri megri"dediğini unutmuş.
"Ne mutlu Türküm" diyemiyen bu alçak,
"Çetelerle kim işbirliği içinde" diye soruyor.
"Ne istediler de vermedik" diyen bu hain,
Tuhaftır,
Ya "Tek millet",
" tek vatan"
"Tek bayrak" diyor.
Diyor da,
"Tek vatan" ne adı yok.
"Tek millet" ne ? adı yok.
Adı yok mu bu milletin ey hain
"Güzel bi millet bahçesi"
Aç, aç eglenin.
Ey millet,
Yemezseniz yerler
"Katirilyon" demeye başladı.
Altı sıfır eklendi TL ye.
Ne güzel değil mi? At at ekle.
Öyle yemezsen, böyle ye
Yemek yakışıyor.
"Bitmedi"
O proje, bu proje bitmedi.
Doymak bilmiyen bu aç,
"Bir milyonun üzerinde tazminat var elhamdülillah" dedi.
Bu aç,
"Yalan destekleme fonu" dedi.
Ve ekledi.
"Gençler burası çok önemli"
"Kötüye katılma"
Kötü neydi ?
"Gelen Var giden yok"
MAN adası belgelerini kabul etmeyen yargı,
Tarafsız mıydı?
"Savcılara emir verdim kazanın"
Vay Kemal vay,
Sen bu açı doyuraman.
"Zillet ittifakı, illet ittifakı"
bu nasıl başkan,
Nasıl Cumhurbaşkanı,
Ne bok olduğu belki değil bu çılkın.
"Milyonlarca torba, milyonlarca file vecem" dedi.
Başkan "çevre" dedi.
Bu kahpenin dölleri, kimin dölüyle döllendirildiki
Böylesi pervasızca kandırıyorlar bu milleti.
Neymiş,
"Poşet çevreyi kirletiyor"muş.
Aklın yeni mi başına geldi.?
Húdük müsün, dúdúk müsün?
Tam bi katliamcı olan bu cılk,.
"file, torba" dönemine girdi.
Elli, elli banknot dagıtmaktan gaz geçti
File, torba dağıtacak şimdi.
Müjde vatandaş müjde,
Sana da file, sanada torba.
Doldur boşluğu doldur,
Boş kalmasın filen.
Dolsun torban.
Bu açlar doymayacak belli.
On kuruşa tepe taklak
"Hadi bi takla at bakalım" sesiydi ta,
On kuruşa takla attırıyorlar vatandaşa.
"Yuvarlanmakta bedava
"Bence BMC" dedi başkan.
BMC, ilahi aşkla bağlı olan adam.
Soyun dese soyunacak.
Tam dediği gibi,
Aş gibi yönetim bu muydu!
Bir yanda bmc, bir yanda katar.
Hibe uçağın bedeli mi?
Bu.
"Bir de diyor ki,
"Bu özelleştirme değildir"
"İşletme devri" dedi.
Bu uyanık ve de zeki bu piç,
Almış karşısına bir sürü angut,
Konuştukça konuşuyor.
Konuştukça alkış alkış.
mankurtlaştığı belli,
"Ey Trump" diyemiyor alçak .
"Türkiye yi ekonomik yönden yok ederiz" dedi vampir başı.
Bu alçak,
Bu alçaklar,
Koca dünyayı kana bulayan bu vampirler...
Cılk tan tabii ses yok.
Telefon görüşmesi falan filan...
Bu mankurtlar,
Aşık olmuşlar emperyalizme.
"TOKİ olarak bu işin içindeyiz" dedi biri,
Bir diğeri "onların doları varsa bizim insanımız" var dedi,
bir diğeri, "bozkurt" dedi
"Bizi üzdü"dedi başkan.
Üzülmüş müş hain
"Biz, dediğin koca ülke,
Beş yüz metre karelik evler,
Evlerde bahçeler" dedi başkan .
"Eksinler, yesinler" dedi
Ne güzel değil mi.
Yak yık koca ülkeyi,
Şimdi sok tokiyi.
TOKİ ,
Kursun sana,
Koca katlı binalara karşı "Safranbolu evleri" dedi
De, daha neler diyecek manyak.
