İkindi güneşi vurunca tepelere, tepeler kızıllaşan güneşe inci
İzini bulamayan gölgeler, geçmişten bugüne, yarına, taşıyor sevinci
İlk defa güzelliğe çarpılan yağmur, güneş, ay, yıldızlar, gündüz ve gece gibi
İmbikleşir sevgi, doğanın içinden, yerden göklere, hilal gökte ece gibi
İmgeler yüklenir, yedi tepenin simgelerine, selamlaşır minareleri
İnsanlık çağlarından örnekleşir yapıtları, görünür uzaktan kuleleri
İlk göz ağrısı süsler boğazı, ister altın kolye say, istersen kolyede inci
İlim irfan yükselir topraklarından dünyaya, kültür mirasımızda birinci
İskeleden seyri revan et karşı kıyıları, görürsün her kıyıda şenliği
İnceden inceye müzik yükselirken göğe, boğaz içinde yaşarsın beyliği
İnce uzun dikilitaş yükselirken harikadır, selamlarken Sultanahmet’i
İmzası vardır İslam’ın her köşesinde, görünür yedi tepeden alameti
İksir dökülür kalplere, bütün suskun âşıklar coşar, sevdalanırken kalpleri
İmparatorluklar şehrinden, insanlık seyreder tüm yıkılış ve yükselişleri
İsa’nın, Musa’nın, Muhammed’in mesajından yükselen insanlığın ilkeleri
İnsana seslenir tarihin derinliğinden, yanarken yürüyüş meşaleleri
İmrenerek seyrederken boğazı, hafiften esiyor Piyerloti’nin tepesi
İçinde dolaşırken, sevdalı âşıklar buluşur, rengârenktir lale bahçesi
İki cihan birleşir güzelliklerle, Karaköy’den, Kadıköy’e göz nişanesi
İki kıtanın medeniyetlerini buluşturan, şehirlerin inci tanesi
İstanbul sarayları, havraları, camileri meşhurdur Ayasofya müzesi
İnsanlık adına yükselir camilerden minareler medeniyetler füzesi
İsimsiz kahramanlar dolaşır sokaklarında, sokaklarda tatlı bir esinti
İzin yoktur tadını tatmak isteyen insana, tadında yoktur hiçbir kesinti
İşte taksim, Rumelihisarı, adaları, yere batan sarayı, beylerbeyi,
İkramına doyulmaz, unutamaz insan galata köprüsünde balık yemeyi
İtinayla dolaşır tramvayları, camiler önünde uçuşur güvercinleri
İnsanın yüreğine işler minarelerden yükselirken coşkun ezan sesleri
İstanbul’da yaşamak, İstanbul’u görmek, bil ki her şeyden öte her şeyden beri
İnceden inceye fısıldar güzellikleriyle, tepelerden lale bahçeleri
İlkçağlardan gelir fısıltılar, yaşatır insanı, tarihi, medeniyetleri
İnançları haykırır her köşesinden, İstanbul medeniyetin şehir rehberi
14.04.2010 – İzmir
İstanbulun 'İ' si ile ismi, mısraları başlayıp biten şiir.
Her mısrası 25 hecedir.
Kayıt Tarihi : 14.4.2010 00:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İstanbul yarışması için ikinci şiir.
İzini bulamayan gölgeler, geçmişten bugüne, yarına, taşıyor sevinci
İlk defa güzelliğe çarpılan yağmur, güneş, ay, yıldızlar, gündüz ve gece gibi
İmbikleşir sevgi, doğanın içinden, yerden göklere, hilal gökte ece gibi '
Sanırım daha önceki okuma eleştiri yorumlarımda değinmiş olmalıyım. Şairin çalışmalarındaki seyredişte, yazım uslubunda oldukça gelişen yeni formatlara açık bir gelişen çizgi oluşmakta. elbetteki olumlu ve bana göre çokta güzel, bir kendi tavrını geliştirmektedir ki yazar doğal olan da bu.
Keşke yazar olanlar hep bunu yapsalarda aşırı taklit ve kendini düzey ve düzlemini tekrar etmekten kurtulunsa. Kendi gelişemeyen yazar çizer elbette okurunu da geliştiremez.
Erdemle...
selam ve saygilarimla
TÜM YORUMLAR (18)