Hece 25 = Netleşen Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Hece 25 = Netleşen

“Ne anlaşılmaz adamım ben” diye söze başlamayı, asla sevemedim inan
“Nasıl anlaşılsın, anlaşılmazlığı kafaya koymuş, sürekli pimpirik olan”
Nice zamanlar öldürdüm boşuna, şimdi duygularım kaybolan zamana pişman
Nostaljilerim vardı hayatımın her köşesinde, anılarım benim için can

Ne güzel düşlerim düşüncelerim vardı geçmişimde, geri gelmeyecek olan
Nedenini boşuna aramam, her geçen zamanda, yaşayan ömrümdendir solan
Naturam çok gariptir insan olarak, kendimden başkası değil kendime düşman
Niye sorularının cevaplarını peşinen bilirim, düşmanlığım hırsımdan

Nazik, kibar, ince sözlerim vardır, insanları derinden, kalbinden yaralayan
Nazlı, nazenin, saf insanlar çoktur, istersem kandırabilirim umursamadan
Namertlik yapmayı istedikten sonra, namertliğin alanı çok geniştir, inan
Nerede, ne zaman, nasıl namert olurum istersem, bilemezsin karşılaşmadan

Ne olursam olayım insanım, iyi yönümle, kötü yönümle, canlı yaşayan
Nasılsa bir gün yaşam bitecek, düşünüyorum, nedir ardımda kalacak olan?
Nakaratlarla geçti ömrüm, aynı sözler, aynı şeyler, tekrarlardım palavradan
Netleşen düşüncelerim var, heyecan, yanılgı, pişmanlık, anılarımda kalan

20.09.2013 – İzmir

Şiir 25 hece olup, her mısra aynı harfle başlar, biter.

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 20.9.2013 06:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muzaffer Kalaba
    Muzaffer Kalaba

    Kutlarım Değerli üstadı....Güzel bir çalışma olmuş.......Yüreğine sağlık.....başarınız daim olsun...
    Selam saygı sizedir Sn Çoban......

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı

    TEBRİK VE TEŞEKKÜRLER

    Benim sû-i ihtiyarımla ömrüm ve gençliğim zayi olup gitti. Ve o ömür ve gençliğin meyvelerinden elimde kalan, elem verici günahlar, zillet verici elemler, dalâlet verici vesveseler kalmıştır. Ve bu ağır yük ve hastalıklı kalb ve hacâletli yüzümle kabre yakınlaşıyorum. Bilmüşahede, göre göre, gayet süratle, sağa ve sola inhiraf etmeyerek, ihtiyarsız bir tarzda, vefat eden ahbap ve akran ve akaribim gibi, kabir kapısına yanaşıyorum.
    O kabir, bu dâr-i fâniden firâk-ı ebedî ile ebedü’l-âbâd yolunda kurulmuş, açılmış evvelki menzil ve birinci kapıdır. Ve bu bağlandığım ve meftun olduğum şu dâr-ı dünya da, katî bir yakîn ile anladım ki, hâliktir gider ve fânidir ölür. Ve bilmüşahede, içindeki mevcudat dahi, birbiri arkasından kafile kafile göçüp gider, kaybolur. Hususan benim gibi nefs-i emmâreyi taşıyanlara şu dünya çok gaddardır, mekkârdır. Bir lezzet verse, bin elem takar, çektirir. Bir üzüm yedirse, yüz tokat vurur.
    DENİLMİŞTİR.
    SELAMLAR

    Cevap Yaz
  • Eyüp Şahan
    Eyüp Şahan

    Gönül sesiniz hiç susmasın tebrikler muhterem

    Cevap Yaz
  • Adem Uysal
    Adem Uysal

    iç muhasebeyi ihmal edenler, yanlış yapmaktan bir türlü kurtulamazlar.....
    zamanla yaptıkları yanlışların doğru olduğuna inanmaya başlarlar.......

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    Düşünceler netleşiyor ama ne geriye dönüp bakmayı ne de gelecekte geçmişin tekrarını yaşamayı engelliyor.
    Emeğinize saygıyla.., kutluyorum çalışmanızı...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)

Mehmet Çoban