Haziran Güneşi
Gün olur hatıralar depreşir de derbeder
Böyle sevda karası katar bağlayıp gider
Bu haziran güneşi içimi sızlatıyor
Kalbim ilk ve son defa karşında atıyor
Sen saklı tablolardan sızan buğulu bakış
Dört yılı dört mevsim kuşatan nakış nakış
Ellerinde gergefi sevdanın çile süslü
Her düğüm kör, talihin mor püskülü
Garip pişmanlıklar damlarken yüreğime
Uzanıyor ellerim işte ellerine
Kasırga kaçkını tedirgin, sanki yaşlı
Okyanus gözlerin neden böyle telaşlı
Itri’yi hüzzam ile inleten türbesinde
Son bir faslın aksayan perdesi var sesinde
İki kelam içinde bir müddet öyle rehin
Durup boynumu vurdu sonra kelimelerin
Sözlerin elem dolu demlerden yadigar
Kalacaklar yarına matemden bir dağ kadar
Eriyen bir mum gibi titrek ve usuldan
Süzüldün iki hece ürkerek dudağımdan
Adın ki öyle ferah meltem gibi serince
Dile gelirdi sular sessizce söyleyince
Bu sefil zelzeleden kurtarıp benliğimi
Seriversem önüne tastamam yüreğimi
Sana buyur demeye şimdi takatim mi var
Kurtulmuş ok yayından artık neye yarar
Saçların rüzgarlı alnın karmakarışık
Tükenirken paslı kandilde tüten ışık
Çek artık gözlerini gözlerime değmesin
Kalkmış hilal kaşların yüreğimi eğmesin
Bu yangın yerinde koyverip külümü
Çekip gidiyorsun savurup kakülünü
Sana gitme diyemem buna hakkım mı var
Hadi uğurlar ola yolun açık olsun yar
Kırlangıç göklerinde fırtına ertesi
Uzakta dalgaların boşluğa vurdu sesi
Haydarpaşa sırtından meltemler suya indi
Kızkulesi namahrem nazarlardan bezgindi
Gökkuşağı altında gezdim durdum serseri
Dağdeviren sukutun aksi dönmedi geri
Vakit artık kaderin ne yol kaldı ne durak
Mesafeler hükümsüz ne yakın ne de ırak
Ceplerime doldurup ankanın küllerini
Baykuşlara bıraktım sevda bülbüllerini
Kurşundan hatıralar sırtımda halka halka
Gidiyorum meçhule öylece düşe kalka
Varsın kemendi hüznün boynumda kalakalsın
Şehzade gülleri her haziran ağlasın
İstanbul öyle yaban, yaban dursun yadıma
Gün olur açar kucak mesken olur şadıma
Ah bu haziran güneşi sığmaz ele kucağa
Bir kızıl toptur seker düşer günden ırağa
Ey gönlümdeki hazan haziran güneşi
Ey gönlümün ömrümce sönmeyecek ateşi
Kayıt Tarihi : 12.10.2009 23:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!