Yaşayacağım ey hayat
Gülüm için
Aşkım için
Sana nispet
Sana inat
Haziran 2011
..
Sen masmavi bir deniz,
Ben bir hercai bulut...
Elbet kavuşacağız
Gün buluştuğu vakit.
HAZİRAN 2003
..
Sevenler Ayrılmasın
Zindan olur bu alem,sevenler ayrılırsa,
Gönülde açan çiçek,bir vedayla solarsa,
Vuslat mahşere kalır,can bedenden çıkarsa,
Gönülde açan çiçek,bir vedayla solarsa.
10 Haziran 2015 -Ömer AKBIYIK-
..
Susan sana diyorum.
Bekle, elinde kalbinle.
Sana da cevap hakkı doğar,
Çaresiz dinlerler.
(17.haziran.03 01:26)
..
Bazen hüzün yakışır insanın yüzüne
Dokunur yüreğinin en ücra yerine bir yalnızlık
Oysa her yenilgi bir zaferden ödünç alınmıştır
Çünkü kutlu sevdalardan sabrı devşirir
11 Haziran 2015, Aksaray
..
Bu sahil kenarında yürürken derinlerde bir yerlerde yumuşacık bir müzik çalıyor yüreğimde.Heyecanlanıyorum.Daha hızlı yürümeye başlıyorum.Sanki daha hızlı yürüsem uzanıp tutuverecekmişim gibi elini.Sakinleşiyorum sonra bakıyorum ki gerçek bu bastığım yer.Bu sensiz gördüğüm denizin mavisi işte gri.Balıkçı tekneleri ufacık uzaklarda.Acı bir köpek havlaması içimi yakan.Güneş hep bu dağın ardında.Ne zaman doğduğunu bilmediğim ama hep batışı içimi sızlatan güneş.Derin bir nefes alıp yürüyüşe devam diyorum.Bu sevdamı parça parça bırakıp denize salıverip gökyüzüne devam yürümeye.Hepsini bırakmak geçi veriyor içimden.Seni gördüğüm o zamanları, her zaman yanımda olduğun günleri ve hatta olacağını vaat ettiğin günleri.Deniz kabul etmiyor hırçınlaşıyor görüyorum ama bunları benim yanımda taşıyacak gücüm yok artık.Sen bu şehri terk ettiğinden beri çok yalnızım.Bir zaman bana ‘’ bende sen den bir çocuk var artık içimde O’na iyi bak ‘’demiştin.Yalnızlığım simsiyah günleri bıraktı içimde.O çocuk yalnız büyümez ki; Sensiz geçen bunca zaman kimi büyüttü.Sen başka yerlerde gökyüzüne bakıp el sallarken bu sevdayı taşımayan kalbim beni daima hırçın küçük bir kız çocuğu yaptı.En çok bu sahilde neyi arıyorum.Yürüdüğüm yollar bitmez.O hırçın küçük kız çocuğuna bir akşam sahilde gökyüzüne beraber bakalım demiştin.Yüksek yerden aşağı doğru iter gibi yapıp geri kendine çekip sarıldığın o an.O zaman nerde kaldı.Bu sahili bunca zaman yürüyorum o bana sarıldığın yer nerde kaldı.Özlediğim hasret kaldığım bu zamanı dün salıverdim herkes için mavi bana gri olan denize.Deniz kendinin olmayanı kabul etmez vurur sahile derler.Bana geri gelmez bu günler biliyorum.Gelmesin de
Ben bir daha sahilde o yerlerde olmayacağım.
Haziran 2005
..
28 Mayıs 1919 da Ayvalık’a asker çıkaran Yunanlılara karşı bu ildeki 172. Alay Kumandanı Yarbay Ali Bey (Ali Çetinkaya) düşmanı ateşle karşılamış, bu şekilde Kurtuluş Savaşı’nın ilk çatışması başlamış, Haziran başlarında Yunanlıların Akhisar ve Bergama’yı işgal etmeleriyle Ali Bey, Bergama’ya hücum ederek düşmanı püskürttüyse de takviye alan düşman, Bergama’yı yeniden ele geçirdi. Aynı zamanda kuzeyde Soma ve Akhisar Bölgesinde bir cephe kurulmuş ve Balıkesir’deki 61. Tümen Komutanı Miralay Kâzım Bey (Kâzım Özalp) cephe komutanı olmuştu.
