Hebâ!
Sen Bozkırlara mahpus yeşil deniz,
Sensiz balıklar yapayalnız ve kimsesiz.
Sarı-siyah martılar rota kırmış bensiz,
Beyaz diyara doğru yola çıktım kefensiz.
Hebâ!
Gidiyorum, geleceğin hatırı alınmaz,
Gidiyorum, dostların gönlü alınmaz,
Geride adım bile kalmadan gidiyorum.
Lal bir sevdaya kana kana gidiyorum.
Hebâ!
Ben yüreğinde gül yetiştiren ada,
Yezdân ile muhabbette geçen âsâ.
Gül altın kafesinde, iplik alaca,
Aşık gurbet elinde, maşuk avara...
Hebâ!
Gidiyorum, kuruyup toprak olarak,
Gidiyorum, süslenip nazlanarak.
Aşk diyarına sürgüne gidiyorum,
Şâh-ı Merdân'a, şekvaya gidiyorum...
Hebâ!
Hâlî zamandır, aklar düşürdü Yaradan,
Öyle bir mevsim ki bakışlar bile sıradan.
Bir görünmez yaraydı sızlatan,
Ben değildim, sevdaydı aldatan.
Hebâ!
Gidiyorum, bir garip tebessümle.
Gidiyorum, bir kaç beyaz inciyle.
İbrahim'in Hâceri'ne, destbûseye gidiyorum,
Efendim'in Haticesi'ne, sarınmaya gidiyorum.
Kayıt Tarihi : 22.11.2019 11:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Musap Sansarkan](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/11/22/heba-ensar-sansarkan.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!