/kahvelerde
memleket meselelerini konuşur herkes
ben seni düşünürüm
kökü kurtlu bir ağacın
iki ham meyvesiyiz
senle biz
aynı dalda
aynı dalgada
umut
mor bir kelebek dalımıza konan
aşk ise
bir yaprağın rüzgârla sallanıp
yüzümüzü okşaması
bir haziran gecesi
aç karnımızı doyurmak değil
işimiz gücümüz bizim
ikiye bölündüğündeki kokusunu solumak belki
_________________bir elmanın
-sahi
elma nasıl kokardı halepçe’de-
sen artık bir tapınak gibisin
ruhunla ben arasında
bahşedilmiş
ezik bir yalnızlığın ortasında
haziranda
ve bir gece karasında
çim
tütün
tütünden yükselen duman
sonra o elin yüzün senin
o elin yüzün
ayın şavkı düşer sulara
kuyulara
tulumbalar ay çeker kuyulardan
sen elini yüzünü yıkarsın
elini yüzünü o sularda
bir avuç kan pıhtısı kalbin
bütün rüzgârların estiği yerdir
ateşi söndüren/külü savuran
lakin gözlerin
gözlerin daima çocuk gözleridir
gülüşlerin çocuk gülüşleri
et kemiği gizlemek
kemik eti ayakta tutmak için
sen değilsin bu et
bu kemik
ben de
bu tanrısallık başka bir şey
başka bir anlamı var varlığımızın
çünkü sevmenin de
sevdalanmanın da
başka bir adı var
başka bir tadı
Kayıt Tarihi : 22.6.2010 15:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Ergun](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/06/22/haziran-siiri-3.jpg)
işimiz gücümüz bizim
ikiye bölündüğündeki kokusunu solumak belki
_________________bir elmanın
-sahi
elma nasıl kokardı halepçe’de-
sen artık bir tapınak gibisin
ruhunla ben arasında
bahşedilmiş
ezik bir yalnızlığın ortasında
haziranda
ve bir gece karasında
...
-sahi
elma nasıl kokardı halepçe’de-
...
HARİKA...
'sen değilsin bu et
Bu kemik
Ben de' gibi tebrikler. Ha birde daha ne kadar Haziran şiiri okuyacagız acaba...
TÜM YORUMLAR (7)