HAZRETİ ALİ
Hiçbir şeyden habersiz karanlık bir dünyada,
Nübüvvet bahçesinde aşk ile doldu Ali.
Suladı bahçesini daha çocukluğunda,
Ümmet-i Muhammed’e numune oldu Ali.
Terbiye Hatice’den, ahlakı Peygamberden,
Çocukken İslam oldu kurtuldu gam, kederden,
Nura düşman olanlar saldırırken her yeren,
Resule halis ümmet, Allah’a kuldu Ali.
Nasipsiz insanlarda ne namus var ne de ar,
Alınmıştı bir kere Darünnedvede karar,
Onu öldürmek için evin içinde arar,
Peygamber yatağında kendini buldu Ali.
Müşriklerde sinirler gerildikçe gerildi,
Resulün elindeki emanetler verildi,
Dönüşü olmayacak yola yalnız girildi,
Mekke’den Medine’ye hicrete yoldu Ali.
Gül bahçesine girip kavuşur bülbülüne,
Ve nihayet girmişti Fatıma’nın gönlüne,
Cennetin meyveleri Hasan’a, Hüseyin’e,
Nübüvvet ağacında taze bir daldı Ali.
Züht ve takva sahibi, ilmin sırrına ermiş,
Geceleri az uyur çok ibadet edermiş,
İslam’ı yaymak için Kur’an’a gönül vermiş,
Hakikat denizini aşan bir saldı Ali.
Kabına sığmaz idi, nasihatle uslandı,
Korku nedir bilmezdi, yalnız Hakka yaslandı,
Bedir’de bir cengâver, Hayber’deyse aslandı,
Kâfirlerin böğrüne kılıcı çaldı Ali.
Dünyadayken cennetle müjdelenen mübarek.
Halifelik yükünün sırtlanılması gerek.
Cemel vakası, Sıffin hala dağlanır yürek.
Nifak çıkaranlara korkular saldı Ali.
Aşk ile yaşayanlar ahirette gülecek,
Şehadet denen iksir, kapısına gelecek,
Allah için yaşadı Hak uğruna ölecek,
Gülistanda nadide çiçekti soldu Ali.
Kayıt Tarihi : 15.7.2018 19:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!