sesimi bıraktım yüzüm yok artık
zamanda mekanda izim yok artık
dünyaya sitemim nazım yok artık
yaftayı boynuma dara yazdılar
yar elinden düştüm yaban gurbete
aşk derler şu acı zehr-i şerbete
veda ettim vuslat denen lezzete
biçare ömrümü hâra yazdılar
sudan suya girmek dünya bu işte
hücre su kürre su dünya su işte
elbette bir hikmet vardır bu işte
ateşi de suya kira yazdılar
ben'i canı terket ol terki terket
tenden ruha süzül şehveti terket
zenginden zengin ol serveti terket
levh-i mahfuz nam duvara yazdılar
hasreti başından yada yollama
yari sarmak için fırsat kollama
vuslat cehennemdir ulan dallama
ustaların bunu her yere yazdılar
elbet durur öfken biter sitemin
her dem gül nereden edilsin temin
yazdıkça yazası gelir kalemin
lakin mesaide sıra yazdılar
sıra yazan sırra da yaza bilir mi
yapan yaptığını boza bilir mi
deli gönül yare kıza bilir mi
ozanlar bunu ne ara yazdılar
mum erir söz biter şamdan kırılır
okka boş lâl divit camdan kırılır
çelik ruhlar ancak gamdan kırılır
efkarımı sora sora yazdılar
Kayıt Tarihi : 9.7.2011 04:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Münzevî Muhayyelât](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/07/09/hece-yazdilar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!