Dedemden intikal eden araziyi babamın vefatından sonra; kendi köylülerimizce fırsat edinip; zaman, zaman vermiş oldukları rahatsızlık nedeni ile hak takibini mahkemeyle yürütmekte idik. Geçen yılar yine mahkemede duruşma için ağabeyim, ben ve diğer hak sahibi olan; sevimli, nur yüzlü, kısa boylu ‘Muko Hala’ diye hitap ettiğimiz halamızla birlikte salonda duruşmayı bekliyorduk. Saat yaklaşmıştı, köy tarafının avukatı da civarda tanınıp, bilinen
M. Hocanın torunu idi. Muko Hala; o kısacık boyu ile iriyarı çam yarması avukatın tebessümlerinde önüne geçip, bileklerine sıkı,sıkı sarılarak;
- Biz sennen ata dede gomşusuyıh sen niye o murdar muhdardan taraf olisan, yazık ki birde M.Hocanın da torunusan. Demez mi? Erzurum
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden