Hece 25 Eh be... Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Hece 25 Eh be...

Eskiden sabahçı kahveleri vardı, hep çay verirlerdi, inat edercesine
Esneyenler sandalyelerde devrilirken, çaycı, demli bir çay kordu önlerine
“Eh be hemşerim, uyuma burası sabahçı kahvesi” uykuyla senin işin ne?
Eller gözlerde, yumruk yapmış uyanmak için gözlerini ovuşturma peşinde

En güzel günler geçmişte kaldı demeyeceğim, onların zamanlarıydı işte
Eskidi, geldi geçti o günler, yaşam bugün, bütün idealler anın içinde
Ellerim şakaklarımda olanları seyrederken, şiirler döktürürdüm bende
“Elimde sigara, çay, yudumluyorum çayı, duman halkalarıyla geleceğe”

Efsunlaşmış duygular yaşıyordum çoğu zaman, serin sabahçı kahvelerinde
En güzel şiirlerimi o zamanlar yazmıştım desem yalan, geldi geçti işte
Erik ekşisi günler yaşardık hepimiz, “altmış sekiz kuşağıydık” biz geçmişte
Elense çekerken siyasiler, askerler etrafımızdaydı elleri tetikte

Eğri büğrü yıllardı o günler, düdüklenirdik ikide bir, hırsların peşinde
Ellerinde silahlar vardı gençlerin, gençler, kin kusuyorlardı birbirlerine
Ekilen tohumlar zehirliydi sanki, delice sarhoşluk vardı her birimizde
Ecel denilen şey sinek vızıltısı besteydi, kaybolan zamanların içinde

Elmanın suları ağızları doldururken, rüzgârlar vardı özgürlük peşinde
Erikleri, kirazları dolaşırdı, ucu bucağı görünmeyen bahçelerde
Esefli yıllar, edepli yıllar, birbirine girmişti, kuşkanatları üstünde
“Eh be hemşerim, amma dalıp gitmişsin hülyalara, al şu çayı iç, bak demlice”

02.05.2011 - İzmir

Şiir 25 hecedir. Her mısra aynı harfle başlar ve biter.

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 2.5.2011 00:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    Mükemmel bayılıyorum sizin eserlerinize

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan



    Kutluyorum Sayın ÇOBAN.
    Erdemle.

    Cevap Yaz
  • Adem Uysal
    Adem Uysal

    basmanede tren garının karşısında köşede bakımsız, kir pas içinde bir sabahçı kahvesi vardı. iki arkadaş oturduk çay içiyoruz. garson avını gözleyen atmaca gibi çayımdan son yudumu alırken tak bir çay bırakıyor masanın üzerine ve gidiyor. arkadaşa 'bu böyle olmayacak, içiyor gibi yapalım içmeyelim, o zaman getiremez dedim ve öyle yaptık. gelip bakıyor çay bitmemiş, tabi geri gidiyor. tam ortam rahatladı derken' bu çayı kendi ellerimle yaptım' demesin mi. ben üzerine saldırdım, arkadaş elimden zor aldı.
    şiirin beni 46-47 yıl öncesine götürdü. eh be Çobanoğlu ne diyeyim ben sana? SELAMLAR

    Cevap Yaz
  • Hülya Ocak
    Hülya Ocak

    Elmanın suları ağızları doldururken, rüzgârlar vardı özgürlük peşinde
    Erikleri, kirazları dolaşırdı, ucu bucağı görünmeyen bahçelerde
    Esefli yıllar, edepli yıllar, birbirine girmişti, kuşkanatları üstünde
    “Eh be hemşerim, amma dalıp gitmişsin hülyalara, al şu çayı iç, bak demlice”

    Ne güzeldi...
    Yüreğinize emeğinize sağlık.
    Kutluyorum.
    Saygı ile...

    Cevap Yaz
  • Rıza Akbulut
    Rıza Akbulut

    Eğri büğrü yıllardı o günler, düdüklenirdik ikide bir, hırsların peşinde
    Ellerinde silahlar vardı gençlerin, gençler, kin kusuyorlardı birbirlerine
    Ekilen tohumlar zehirliydi sanki, delice sarhoşluk vardı her birimizde
    Ecel denilen şey sinek vızıltısı besteydi, kaybolan zamanların içinde.
    Hala ekiyorlar o zehirli tohumları üstadım. ne güzel ifade etmişsiniz o zamanları. yürek dolusu tebrikler. usta kaleminiz daim olsun.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (12)

Mehmet Çoban