Hazzo Pulo Pasajı'nda Ölüm Günlükleri 1

İhsan Özmen
12

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Hazzo Pulo Pasajı'nda Ölüm Günlükleri 1

Hazzo Pulo Pasajı'nda bir öğlen vakti
Güneş yaladı soluk yanaklarımı
Üç kapısı var avluya, üç kapı ve üç farklı yön
Gavur dölü Juan'a sordum seni, görmemiş
Bir yudum çay gibi ısıtır içimi, ismin
Gavur Juan ne bilsin, hovardalık peşinde
Elinde bir müsvedde, şiir yazdığını sanıyor
Kırık bir türkçenin, peltek bir dildeki
Bütün eğretiliğiyle gariban
Hovarda şiirlerinden birisini karalıyor

Hazzo Pulo Pasajı'nda güneş, bir öğlen vakti
Aramıza bulutları aldı, başımıza belaları sardı
Akşamın çöküşünü duyurdu bir tellal gibi
Yüksek topuklu pabuçlarıyla bir kevaşe rüzgâr
Üç kapıya da açım var, yolunu gözlüyorum
Geçmeyeceksin, biliyorum; bugün gelmeyeceksin
Ellerini, avuçlarıma yâr etmeyeceksin
Göz bebeklerinde anlamsız bakışlarımı kaybetmeyeceksin

Hazzo Pulo Pasajı'nda güneş, beni terketmişti
Ben, seni terketmek planları yapıyordum daha dün
Bugün pasajın üç kapısı da sana açık duruyor,
Yollarını gözlüyorum, sen pasajdan geçmiyorsun
Sonbaharında yılın ve kış ayazlarında ömrümün
Bir öğlen vakti, güneşsiz gözlerim ve soluk benzim
Gavur Juan, bir cinayet planını şiir diye yazıyordu
Altında benim imzam vardı, kendimi öldürecektim
Ben, bunu biliyordum; polis, bunu biliyordu
Juan, yatakçılıktan yargılanacaktı, sen azmettirmekten

Hazzo Pulo Pasajı, bir intihar çığlığına saçacaktı güneşi
Sen bunu bilmiyordun, en güzel uykusundaydın günün
Tüm geceyi, koynumda geçirmiştin; hangi şarkıyı söylesem
Gözlerin, o iri çekirdekli bir hurma gibi gördüklerim
Doluyordu, öleceğimi bilmiyordun ve bir öğle vaktiydi zamanın
Tarihin bilmem kaçıncı yüzyılı yaşanıyordu dünyanın dört bir anında
Ben tarihler ötesinden geliyordum, kaybolmuştum
Ölmekten başka bir umudum kalmamıştı kendime dair
Önceleri sen anlardın beni, şimdilerde gavur juan
Oysa uzun, kumral, dalgalı saçlarıyla göz kırpmayacağı tek kadın yoktu

Pasaj, sessizliğe gömülmüştü, durmaksızın kanıyordu
Akşamüstü bir kalbe batacaktı güneş ve nikbin tarafını
Kaybedecekti ruhumun, uzaktan kendini duyuran keman sesi
Nahvetli bakışlarından sıkılmıştım ergenlik kabanını,
Sırtından henüz çıkartmış bir kızcağızın

Ooof Hazzo Pulo, ruhuma dar geliyordu, tabuttaki bir dev gibi
Juan, cinayet tasarısının altına, benim imzamı atıyordu
Ben, namluyu şakaklarıma dayamıştım ve parmağımı tetiğe
Korkusuzca çöküyordum, gözlerimi kırpmıyordum, bakışlarımı kaçırmıyor
Ve sensizlikten kudurmuyordum
Bir seri katil kadar soğukkanlıydım,
Juan, tek kelime etmiyordu
Ardımdan, söz vermişti; şiirimi yazacaktı
Çığlığımı taşıyacaktı diğer yakasına şehrin
Pasajı, kan götürecek ve polisler, cinayeti
Tâ en başından bilecekti...
Ama sen, bilmeyecektin
Gözlerinden düşen her damlanın, damarlarımdan
Akan her damlaya denk geldiğini, yeminle söylemedim
Sen, bunu hiç bilmedin, bilmemeliydin
Ağlayamazdın, nefesin darlanırdı yoksa
Geceleri, hastahanelerin bahçelerinde nöbetlerle geçerdi
Juan, bunları biliyordu, senin hiç birinden haberin yoktu
İspanya'dan kaçmıştı, kumral ve dalgalı saçları vardı
Sorsan, istediği kadınla istediği zaman sevişirdi
Ah Juan... kusursuz bir plan yapmıştı,
O sıra çektim tetiği, sayfalara kan sıçradı,
Sen ağlamıyordun, ben; bildiğimiz anlamda hiç bir şarkıyı
Söylemiyordum ve gözlerin geceleri baktığı gibi bakmıyordu

Hazzo Pulo'da gece indi ve Juan'ı tutukladılar,
Seni tımarhaneye götürdüler ve tüm arkadaşlarım
Tek tek sorguya alındılar.
Polisler biliyordu, sen bilmiyordun
Ve ben kendimi öldürmüştüm, artık ölümü yaşatmaktaydım...

25.10.2010 İstanbul

İhsan Özmen
Kayıt Tarihi : 3.7.2014 22:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İhsan Özmen