Trenden indiler,
Tren neydi onun için,
Hatırladınız mı?
"Vekil oldular, bakan oldular"
"Trenden indiler. Bir daha binemezler". Dedi.
Anladınız mı demokrasiyi.
"Amaç değil araç" amaç için araç olan demokrasi,
Bu kadar çalışır.
"Benim baş örtülü bacılarıma" dendiğinde mi?
Sayın apo" dendiğini unutmuş,
"Megri megri" dedigini unutmuş.
"Türküm" diyemiyen bu alçak,
Şizofren olmuş.
Hastamı hasta.
Her şeyi kendine bağlamış,
Mankurtlaştık alkışlıyor.
Alkışlandıkça hastalanıyor.
"Demokrasi amaç değil, araç" dediginde de ,
"Tren" dememiş miydi?

" bakın, ben bu güne kadar konuşmadım" dedi. Başkan.
Ve, konuştu.
Konuşması gerekiyordu ki, konuştu.
" ortada bir yolsuzluk var, ortada bir şaibe var"
"Otuzbir martı kurban etmek istemiyoruz"
Mart, bir nevi martımıydı?
Martı kurban edilir miydi.
"Mahkemeyi kübra" da vardı.
Martı kurban edilir mi?
Martı uçmalıydı.
Martı kuştu.
Kuş uçmalıdıydı.
Başkan, konuşmalıydı.
Konuşmalı ki,
Martı uçsun.
Yok, yoksa bu kuş uçmayı unutmuş muyd
Uçamazdı.
Martı uçmazsa, seçim nasıl iptal olacak.
"Kargalar bile gülüyordu "
"Bir şeyler var"
"Aslında yapmadı ama, bi şeyler var"
Bi şey ler var ki kargalar gülüyor du.
"Söylenecek her şeyi söyledik "
Ulan alçak "söyledin de" niye kıvırıyon.
Niye?
"Ek dilekçe" falan filan .
"Bu seçim mundar oldu"
" bu seçim yenilenmeli"
" bu kadar şey nasıl olur?"
" ap açık ortadayken, bunu kovalamayalım mı" dedi başkan
Martyı uçurmalıydı
Mart otuzbir değil sonsuzlaşmalıydı.
"Ortada bir yolsuzluk var"
"Ysk da aklanmalıydı "
Ak parti, bu parti.
Ysk da ak olmalıydı.
Değil mi?
Her şey ak lanmalı ki
Ak,
Ak olsun.
"Parti devlet-i "
Neydi?
Yeminine sadık mıydı başkan.
Yok.
Yemin neydi?
Namus, şeref
Unutulmuş birer birer.
Anadolu ajansı bombalanmış,
Mış mış.
Yüzbaşı şehit, askerler şehit.
Martıyı uçurmaya çalışıyor başkan.
Pazartesi salı,
Martı uç tu uçacak.
Nasıl olacak.
Ileri demokrasi ya.
Israili kınadı yine.
Umursadı israil.
Hurma tane tane
Ye yiye bilirsen.
"Bayram mı geliyor" dedi emekli.
"Biz ayderi kirlettik, rezil ettik" dedi başkan.
Ne güzel. Dedi. Değil mi?
rezil olacak o kadar şey vardı ki,
Artık rezillik bile rezil olmuştu.
Otobüsler dolusu polis, barikatlar barikatlar,
Bi göt korkusu sarmıştı götleri ,
Bi de iptal ettiler seçimleri.
Kazanacaklar eskisi gibi,
Canları ölüdüre öldüre.
Korku salacaklar korkaklar yüreklere.
Bir azim ki yürüdü, yürüyecek,
Daha hızlı, daha kararlı.
Mevsim bahardı,
" bakın, ben bu güne kadar konuşmadım" dedi. Başkan.
Ve, konuştu.
Konuşması gerekiyordu ki, konuştu.
" ortada bir yolsuzluk var, ortada bir şaibe var"
"Otuzbir martı kurban etmek istemiyoruz"
Mart, bir nevi martımıydı?
Martı kurban edilir miydi.
