HDP VE KILIÇTAROĞLU
Senelerdir siyaset yapmaları için mecliste bulunan HDP li vekilleri bir türlü siyasete alıştıramadık. Sözümona Kürt halkının sorunlarını dile getirip, onlara hizmet kapılarını açmak için Ankara’ya gönderdikleri siyasetçiler, tam tersine, gelen hizmetleri durdurmak için elinden gelen gayreti göstermişler, Doğunun bir kısmını ve Güneydoğunun büyük bir kısmına yapılacak hizmetleri de baltalamışlardır.
Sırtlarını dayadıkları terör örgütleri ile bir olup, yapılan okulları yakmışlar, yol, su, elektrik gibi yapılması elzem olan hizmetleri engellemişlerdir. Bir taraftan mağdur edebiyatı yapıp, diğer taraftan devletin gayretlerini boşa çıkarmak için ellerinden geleni fazlasıyla yapmışlardır.
Özellikle haziran 2015 seçimlerinde, çeşitli entrikalar ve değişik güç odaklarının gayretli çalışmaları ile aldıkları oy oranına güvenip, küçük tepeleri ben yarattım havalarına girdiler. Belediyeleri alenen terör örgütlerine yardım ve yataklık yapıyor, bunlarda dokunulmazlıklarını ve meclisteki ağırlıklarını kullanarak kan dökmeye devam ediyorlardı. O günden bu güne kazılan hendeklere döşenen tonlarca patlayıcı maddelerle askerimizi, polisimizi ve yüzlerce vatandaşımızı şehit ettiler. Bunu da küstahça demokrasi ve özgürlük mücadelesi diye yutturmaya çalıştılar.
Ne zaman ki devletimiz bu böyle gitmez dedi, işin içine büyük bir samimiyetle girdi, o zaman işler değişti. Önce il ve ilçelerde terör örgütünün ve teröristlerin beli kırıldı. Sonra belediyelerdeki terörist başkanları ve eşbaşkanlarını görevden alıp adaletin karşısına çıkarmaya başladılar. Milletin vergileri ile hizmet etsin diye belediyelere gönderilen paraları zapt-ü rapt altına aldılar. Suçlu görülen başkanların cezası verilmeye başlandı. Bunu gören vekilleri daha çok kıdurmaya başladılar.
Meclisimiz CHP ve HDP nin karşı çıkmalarına rağmen dokunulmazlıkları kaldırınca, bunları adalet ifadeye çağırdı. Adalete ve yargıya da meydan okumaya kalkan bu terörist vekilleri zamanı gelince polis zoru ile yakalanıp sorgulandılar. Ve sorgu neticesinde suçlu görülenler yavaş yavaş cezaevlerine gitmeye başladı.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim