“İncir çekirdeğini doldurmayan düşüncelerle uğraştım” gecenin ikisi
“İmdat çığlıklarım sessizliğe boğuldu, gecede çınlarken, sessizliğin sesi”
İrkintiyle çıktım dışarıya, dışarı serin, yalnızdı gecenin sessizliği
İki yalnız, biri ben, biri gece, sessizlikte sessizce yaşadık sensizliği
İrili ufaklı yıldızlar ışıldıyordu gökyüzünde, seyre daldım şenliği
İçimdeki fırtınaları salıverdim boşluğa, yankılandırdım derinliği
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim