HAZRETİ İBRAHİM
Bütün müminler için “Üsvetül Hasne”dir.
Tek başına ümmetti, aşkla yaşar İbrahim.
Hasta olan kalplere bulunmaz eczanedir.
Nur yolunda engeli bir bir aşar İbrahim.
Daha küçük yaştayken, sınava tabi tutar.
Yıldız ay’ı bastırır, ay da güneşi yutar.
“Batandan ilah olmaz” der, kestirir atar.
Hakikatin peşinden hızla koşar İbrahim.
Babası geçimini put yaparak sağlardı.
Bu putlara tapanlar, yüreğini dağlardı.
Toplumun bu haline dayanamaz ağlardı.
Küfrün bataklığında yanar, pişer İbrahim.
Kafasına koymuştu, bunlara ders vermeli.
Putları yere serip, olanları görmeli.
Ne kadar şüphe varsa hepsini gidermeli.
Hakkı anlatmak için yola düşer İbrahim.
Kapılmışlar öfkeye, kırılınca putları.
Bir Allah’ı kabule manidir inatları.
Cezası ateştir der, Nemrut’un evlatları.
Kafirin kuyusunu derin eşer İbrahim.
İhlaslı kullarının derdi olmuştur çile.
Ateşe düşer iken Cebrail gelir dile.
“Allah bana yakındır”, çevirir narı güle.
Münkirlerin haline akıl şaşar İbrahim.
Bir ister, iki verir rahmeti geniş Rabbim.
İshak Hakka muti kul, kurbandır İsmail’im.
O kurbanın soyundan gelecek Muhammed’im.
Muhabbet denizinde çağlar coşar İbrahim.
İsmail’le yükseltir “Kabe’nin” temelini.
Sadakatle, ihlasla işliyor amelini.
Bu uğurda ağartır saçının her telini.
Varlık kapısındadır, yoku boşar İbrahim.
Beklerdi, misafirsiz sofraya oturmazdı.
Yaratan emredince neden, niçin sormazdı.
Eli, dili dursa da, kalp zikirsiz durmazdı.
Kavuştun habibine, insan beşer İbrahim.
Osman Erdoğmuş
Kayıt Tarihi : 8.2.2020 19:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!