Güneyde, Aydın’ı işgal eden düşmana karşı da Yörük Ali Efe komutasında milis kuvvetleri vardı. Bu kuvvetlerin, Denizli’den gelen Tümen Komutanı Hacı Şükrü Bey Komutasında yaptığı bir taarruzda Aydın alındı, gelen takviye kuvvetlerle düşman Aydın’ı tekrar ele geçirince, Aydın ile Nazilli arasında Demirci Mehmet Efe Komutanlığında bir cephe oluştu.
Manisa Turgutlu’yu alarak doğuya doğru ilerlemeye çalışan Yunanlılara karşı, Salihli Alaşehir bölgesinde de Çerkez Ethem komutasında bir cephe meydana geldi.
Kuvayi Milliye cepheleri arasında bir düzen sağlamak ve düşmana karşı alınacak tedbirleri tespit etmek için Batı Anadolu’daki bütün İl ve İlçe’lerden gelen temsilcilerin katılımıyla 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa başkanlığında Balıkesir, sonra da Alaşehir’de yapılan kongrelerde Yunanlılarla yapılan savaşlarda gerilla savaşından çıkılmasına karar verilmiş, böylece Kuvayi Milliye’nin başına Ali Fuat Paşa getirilmiş ve Batı Anadolu cepheleri bir komutanlık haline getirilmiştir.
..
I. Dünya Savaşı sonunda Rus Çarlığı yıkılınca Güney Kafkasya’da Gürcistan, Azerbeycan, Ermenistan gibi devletler kurulmuştu. Kars, Gümrü, Erivan şehirlerini ellerinde tutan Ermenistan Devleti’nin başında koyu bir Türk düşmanı olan Ermeni milliyetçisi Taşnak Partisi vardı ve itilaf devletlerinden yardım görüyorlardı. Mondros Mütarekesi’nden sonra
Ermeniler Ermenistan’da ve sınır boylarında Türklere tecavüz ettiler. 9 Haziran 1920 de Ermenilerin, Bardız cephesine baskın yapması ve savaşa kalkması üzerine birliklerimiz bu baskını bastırdı.28 Eylül sabahı ileri hareketle Sarıkamış ve Merdenek (Göle) alındı. Hazırlıklarını Sarıkamış-Lâleoğlu hattında tamamlayan birliklerimiz tekrar ileri harekete geçtiler.30 Ekim de Kars, 7 Kasım da Gümrü (Aleksandropol) geri alındı. Ermeniler barış isteyince 2-3 Aralık 1920 gecesi Gümrü Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma, Ankara Hükümetinin yabancı bir devletle yaptığı ilk anlaşma olup, varlığımızı dünyaya gösterdik ve Osmanlı İmparatorluğunun1877-1878 savaşıyla kaybettiği Kars bölgesini aldık. Daha sonra Ermenistan, Rus Sovyet Sosyalist Cumhuriyetine dahil oldu, 16 Mart 1981 de Gümrü Anlaşması’nın yerine Moskova, sonra da 13 Ekim 1921 de de Kars Anlaşmaları yapıldı.
Ermeniler, I. Dünya Savaşı’nda Türk ordusuna karşı galip devletlerin yanında savaştıklarını iddia ederek, paylaşım için Paris’te toplanan konferansta Kafkasya’dan Akdenize kadar ve Anadolu’nun yarısına yakın bir kısmında Büyük Ermenistan kurmak istediklerini söylediler. Mondros Mütarekesine göre Türk Ordusu bölgeden çekilince Erivan’da kurdukları Ermenistan Devleti içinde ve dışında, özellikle Erivan, Kars ve Nahcıvan Bölgelerindeki Türkleri katlettiler. Ermenilere karşı korunmak için Türk halkı Milli Şuralar kurdular.
Artvin, Ahiska bölgesinde Acara Milli Şura Hükümeti, Kars, Ardahan, Göre bölgesinde Güneybatı Kafkas Cumhuriyeti, Kağızman Milli Şurası, Kulp, Zenginbaşar, Nahçcıvan ve Ordubad Milli şuraları kuruldu.
..
Şiir yazmak için an lazım
Kimsenin değmediği zaman lazım
Yalnızlığı hiç sevmedim ama
Zihnin uçuşacağı alan lazım.
Haziran 2013
..
Anilar canlaniyordu gözlerimde sanki sigara içiyordum da her dumani gözlerimi yakiyordu...oğuşturmaya başlardim gözlerim yillardan kalma bir yanlizliga sahid olurdu buda böyle bir gece olacak ansizin içimde bir sizi basladi.eski bir fotorafin beni bu kadar içerleyecegini düşünemezdim ama neden olmasin o resimden geriye senden kalan tek sey....dilerdim ki senden bana hersey kalsin sadece bir resim degil mululugun gülüşün yani seni tamamlayan hersey kendime hep sordum koca bir gün çaliş eve gel veya ne zaman yorulsan otursan bir yere yaktigin bir sigarada onun hayali...birakirmi birakmiyor...şimdi korkmaya baslimda hersey bitti tüm sevebilecegim insanlara aşik oldum aşki tek tarafli yasadim korkuyorum dedimya hani olurda hayalimde bir sevgili canlarin gece beni ziyarete gelen elini tumazsin öpemezsin öyle sana uzaktan uzaga bakar koşarsin kaybolur gitmezsşn surat yapar.şimdi ben bir hayali seviyorum.saclari up uzun hep taramak istemişim boyu ne benden ufak ne benden büyük hani bana yaklaşsa dudaklarim alninda patliyacak çok öptüm alnindan dalga geçerdim eger benle adam gibi öpüşmek istiyorsan altina tabura al diye çok kizardi hemen küserdi.gönlünü almak için bir palyaco olurdum..sonra barişirdik bir kaç demet güle sen güle bakardin sonra güler ya biz niçin küstük sana bi sarilirdim...nefesin tükenirdi dudaklarimda kalbim kalbime yaslanmiş geceden kalma bir sarhoş gönlüm desem çoktan kanatlanmiş sevda martilari bembeyaz gelinliğin gibi birde kefen gibi ölüm aramizda gezmeye basladiginda sehrimize karlar düşüyordu. hatirlamiyorum aylardan hangisi üşüyordun hafiften öksürmeler kabuslar.birden ellerimin arasindan kayboldun sen en sevdigin seyi yapiyordun düşen bembeyaz karlari seyrediyordun sonra yapacagin kardan adamin hayalini kuruyordun o gün kar hiç dinmedi hebire yağdi.senin serefine sende kar tanesi olacakmiydin topraga düştügünde eriyen
Bu rüyada şimdi bitecek günes sızmaya basladi odama kaç tane perde var biliyormusun? penceremde kat kat günes zorlasada her seferinde odamda dogmayi basaiyordu..işte ben böyle yasarken her gece söyle nasil kabullenirim gittigini benide alsaydinya giderken sana yük olmazdim 26 Haziran 2005 Pazar
By pinokyo kartanesi
..
Gözümde sen oyun oynuyorum.
Dilimde sen oyun oynuyorum.
Belimde sen oyun oynuyorum.
Bir sen, bir ben, oyun oynuyorum.
(17.Haziran.03 01:16)
..
Göz aklarımın ilk aşkı duman
Göz irislerimin ilk aşkı sensin
Bana seni seviyorum dediğin zaman
Seni nasıl sevdiğimi o zaman göreceksin
1974 16 haziran
..
Sevmek kimi zaman garpçesine hüzünlüymüş
Gülümsemelerde saklanırmış gözyaşları
Ve bir haziran sabahı ilkbaharın tüm ışıklarını ardına alarak
Kaçmak geçermiş şairin içinden
Tam da 'Yüreğinin Götürdüğü Yere Git'i okumuşken
..
Bu gün çok üzgünüm
Tüm çocuklar üzgündür dünyada
Acılar denizinde yüzüyor yüreğim
Usum hep Berkay’ın gözlerinde…
Yavuz ERGÜN
30- Haziran–2009
..
gönlüne değince o aşkın mührü
alnın açık olsun
ve yüzünü çevir kıbleye
önce bismillah de içinden
sonra bırak yüreğini kendi haline
2 Haziran 2015, Aksaray
..
Işıkları söndürdüm,
Şimdi odamın içi kapkaranlık.
Karanlığı ışığına döndürdüm,
Hayalini yaşadım
Bir anlık...
HAZİRAN.2001
..
Girne’de
Bir sahabe türbesinde
Umutlarımı yeşertmeyi öğrenmeseydim
Akdeniz’den kaç Tarık geçti bilemezdim
Haziran 2007, Lefkoşa/KKTC
..
Aşk isimli kuşu kaç kez gördüm gökyüzünde,
Kaç kez yakalayıp besledim ellerimle.
Ama hiçbir fikrim yok,
Kimbilir şimdi kimin penceresinde …
..
Dolandım durdum dağların bağrında.
Bİr mânâ olmalı sevdanın sırrında.
Az dolaşmadım o yârin ardında.
Eskiden âşıktım,yorgumun şimdi..
Haziran 2006/Gebze
..
Yine acı, ıstırap ve tebessüm iç içe,
Yine sokaklardayım gece biri beş geçe…
Hayatımı çalmışlar dünü yarın sayanlar,
Beni, bana sormadan, bana karşı koyanlar...
Haziran 2005
..