"Mahkemeyi kübra" da vardı.
Martı kurban edilir mi?
Martı uçmalıydı.
Martı kuştu.
Kuş uçmalıdıydı.
Başkan, konuşmalıydı.
Konuşmalı ki,
Martı uçsun.
Yok, yoksa bu kuş uçmayı unutmuştu.
Uçamazdı.
Martı uçmazsa, seçim nasıl iptal olacak.
"Kargalar bile gülüyordu "
"Bir şeyler var"
"Aslında yapmadı ama, bi şeyler var"
Bi şey ler var ki kargalar gülüyordu.
"Söylenecek her şeyi söyledik "
Ulan alçak "söyledin de" niye kıvırıyon. Niye?
"Ek dilekçe" falan filan .
"Bu seçim mundar oldu"
" bu seçim yenilenmeli"
" bu kadar şey nasıl olur?"
" ap açık ortadayken, bunu kovalamayalım mı"
Martyı uçurmalıydı başkan
Mart otuzbir değil sonsuzlaşmalıydı.
"Ortada bir yolsuzluk var"
"Ysk da aklanmalıydı "
Ak parti, bu parti.
Ysk da ak olmalıydı.
Değil mi?
Her şey ak lanmalı, ki
Ak,
Ak olsun.
"Parti devlet-i "
Neydi?
Yeminine sadık mıydı başkan.
Yok.
Yemin neydi?
Namus, şeref
Unutulmuş birer birer.
Anadolu ajansı bombalanmış,
Mış mış.
Yüzbaşı şehit, askerler şehit.
Martıyı uçurmaya çalışıyor başkan.
Pazartesi salı,
Martı uç tu uçacak.
Nasıl olacak.
Ileri demokrasi ya.
Israili kınadı yine.
Umursadı israil.
Hurma tane tane
Ye yiye bilirsen.
"Bayram mı geliyor" dedi emekli.
"Biz ayderi kirlettik, rezil ettik" dedi başkan.
Ne güzel. Dedi. Değil mi?
rezil olacak o kadar şey vardı ki,
Artık rezillik bile rezil olmuştu.
Otobüsler dolusu polis, barikatlar barikatlar,
Bi göt korkusu sarmıştı götleri ,
Bi de iptal ettiler seçimleri.
Kazanacaklar eskisi gibi,
Canları ölüdüre öldüre.
Korku salacak korkaklara yüreklere.
Bir azim ki yürüdü yürüyecek,
Daha hızlı daha kararlı.
Mevsim bahardı,
Dallar çiçekli,
Umutlar yeşermişti bi kere,
Karanlık delindi,
Gün ışığı sızdı bi kere,
Bitecek bu "şerefsizlik, namussuzluk, alçaklık " devri.
Bitecek.
Biline.
Dallar çiçekli,
Umutlar yeşermişti bi kere,
Karanlık delindi,
Gün ışığı sızdı bi kere,
Bitecek bu "şerefsizlik, namussuzluk, alçaklık " devri.
Bitecek.
Biline.
Hırsız,
"Çalındı dedi"
Çalınan neydi?
Oy du
Oy.
Oy ki oy.
Nasıl çalındı bu oy.
Oy oy
Oy ki oy.
İfttar sofraları kuruldu meydanlara.
Meydanlar kalabalık
Meydanlar aç
Meydanlar açık
Her şey göz önünde
Taşla sopayla saldırdılar
Yer yüzü sofralarına
Kendi haram zade sofralarında
Nutuk attılar
Oy dediler oy
Oy ugruna
Ne yalanlar uydurdular
Yalan utandı
Saklanacak yer aradı
Bulamadı.
Sanatçılar,
Fişlendi.
Taksim meydan-ı şahit.
Bu haram zadeler,
Mitili buraya serdiler ama,
Gelecek mayıslarda mitil,
Mitili kalmıyacak bu ibnelerin.

"Oyları kim çaldı "
"Çok basit çaldılar "
"Evet doğru "
"Biz bi şeyi biliyoruz

Sebahattin Kömürlü
Kayıt Tarihi : 9.7.2020 22:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sebahattin Kömürlü