Haziran ağaçlarının oralarda
Çocukların derisi yanmakta
Güneşli şapkalar altında
Orada ceviz ağaçları altında
Serin uykusunu yaprakların
Biri toprak üstünde uyumakta
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Sular sarardı yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Devamını Oku
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Sular sarardı yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
"Haziran ağaçları" diye bir ağaç türü mü varmış? Yaşım 67 ve Avrupayı görmüş Türkiyeyi üç defa turlamış bir kişi olarak bu ağaç türünü ilk defa duyuyorum.
Madem ki orada bizim duymadığımız çok özel ağaçlar var ve çocukların da başlarında da, "Güneşli şapkalar" var ki- bu şapka türünü de ilk defa duyduğumu gayet net olarak ifade edebilirim.- Sanırım şair bey, Güneşlikli, yani siperlikli demek istemiş de bir klavye ya da tuş hatası olmuş? Her neyse, böyle özel şapkaları olan ve çok özel ağaçların altında oynayan çocukların derisi neden ve nasıl yanmakta onu da anlamış değilim?
Bizim buralarda ise, Mü'min gençlerimiz Fransız devrimlerini değil, Allah'ın kitabını ve Resulullah'ın sünnetini mütalaa etmekteler. Çünkü artık, yeni neslimiz, devrimlerin deviremediği tek şeyin Allah'ın son hak dini olan İslam olduğunu anlamışlar ve dört el ile onu mana meal öğrenmek için çalışıp çabalamaktadırlar.
'Güneşli şapkalar, yaprakların serin uykusu, gölgelerin nakış işlemesi, güz mezarlığı' güzel şiirsel ifadelerin olduğu bu şiirde, lezzeti yok eden birçok dize var. Örneğin;
'Çocuklar erikleri taşlamakta
Erik ağaçları altında'
Bu iki dizeyi okuyunca birinin fazla olduğunu düşünen oldu mu?
'İğde ağaçları altında, dere boylarında
Kaplumbağalar toslaşmakta sevinçle'
Bu dizeleri okuyunca kaplumbağa gibi ağır bir hayvan keçi veya koç gibi nasıl toslaşmaktadır diye düşünen benim gibi oldu mu?
'Orada zerdali ağacı altında
Küçük zerdaliler düşmekte
Peygamber çiçekleri arasına'
İçinde hiçbir imge, sembol, metafor olmayan 'Orada zerdali ağacı altına peygamber çiçekleri arasına küçük zerdaliler düşmekte' cümlesinin üç dize gibi yazılarak şiir olarak sunulması dikkatleri çekti mi?
Fransız devrimi şiiri kurtaramamış.
Saygılarımla.
Kadınsı vakitlerin üzerine gölgeler nakış işliyor
Peki şairimiz dilimizi işleyebiliyor mu
Sözcükleri sözcük olmak sıradanlığından çıkarıp
Onlara ruh verebiliyor
Anlam mana ritim tempo şiir alt yapı verip
Ciğerimize işleyebiliyor mu
Yoksa okuru kobay olarak kullanıp
Deneme yanılma yöntemi
Aklına gelen sözcükleri üst üste dizip
Çevrede yaptığı gözlem gözlemeyi de ilave edip okura mı sunuyor
Keşke kıymalı peynirli gözleme yapsa
Hararetimizi kesecek soğuk ayran ikram etse idi
Kaç gündür bal tadında şiir okuyorduk
Bugün iki çeki odun çiğneyip
Keçi boynuzu tadına bakacağız
Keşke harnup yapılsa öze inilse idi
Talih kader yapacak bi şee yok
Dün neşet baba fonda0 instagram fenomeni şalvarlı hatunun ardında söylüyordu
Vallahi ciğerime işledi
İç yağımı şıpır şıpır akıttı
Allah rahmet eylesin nur içre yatsın
Aklım aldın bir bakışta
Yaktın beni ateşte
Al hançeri sinem işte diye ciğerime işledi
Şairimizde ölü doğadan
Natürmort bir resim yapma istemiş
Tosbağa önü yeşil bi şee komaya çalışmış osman hamdi bey gibi
İğde zerdali erik estek köstek
Yeşil yaprak
Ardından hazan kabuğu soyulup cascavlak kalan kavak gerçeği ile ölümü hatırlatmış
İnsan beşer beşer nisyan ile malul
İyi ki hatırlatıyor şairlerimiz ölümü sık sık
Yoksa gaflet ve delalete düşer dünya malına sarılır insanlığımızdan çıkardık
Yaaaş ooozbeş
Dante gibi yarısındayız ömrün
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden eteklerinde güneş dolusu bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacan semsya ağlayarak
Artık demir alma vakti gelmişse zamandan
Meçhule mefailu mefaili mefailun
Sen hiç ölmeyecek gibisin değil mi
Aha bunlarda senin gibiydiler
Yedi tepeli şehrimde bıraktım gonca gülümü
Ne ölümden korkmak ayıp ne de düşünmek ölümü
Biz o ulvi nihadanız ki meydanı hamiyette
Bize ehven gelir haki mezar ta ki mezelletten
Ne garip şee düşünmek ölümü
Diyerek şairlerimiz ölümü hatırlatıp
Nerde ise bizi hayattan yaşamaktan soğutacak
Boynumuza taş bağlatıp
Köprüden atlatacak hale getirmişlerdir
İnce dertten muzdarip veremli kanserli hastalıklı
Ezrailin nefesi ense kökünde hisseden şairlerimiz
Çok yerinde misyon üstlenip ölümü hatırlatmışlardır
İyi ki varlar
Hakkaniyetli yorumdan şaşmayım diye şairlerimiz ölmüşse(!) Hoş şairler ölmez de
Ölenin ardından konuşma doğru olmaz diye değneği sakınıp
Eleştiri yergiden kaçınıp haksızlık yaparsam
Şair olmayan birine şairdir dersem korkusuna
Gugıl amcadan arayıp bakıp
Ölümü diri mi araştırmıyorum
Ölmüşse rahmet dilerim
Yaşıyorsa tanrı selamet versin şairimize
Belki zamanla yaza yaza irtifa katedip mesafe yol alıp ustalaşabilir müteşekkirim seçki müsebbip saygılar..
Haziran, Yaz aylarının en güzel günlerini gösteren aydır.Yazar; bu ay ile iletişimini çocuklarla kuruyor.Anı zamanda Afrika'dan bahseder gibi.Bir Fransız devriminin çocuklar üzerindeki hürlüğü vermekte.Ceviz, vişne , zerdali,iğde, elma, kavakların çocuklar için birer değerli ağaç olduğunu vurguluyor.Ne kadar güzel şiirdi.Yazara rahmet dilerim. saygılarımla.
Şair adım adım bir yolculuktan bahsetmiş.Ve güzel bir finalle şiirini bitirmiş.
günün şiiri değişik tonda güzeldi kutlarım
böyle güzel olsun ülkem barış huzur dolu.
günün şiirini ve şairini kutlarım saygılar
Bana Cocuklugumu hatirlatti, su an gurbet eldeyim ne kadar cok özlemissem cocuklugumu bana o günleri resmen hissettirdi.Hatta Bir anim aklima geldi okurken .Cagla agacinda apar topar ceplerimize dolduruken asagidan bana da verirmisiniz diyen amcanin aslinda bahce sahibi oldugunu ögrendigimdeki korkumu hatirlatti :D verdik mi peki :) Hayir tabikide kactik :D
temmuz daha bi sıcak sakın gelmeyin
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta