Sesler kaybolunca Uzaktan gölgelenince hava Kuyulardan çıkan çocuklar bir oyuna başlar Sana değmesin diye bu rüzgar Elleri değmesin diye İçin üşümesin diye yağan kardan Kendilerini yaktılar kuyulardan çıkan çocuklar Ben evet ben Hep bir beni anlatma sevdası bu satırlar Şiir dediğim şeyler Bir sürü fasa-fiso aslında Aslında Seni anlatmak vardı kuyulardan çıkan çocukları bekleyen annelere Ellerini tuttuğumda kuyudan çıkınca Kalbimin neden yerinden oynadığını Ve kış şehrinde bir uğultu koptuğunu Seni gördüklerinde yanımda “ İnanma ona… Gülüşü sahte … elleri siyah.. “ “ Adanmışlığı sende buldum dese de inanma ona ” Ve neden hepsine inat Beyaz ellerini gösterip Bakın Ofelyanın elleri beyaz Kurban olun siz Ofelyanın gülüşüne.. Bakın Ofelyanın yüreği beyaz.. Sizin gözleriniz kan çanağı olmuş yalnızlıktan Ve kör olmuş Ve ayırt edemez olmuş siyahla beyazı Sevgisizlikten kalpleriniz pörsümüş diye koşarak Neden hepsine inat haykırdığımı anlatmak vardı Ve fakat ben kuyudan çıkınca baktım Beni bekleyen anne yok Beni dinleyecek kimse yok Artık söyleyecek söz de yok.. Nöbetini tuttuğum Dünyamı adadığım büyük sevdam var başucumda Kuyudan çıktım ben Kuyuda artık ben yok…
Muhammet ÇalıkKayıt Tarihi : 24.10.2011 16:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!